Ey sevgili! Hayalin gözümde, ismin dilimde, sarayın kalbimde... Peki ama nereye kayboldun?!. Gözlerim seni arıyor, hâlbuki gözbebeğimdesin; kalbim seni özlüyor, hâlbuki bağrımın içindesin. Kaybolup gittin desem kalbim beni doğrulamıyor. Çünkü sen onun içinde bir sır gibi kaldın, hiçbir yere ayrılmadın. Yok, gitmedin, hep yanımdasın desem, gözüm beni yalanlayacak. Şimdi doğru ile yalan arasında şaşkın kalakaldım. Bir kelebek rüyası mıdır gördüğüm? Eğer öyle ise kelebek senden yana kanatlarını çırpıyor. O halde, gönlümdeki yangına şahitlik ederek şu alevlerin içinde gülümseyen, şu gözyaşıma yansıyan hayalin ne vakit kelebeğe hakikat olacak? Ateş ile su arasında kalan hasretim ne vakit dinecek? Neredesin, kiminlesin, n'eylersin bilsem!..
Sebep neydi, bütün varlığımın kendisiyle ayakta durduğunu bildiğim, hayatımın en değerli parçası ile bir göz yumup açıncaya kadar neden ayrılıvermiştik?!.
Kalbim
Kanlı çakıl taşlarıyla dolu
Seni çok özlüyorum, Elan...
Beni alıp doktorlara götürüyorlar
Haplar, otlar, boklar veriyorlar bana
Kendine bile hayrı olmayan
Tek çocuklu ahırlar ve dualar veriyorlar