Nurullah Ataç'ın okduğum ilk eseri. Yazar dilimiz,romanlar,şairler,şiirler,yazarlar,toplum ve değişik konularda düşündüklerini yazmış.Özellikle dilimiz Türkçe'ye büyük önem veren birisi. Şu günlerde dükkanlarına yabancı isim veren veya Türkçesi varken kelimenin İngilizcesini kullanmaya çalışan insanların olması acı bir durum.Bana göre insan en iyi kendi dilinde düşünür,yazar.Bu yüzden dilimize olduğunca önem vermeye çalışmalıyız.
Nurullah Ataç edebiyatımızın büyük isimlerinden birisi.Bildiğim kadarıyla da Hasan Ali Yücel'in kurduğu klasikleri çeviren kurulun başındaki kişiymiş.Onun bu denemesini okumanızı tavsiye ederim.Farklı konularda bakış açınızı değiştirecek bilgiler mevcut.
Ahmet Rasim 1912 - 1913 yıllarında yayınladığı 'Şehir Mektupları' isimli eserinde yaşadığı şehir olan İstanbul'u, günlük hayatını, anılarını çok hoş ve okuması keyifli bir dille kaleme almış. 100 Temel Eser arasında bulunan 'Şehir Mektupları' ve bunun gibi bir çok değerli edebiyatçımızın eserlerine daha çok kıymet verip, okumamız gerektiğini düşünüyorum ve tavsiye ediyorum. Böyle güzel eserleri yorumlayacak kelimeleri bulamıyorum. O yüzden Say Yayınlarının önsözün de yer alan Nurullah Ataç'ın kitap hakkında yorumunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
"Öz Türkçe mi istiyorsunuz? Öz Türk neş'esi ve zarafeti mi istiyorsunuz? Kıvrak, zeki,hisli, titrek, candan bir üslûp mu istiyorsunuz? O Osmanlıca devrinde o yüksek burjuvazi veya saray devrinde halk dili mi istiyorsunuz? Şehir Mektupları'nın her bir parçası bunları veriyor...