Tahayyül, taayyün kadardır. Tasavvur tahattur kadardır. Yani hayalin gördüğün, tasarlaman ise hatırladığın kadardır. Burada Hazreti Mevlâna'nın (ks) muhteşem eseri Fihi Mâ Fih'teki bir bahsi hatırlatalım: “Hak Teâlâ Bâyezid'e 'Ne istersin?”dedi. Bâyezid ‘İstememeyi isterim’ diye cevab verdi.” Mevlânâ (ks) hazretleri bu cevabın müthiş bir cevap olduğunu ifade ediyor. Çünkü insan ancak bildiğini, gördüğünü, tecrübe ettiğini isteyebilir. Oysa Rabbimizin yaratması sonsuzdur. Bizim tasavvur ve tahayyül edemediğimizi de yaratır. O yüzden dileğimizi, isteğimizi de Rabbimize terk etmek esastır.
Sayfa 243
Tekrar ediyorum, bu kadar çok şey isteme, dedi. "En yüceyi, en güzeli" bekleme benden. O zaman göreceksin nasıl dost olacağız...
Reklam
‘ O gelmez artık! ’ dedi. ‘ Nereden biliyorsun? ’ dedim. ‘ Gidişinden belliydi ‘ dedi.
“İşte ben o Nisan yağmurundaki bir damlayım, Ahuşan,“ dedi ona ait olan yüzüğü işaret ederek.” Sen de o damladan kıyamete kadar mesul olur musun? “
Sayfa 404 - Dokuz yayınlarıKitabı okudu
O yoksul denilenler ve o geri kalmış denilenler özlerinde aynı biçimde karaktersiz ve iğrençtirler ve aynen, kendi ait olduğumuz ve sırf bu yüzden iğrenç bulduğumuz ötekiler gibi reddedilesidirler. Alt tabakalar, tıpkı üst tabakalar gibi herkes için tehlikelidir, dedi, aynı iğrençlikleri yaparlar, tıpkı ötekiler gibi reddedilesidirler, başka türlüdürler, ama aynı biçimde iğrençtirler, dedi, diye düşündüm. Entelektüel denilen kişi sözde entelektüelliğinden nefret eder ve kurtuluşunu, eskiden küçük düşürülenler ve gücendirilenler diye anılan yoksullar ve ihmal edilmişlerin yanında bulacağını sanır, dedi, ama orada kendi kurtuluşu yerine aynı iğrençliği bulur, dedi,
karşımda beni incitmemeye çalışan, bir an sigara paketini gizleme telaşına kapılacak denli saygılı, hiçbir şeyi, tanrım!, hiçbir şeyi unutmamış bir delikanlı vardı. -chopin çalayım sana, dedi, gülümsedi. bütün gece hep gülümsedi küçük chopin, efsane çocuk! bense saatlerce piyanonun başında, ayakta onu seyrettim. ardından hoşça kal diyemeyeceğim uzay'ı orada bırakıp, o'na görünmeden ortalıktan kayboldum. param yoktu. 3 ağustos 1987 pazartesi gecesi, bebek'ten teşvikiye'ye ağlayarak yürüdüm. uzay! bana asla ihanet etmedi. o'nu görmemeliydim.
Sayfa 265Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.