Herkese merhaba🤗
Okumaktan çok zevk aldığım bir kitabın yorumuyla geldim.
Önce yazardan kısaca bahsetmek istiyorum:
Ahmet Mithat Efendi, namıdiğer "Yazı Makinesi" zorluklarla dolu hayatı boyunca 150 civarı eser kaleme almış. Asıl amacı da yazarak halkı eğitmek. Abdülaziz döneminde Namık Kemal ile sürgüne yollanır, orda çocuklar için okullar açar, ilk romanlarını orda yazar.. Ne hayat ama! .
Türk klasiklerini okumayı gerçekten çok seviyorum. Konunun basit görünüşü ve altında yatan derin anlamı en sevdiğim yanları olabilir.. Çingene de onlardan biri.
Soylu bir aileden gelen Şems Hikmet, saygın ve bilge dostları ile Kağıthane'de vakit geçirirken, çalıp oynayan çingeneler ile karşılaşırlar. İçlerinde hepsinin çok güzel bulduğu ve bir o kadar da yetenekli çingene kızı Ziba'ya ilgi duyar Hikmet. Ama bu sıradan bir ilgi değil; toplum baskılarını, sınıf farkını aşmaya çalışan bir ilgi ve sevgidir. Hikmet başlar Ziba'yı hanımefendi kılığına sokmaya, eğitmeye, yetiştirmeye.. Bakalım bu vaziyette dahi sırf "çingene" olduğu için yaranabilecek mi aleme, torba değil ki büzesin neticede..
Çok güzel mesajlar veren bir eserdi. Özellikle klasik severler alıp okumalı. ️