Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ona çok benziyorsun,ama sen o değilsin.O başka bir yerde..."
Sayfa 79
Islak İmza şiiri
Bu benim sevdam sen olmasan bile Gün geçmiyor ki adını yad etmeden Eyvah demeden, of demeden Hiçbir şey beklemeden Sevdim sana rağmen, hiç vazgeçmedim Bu hüzün, bu mutluluk inan ki kusursuz bir bütün Sen gel demeden sana gelmeden Şikayetim yok, yük benim yiiküm Kimseyi koyamam yerine Orası hep senin kalacak O yara ıslak imza kalbimde Sonuna kadar seninle atacak
Sayfa 222 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İlk aşkım, ilk hayal kırıklığım İlk isyanım, ilk ayaklanmam
Ne zaman ki aklıma düşer, her yer gökkuşağı Başlar yüreğimde yine o masumiyet çağı Gülümserim, güller açar yeniden dudaklarımda Çınlar kulağımda yine şarkımızın nakaratı Sen hep çaresindir bana Ne zaman bir sıkıntıda olsam İlk aşkım, ilk hayal kırıklığım İlk isyanım, ilk ayaklanmam
Sayfa 221 - Metis YayınlarıKitabı okudu
“Mesela sen birinin seni aramasını istemiyorsan ve o yine de seni arıyorsa, bu tacizdir,” dedi.
Sayfa 22
İslam Sağlam
Ben tuhaf bir adamım Lele. Üşüdüğün vakit rüzgara kızarım, ağladığın vakit hayata. Hastalandığın vakit boşluğa kızarım, iyileştiğin vakit hastalığa. En çok da kendime kızarım Lele, belki de bu bu yüzden tuhaf bir adamım. İyiler hep hasta, iyiler yorgun, iyiler mutsuz. Gamsızlar sağlam, arsızlar sefada ama ruhsuz. Hep kötülerin gemisi yürür bu
Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az... O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum Az... Sen de fark ettin mi? Az dediğin küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi...
Sayfa 349Kitabı okudu
Reklam
İnsan cinsinin karşısına bir eksikle yahut bir kusurla çıkmayagör, hiç vakit kaybetmeden noksanına bir hüviyet atfeder, eksiğini ismin, kusurunu da sıfatın yapar fısır fısır kulağına okurlar. Sen daha ne olduğunu anlamadan özünü, şahsiyetini ağır ağır çeker alırlar elinden; gözükmesin, bilinmesin, anılmasın istediğin o kusurunu bayrak gibi taşı diye eline tutuştururlar. Bir bakmışsın safi eksik olduğun yerden varsın.
Sayfa 122 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
“Bir insanın arkadaşı onunla ilgili laf ettiriyorsa o kötü sözü söyleyenle aynı kefededir.”
Sayfa 60 - Destek Yayınları, 27. BaskıKitabı okudu
Doğan kuşu, isterse bembeyaz olsun, eşsiz olsun, değil mi ki fare avlıyor. O bayağıdır. Fakat, harabede yaşayan baykuş, padişaha gönül verirse o doğan sayılır, sen onun yaşadığı yere, görünüşüne bakma.
Üzüntü ve keder insanı Allah’tan uzaklaştırır. Ondan az olan imanını bile alır götürür. İnsan bir musibete uğradığında ayrıldığı o şeyin yerini dolduramaz, kaybettiğinin yerine yenisini asla koyamaz. Onun yaşadığı bu üzüntüsü ızdıraba ve tahammülsüzlüğe dönüşür. İşte bu nedenle Allah “Sen bana güven. Kaybettiğine üzülme. Ben sana daha iyisini verecek güçteyim” diyor. Başına bir bela geldiğinde Allah’a güven. Onun hükmüne razı ol. Muhakkak ki belaları da kaldıracak olan da yine O’dur. Allah’ın hükmünü verdiğine, O’nun kudretine hep teslim ol. Allah kendini gösterdiğinde artık buna kimsenin yapabileceği bir şey yok.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.