Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
KÖŞEDE BEKLEYEN ASKER Otobüs yolcuları elinde beyaz bir baston taşıyan genç ve güzel kadının otobüse binişini içten gelen bi sempati ile izlediler. Basamakları geçti, boş olduğu söylenen koltuğu el yordamıyla buldu, oturdu, çantasını kucağına aldı. Bastonunu koltuğa yasladı. 34 yaşındaki Susan, bir yıldır görmüyordu. Bir yanlış teşhis sonucu
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
Reklam
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Azerbaycan son bir kaç günde 3 şehit verdi. Böyle zamanlarda önceler söylerdim "Vatan sağ olsun" Ama şimdi nedense dilim varmıyor. Belki de kendi abim asker o yüzden. Kabullenemiyorum 18-20 yaşda kimisinin oğlu, kardeşi,sevdiyi, arkadaşı hayatdan ebediyen gidiyor... Şimdi ders yapmam gerekiyor ama yapamıyorum. Sabah şehit olan askerin annesi neler çekiyor düşündükce içim sızlıyor... Allahım, tüm askerlerimizi koru, ya rabbim...
Bizim askerler önce geri çekilip sonra geri gelmişler ve düşmanı kapı dışarı etmişler. O harekatta biz de öyle yapıyorduk. Tüfeği sıkışan bir asker vardı. Düşman denizcisine taşla saldırdı. Mustafa Kemal,onu bize örnek gösterdi. Şimdi bu olay tüm Türkiye'de biliniyor, öyle sanıyorum ki, bugünlerde herkes askerlerden bu nedenle Mehmetçik diye söz ediyor...
TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI, Barış İçin Şimdİ / Basın Bildirisi KURŞUN YARASI DEĞİL, BARIŞ GÜLÜ… Kamuoyuna, Kan durmuyor. Ülkenin doğusu nicedir kan içinde. Asker, polis, anne, öğrenci, işçi, rençber, oğul, kız, bebek, genç, ihtiyar… Ölüm, kimsenin gözünün yaşına bakmıyor; ardında gözü yaşlı yoksul bir insanlık bırakıyor. Batıdaysa barış isteyenler, gözü kararmış bir kan güdüsüyle iktidarın ve medyasının hedef tahtası kılınıyor. Kan dursun, diyen akademisyenler, yazarlar, aydınlar, öğrenciler, memurlar vatan hainliğiyle suçlanıyor. Oysa bu ülkenin esenliği için biricik yol; kanın kuruması, silahların susmasıdır. Ölüm nereden, kimden gelirse gelsin, kıyılanlar bu halkın oğullarıdır, kızlarıdır. Doğunun sokaklarında “savaş ölüleri” istemiyoruz. Batının meydanlarında “şehit cenazeleri” istemiyoruz. Kardeşin kardeşe kırdırıldığı bir ülkede sonsuz acıdan başka hiçbir şey yoktur. Avuçlarımızda “kurşun yarası” değil, “barış gülü” büyüsün istiyoruz. Çünkü ancak o zaman, insanın acısını insan alabilir. Bunun için “yeniden barış”, “hemen barış”, “sürekli barış” diyor; savaş kışkırtıcılarını lanetliyoruz. --
Reklam
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
Halk Okulu: Kışla Daha İsveç egemenliği dönemindeyken Finler’in kendi anayasa kurumları vardı. Bu yasa gereğince Finler’in Seym denilen bir parlamentoları vardı. Kendilerine mahsus posta pulu ve para birimleri vardı. Az sayıda da orduya sahiplerdi. Finler, Rus egemenliğine geçtikten sonra da bu kurum ve haklarını korudular. Ancak
“Hiç unutmam,” diye başladı yaşlı kadın cümlesine “Hiç unutmam yavrum, bundan on sene öncesi, o zamanlar böyle yatalak değilim. Oğlumun kolundan tutup ‘Beni Ankara’ya götür’ demiştim. İtiraz etmemişti, iki gün sonrasına uçak bileti almış, götürmüştü beni Ankara’ya. Taksideyken ‘Nereye gideceğiz anne’ diye sordu, gözlerim yaşlı cevap verdim ona
Böyle rahat uyuman büyük bir şans yavrum, ileride, büyüdüğün zaman, uykusuz geçireceğin günler de olacak... O uykusuz geceler herkesin başına gelir, kimse kurtulamaz. Ama daha vakit var o günlere. Şimdi uyu, rahat uyu yavrum, güzel rüyalar gör...”
Ötüken NeşriyatKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.