Bugün Lotte'ye gidemedim, başımdan savamadığım insanlar bana engel oldu. Ne yapayım diye düşündüm. Uşağımı ona gönderdim, sırf bugün onu görmüş biri yakınımda olsun diye. Onu öyle bir sabırsızlıkla bekledim, öyle bir sevinçle karşıladım ki! Utanmasam tutup alnından öpecektim.
Güneşe çıkarılınca güneş ışınlarını çeken, gece olduğundaysa bir süre ışık veren Bologna taşından söz ederler. Uşak da benim için aynı şeydi. Lotte'nin bakışlarının onun yüzüne, onun yanaklarına, onun ceketinin düğmelerine ve yakasına değmiş olduğu duygusu benim için her şeyi öyle ilahi, öyle değerli kıldı ki! O an birisi bin taler verecek olsa, delikanlıyı yine de kimseye vermezdim. Onun gelmesiyle kendimi çok iyi hissettim. -- Buna sakın gülme. Wilhelm, mutluysak, nedeni hayalet gölgeler değil mi?
Sevgili ( Allah'ım)
En sevgili ( El- Evvel)
Ey sevgili ( El- Ahir)
Uzatma dünya sürgünüm benim
( Dünya Müslümana Zindandir)
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Ciri'ye zarar vermeye kim cesaret ederse, burada yatan kişilerin gibi olur sonu. Yemin etmiyeceğim. Üzerine yemin edebileceğim bir şeyim yok. O halde sırf uyarıyorum.
Orhan Veli'ye nasıl 10'un altında puan verilebilir ki :) Her şiiri ayrı bir tat. Nurullah Ataç'ın da dediği gibi o "Efkârlıyım" dese hayran kalıyoruz . Başka bir şair aynı kelamı etse bayağı bir lakırtı olarak gelir kulağımıza. Benim için de öyle. Sıradanı sıradışılaştırıyor
Sakın ŞaşırmaOrhan Veli Kanık · Yapı Kredi Yayınları · 20235,5bin okunma
Zezé artık 11 yaşındadır ve zengin bir aileye evlatlık verilmiştir. Bir gün yatarken bir ses duyar. Bu bir cururu kurbağasıdır. Ona yardım edeceğini söyler ve Zezé'nin kalbinin olduğu yere yerleşir.
Zezé okula gidemeyecek kadar hastadır. Zatüre olmuştur. Bir hafta sonra iyileşir ve okula geri döner. Artık kalbinin yerini dolduran kurbağası Adam'a
kitap; okuru, iç anadolu'da o dönem en parlak dönemini yaşayan tasavvuf'un büyülü, efsunlu, huzur verici dünyasında keyifli bir yolculuğa çıkarıyor, yunus emre'den, mevlana'ya, hacı bektaşı veli'ye, geyikli baba'ya, zahir baba'ya, bir çok allah dostu'na can veriyor. tüm bunların yanında kitapta dönemin siyasi ve sosyal yapısından, selçuklulardan, moğollardan, alamut fedailerinden, anadolu beyliklerinden de bahsediliyor. mutlaka ama mutlaka okuyun derim.