Sen ister git, ister gitme; kutluluğun bütün işi gücü sakin­ce, seve, okşaya başarır; koşar, gelir sana.
148 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Tarih, 2 Kasım 1794.
Devlet adamı olmak istedi ama yasa onu, cinsiyetine yakışan erdemleri unuttuğundan dolayı cezalandırdı. 1789 yılında yayınlanan insan hakları bildirgesinde insan kavramına kadınlar dahil edilmediği için tabiri caizse ataerkil düzene karşı bir savaş başlatan kadın filozof. Erkeklerin egemen olduğu bir dönemde ve kuralların erkeklerin ne istediği
Kadın, Uyan!
Kadın, Uyan!Olympe de Gouges · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2019116 okunma
Reklam
Gel gör ki, bir Vehhabiye Ehli Sünnet akâidini öğretmek, dizi müptelası bir kadına futboldaki ofsayt kuralını öğretmek kadar zor! Bedevî kafası; Anlamıyor! Anlamıyor!..
Bütün bunları biraz da sıkılarak anlatıyorum. Çünkü, çağımızda, bir şey anlatmanın önemi kalmadı. Sır dönemi kapandı. Alenilik salgını yüzünden, medyatik ifşaat ve teşhir çılgınlığı yüzünden, monotonluğun sistemleştirilmesi yüzünden... her şey otomatikman pornografikleşti. Şeffaflığın ilkeselleştirilmesi de yapılan işlerin faziletliliğine duyulan güvenin açığa çıkmasını kolaylaştıracağı yerde, arsızlığın rahatça ilanına vardı. Merak preslendi, bereketini yitirdi. Her şey uluorta olunca, sebepsizlik ve sonuçsuzluk neşet etti ve kanıksandı. Görünmek de saklanmak da büyük birer mesele haline geldi. Meşhur mu oldunuz, demek ki yanlış anlaşıldınız. Kayıplara mı karıştınız, bu sizin sorununuz.
Bunu daha yeni keşfedişime ben de senin gibi hayret ediyorum Jülide...Fakat biliyor musun kabahat sade benim görüşümde değil... Sende bir garip hususiyet var... Çehren ruhuna çok benziyor... Maneviyatının güzel, nazik taraflarını nasıl saklıyorsan yüzünün maddi güzelliklerini de öyle saklıyorsun... Seni temin ederim ki yüzüne ilk bakan bir göz için hiçbir hususiyetin yok... Güzel malzeme ile, güzel renklerle yapılmış zarif, şeffaf bir bebek çehresi... Alelade bir göz, bu bebekte tashih edilecek kusurlar bile görür. Fakat zihninden güzel bir fikir geçmeye, kalbin güzel bir his ile titremeye başladığı zaman çehren birdenbire değişiyor, yabancı gözlerden sakladığı güzel sırları yavaş yavaş ifşaya başlıyor... Yüzünü biraz daha aydınlığa çevir Jülide...
Atlarını yılkıya bırakmış bir Çerkes kadar kim bilebilir yalnızlığı? Bu gaflet çukurundan onu kim çıkarabilir? Ve zaman ayağı kırık bir at gibi tökezlerken, söz kâr etmez artık Çerkes’e; boğuncun çölüne atar kendini ya da ormanın koyu karanlığına. Sahtiyan eyeri, gümüş özen­giyi, ince kırbacı okşaya okşaya gün akşam olur. Akşam ki, kasvet ne kelime! Hâtıralar da dolduramaz gittikçe koyulaşan bu boşluğu. Önce bir ağıt, bir inleyiş. Günler efkâr uçuru­mu olur, kendisiyle konuşur aralıksız.
Sayfa 33 - HAYALETİMSİ GÖLGELERKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 361 ile 370 arasındakiler gösteriliyor.