Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
En kötüsü, hayır demeyi öğrenemedim. Yemeğe kal, dediler: kaldım. Oysa, kalınmaz. Onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın. Sonunda kalkıp gidilir.
En kötüsü, hayır demeyi öğrenemedim. Yemeğe kal, dediler: kaldım. Oysa, kalınmaz. Onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın. Sonunda kalkıp gidilir.
Reklam
İlhan Berk
— Ben sadece sevmeyi biliyorum, unutmayı öğrenemedim.
Eskisi kadar özlemiyorum seni, Ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda.. Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor.. Yokluğunun takvimini tutmuyorum artık. Biraz yorgunum.. Biraz kırgın.. Biraz da kirletti sensizlik beni! Nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama “İyiyimler” yamaladım dilime. Tedirginim aslında, seni unutuyor olmak, Hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni.. Gel diye beklemiyorum artık, Hatta istemiyorum gelmeni.. Nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde. Arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum Benim derdim yeter bana banane! Alıştım mı yokluğuna? Vaz mı geçiyorum, varlığından? Tedirginim aslında, Ya başkasını seversem? İnan o zaman seni hayatım boyunca affetmem..
Özdemir Asaf
Özdemir Asaf
Günün hangi saatine rastlayacaktı bana ayıracağın bu kırk dakika? Bir türlü öğrenemedim...
"en kötüsü hayır demeyi öğrenemedim. yemeğe kal, dediler. kaldım. oysa, kalınmaz. onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın. sonunda kalkıp gidilir. her söylenileni ciddiye almak yok mu, şu sözünün eri olmak yok mu; bitirdi, yıktı beni."
Reklam
seni ben kallavi sokağı'nda gördüm sen beni görmedin görmedin kapıları çaldım adını sordum söylemediler öğrenemedim seni ben kallavi sokağı'nda gördüm bir daha görmedim bilmedim belma sebil adını yakıştırdım aklıma geldikçe her sefer gözlerinin mavisini bitirdim saçlarının siyahına başladım kallavi sokağı'nda güvercinler benim karanlık istanbul'um bir esnaf kahvesine oturdum belma sebil ya geçti ya geçer rüzgarını içime doldururum kallavi sokağı'nda güvercinler bunca yıl sönmemiş umudum nisan değilse mayıs perşembe değilse pazar ben belma sebil'i bulurum
Bazen düşünüyorum da, şunlara aşık olacağıma Pavlov'a köpek olsam daha kolay öğrenirdim, kime yaklaşmam kime yaklaşmamam gerektiğini. Öğrenemedim. Sınırsız bir affedicilikle harmanlanmış kalbim, sabır ve sessizlikle iyice demlenince, yumuşak bir içimi oldu tabii kişiliğimin. Her sevgilinin birkaç bardak üst üste içtiği, devamında açık olsun, limonlu olsun diye diye sonunda kaşığı üstüne kapattığı beraberliklerimde, çok "ziyade olsun" duydum. Öyle oldu. Ziyadesiyle aldatıldım, ziyadesiyle terk edildim, ziyadesiyle yalnız kaldım... Gidenlerin ardından boşları toplarken her seferinde, "Bu son" dedim. "Bu son, bir daha ağlamak yok, bu son..."
"Bırak bilmeyi, hiç öğrenemedim kendimi.." (Şahsiyet)
Asaf' ça
Eskisi kadar özlemiyorum seni, Ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda.. Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor.. Yokluğunun takvimini tutmuyorum artık. Biraz yorgunum.. Biraz kırgın.. Biraz da kirletti sensizlik beni! Nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama “İyiyimler” yamaladım dilime. Tedirginim aslında, seni unutuyor olmak, Hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni.. Gel diye beklemiyorum artık, Hatta istemiyorum gelmeni.. Nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde. Arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum Benim derdim yeter bana banane! Alıştım mı yokluğuna? Vaz mı geçiyorum, varlığından? Tedirginim aslında, Ya başkasını seversem? İnan o zaman seni hayatım boyunca affetmem..
Reklam
Ben sadece sevmeyi biliyorum unutmayı öğrenemedim…
En kötüsü hayır demeyi öğrenemedim . Yemeğe kal dediler: kaldım.Oysa, kalınmaz . Onlar biraz ısrar ederler ; sen biraz nazlanırsın . Sonunda kalkıp gidilir .Her söylenileni ciddiye almak yok mu, şu sözünün eri olmak yok mu ; bitirdi , yıktı beni
Oğuz Atay
Oğuz Atay
Bunları asla bilemeyecektim... Gerçekte nasıl biri olduğunu hiç öğrenemedim.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.