Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kim o Olric? Kapıcı, efendimiz. Ne istiyor Olric? Çöp var mı diye soruyor efendimiz. Bi'tap bedenimden ala çöp mü olur Olric? Söyle taşıyabiliyorsa beni alsın Olric. Olur mu efendimiz,çileyle yoğrulmuş ömrün ederi bu olamaz efendimiz. Ya ne Olric. Bunca şeyden sonra göğsümüze nişan takacak değiller ya. Ama efendimiz… Kapat kapıyı Olric üşüyorum.
"Seni cok mu yalniz biraktilar sevgilim?"
Reklam
Hikmet haksız sayılmaz..
''Ben mi şaşırdım, yoksa herkes birden garip bir cinnete doğru mu yol alıyor? Hikmet'e göre ülkemizde herkes aklını oynatmış, memleketin, İsviçre'ye tedavi için gönderilmesi icap ediyormuş.''
Fakat benim de sevmeye hakkım yok mu albayım? –Yok. –Peki albayım. Ben de susarım o zaman.
“Fakat, Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeğe hakkım yok mu albayım? Yok. Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size: Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor.
Sayfa 259 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Işık mı azdı?Yoksa insan aynı parlaklıkta görmüyor mu kafasından geçenleri?
Reklam
Acaba ölürsem çok üzülür mü albayım? O zaman koşup bana gelir mi dersiniz?
İletişim Yayınları
Hiç düşündünüz mü? Düşünmedinizse de zarar yok, ben sizin yerinize düşünüyorum; belki bir gün siz de düşünürsünüz...
''Bu ruh bu tende oldukça serüvenime uygun bir kıssa yakıştırırız elbette. Nerede olursa olsun, bir insanın üstüne bu kadar yaşantı yığılsın da bir başkası onlardan bir şey çıkarmasın, mümkün mü?''
Nerede olursa olsun, bir insanın üstüne bu kadar yaşantı yığılsın da , bir başkası onlardan bir şey çıkarmasın, mümkün mü ?
Sayfa 56 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Sen öldün; ben de koridorlarda, anlamsız bekleyişlerin içinde ölüyorum. Gerçekten öldün mü Selim? Bu yalnızlık dolu koca dünyada bütün tutunamayanları öksüz bırakıp gittin mi? Bat dünya bat!
Ben mi şaşırdım, yoksa herkes birden garip bir cinnete doğru mu yol alıyor?
“Nereye gidiyorsun?” diye telâşlandı ihtiyar adam. Hikmet, kötü kötü güldü: “Merak etmeyin albayım; öfkeme aldırmayın. Ben onun yanına gidince köpek gibi olurum şimdi. Süt dökmüş kedi gibi olurum. Bütün böyle şeyler gibi olurum. Giderim, merhaba demeden yanına otururum; bir süre domuz gibi susarım. Hayvanat bahçesine çeviririm orayı: Aslanlar gibi saldırırım. Artık şahsiyetimi buldum albayım. Sevgi’ye de gösterdim sonunda. Önceleri bir süre –şahsiyetimi bulmamıştım daha o zaman– yumuşak bir ev hayvanı gibi oturdum; mutfakta beslendim bir inek gibi.” Oturdu: “Hayvanlar âlemi diye sembolik bir oyun yazalım albayım; orada ben her kılığa gireyim, olur mu?” Soluk soluğa kalmıştı. “Neden gecekondumda oturmasını bilemedim albayım.”
"sen öldün; ben de koridorlarda, anlamsız bekleyişlerin içinde ölüyorum. gerçekten öldün mü selim? bu yalnızlık dolu koca dünyada bütün tutunamayanları öksüz bırakıp gittin mi?"
Sayfa 297 - iletişim yayınları. nisan, 2024.Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.