Bir başka dileğimiz vardır ki, o da döldür
Bütün boş beşikleri çocuklar ile doldur
Ki, savaşçı soyumuz eksilmesin, üresin,
Düşmandan öç alacak cılasınlar türesin!
Elindeki sert yayı öyle kullanıyordu
Ki, herkes oklarını sesinden tanıyordu;
Gökte kuşlar uçamaz olmuşlardı korkudan,
Yoktu güreşçilikten yana elini tutan
Hepsinden de üstündü belki ata binişi,
Görenin parmağını kanatıyordu dişi
Dede Korkut’u, Farsça Oğuznâme Göktürkler zamanında yaşamış olarak göstermektedir. Bu esere göre Dede Korkut, Oğuz hükümdarları silsilesinde onuncu hükümdar olan Kayı İnal Han zamanında, bu hükümdarın başmüşaviri olarak meydana çıkıyor. Kayı İnal Han’dan sonra Oğuz silsilesinde onbirinci hükümdar olan Kanlı Yevkuy da bütün hayatı boyunca Korkut’u müşavir olarak bulunduruyor. Menkabe, Kayı İnal Han’ı Hazreti Muhammed’in çağdaşı olarak gösteriyor. Korkut, menkabeye göre Bayat boyundan olup Kara Hoca’nın oğludur. Çok akıllıdır, hüküm ve keramet sahibi olmuştur; 295 yıl yaşamıştır; güzel sözler söylemiş ve kerametler göstermiştir.
Türk ulusu arasında bu hikâyeleri çok eski devirlere kadar götürmenin doğru olacağı düşünülebilir. Bu hikâyeleri, başkahraman olan Salur Kazan’ın mensup olduğu kabilenin adı vasıtasıyla da eski devirlere dayandırmak mümkündür.