Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Rousseau şöyle der: "Savaş, insandan insana bir ilişki değil; fakat devletten devlete bir ilişkidir. Dolayısıyla savaş hâlinde özel kişiler, birbirlerine karşı tesadüfen ve geçici olarak düşmandırlar. Düşmanlık sıfatı, insan veya yurttaş olma sıfatlarından kaynaklanmaz; vatanlarını savunan askerler olma sıfatlarından kaynaklanır. Keza her devlet, ancak başka devletlerin düşmanı olabilir; insanların düşmanı olamaz..."
Sayfa 58 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Nev-York şehrinde köpek olmak, insan olmaktan daha iyi. Zenginlerin köpeklerinin arkasından uşaklar, altından yapılma pislik temizleyicileri ile dolaşıyor. Köpeklerin özel ruh doktorları var. İnsanlar perişan.
Sayfa 300Kitabı okudu
Reklam
Nitekim Boğaziçi Üniversitesi de kurulurken, ODTÜ şeklinde; yani eğitim dili İngilizce, yani birtakım özel imtiyazlara, yani Amerika ile göze görünmez bağıntıları olacak ve devlet içinde devlet olma şeklinde yürüyecek şekilde kuruldu.
Sayfa 164Kitabı okudu
Eğitim, bir takım dershanelere yazılmak, ilk, orta, liseye gitmek, paran varsa velilerin büyük fedakârlıkları ile özel okullara yazılmak, not almak, dershanelerde nasıl not alınacağını öğrenmek, ondan sonra alfabe çorbası gibi isimleri olan bir takım sınavlardan geçmek, konuyu hiç anlamadan, abc hangisini işaret edileceği taktiklerini öğrenerek, bir diploma almak, ondan sonra da yatmak değildir.. Eğitimin gayesi bu değil arkadaşlar.
epub
Türkiye’de 1954’e kadar İngilizce ile eğitim yapan hiçbir Türk okulu yoktu. Zaten bu her devirdeki anayasalarımıza, Atatürk’ün “tevhidi tedrisat” kanununa, Lozan’a tamamiyle aykırıydı, hâlen de öyledir. Atatürk eğitim dilinin tümüyle Türkçe olması üzerinde ısrarla durmuş, eğitimin “milli eğitim” olmasının baş şartını buna bağlamıştır (Bkz: O. Sinanoğlu, Bilim ve Teknik, Sayı 59, Ekim 1972) Atatürk milli bir eğitim içinde yabancı dil nasıl öğretilir örnek olsun diye 1930’larda Türk Eğitim Derneği’ni kurmuş, onun özel okulu Ankara Yenişehir Lisesi’nde haftada 10 saat yabancı dil dersi konmuş (bugün takviyeli yabancı dil denen düzen), ama bütün dersler güzel bir Türkçe ile verilmiştir. 1954’te ne yazık ki benim bu şahane okuluma yabancı çengeli atılmış, Atatürk’ün örnek okulu İngilizce ile eğitime geçen ilk Türk okulu oluvermiştir. Birkaç yıl sonra da “Anadolu Liseleri” aldı yürüdü. Arkasından Orta Doğu, sonra alıştıra alıştıra Boğaziçi, derken Bilkent, sonra sayısız özel okullar vb. vb.. Kimse bu gidişin tesadüfen veya cahillikten veya talepten olduğunu sanmasın.
epub
Eğitim, birtakım dershanelere yazılmak, ilk, orta, liseye gitmek, paran varsa velilerin büyük fedakarlıkları ile özel okullara yazılmak, not almak, dershanelerde nasıl not alınacağını öğrenmek, ondan sonra alfabe çorbası gibi isimleri olan birtakım sınavlardan geçmek, konuyu hiç anlamadan, a-b-c hangisini işaret edileceği taktiklerini öğrenerek bir diploma almak, ondan sonra da yatmak ve her fırsatta memleketi satmak değildir... Eğitimin gayesi, insanı,kendisi ve toplumu, halkı, milleti için değer yaratacak düzeye getirmektir. Fakat eğitimin ikinci bir gayesi daha vardır... Eğitimin ikinci gayesi ise, bir milletin geçmişiyle geleceği arasında köprü kurmaktır. Yoksa geçmişine makas atıp ondan sonra toplumun köksüz, darmadağın bir kuru kalabalığa dönüşmesini sağlamak değildir.
Sayfa 84 - Alfa yayınlarıKitabı okudu
Geri120
307 öğeden 301 ile 307 arasındakiler gösteriliyor.