Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Atatürkçülüğü, çağın ilerlemesine uygun olarak yenileşme eylemi sayar: "Bilim yöntemleriydi, Ata'nın devrimlerinin temelinde yatan...Bu yöntemler, sürekli bir yenileşmeyi, değişmeyi, ilerlemeyi gerektiriyor."
Sayfa 16 - Dünya KitaplarıKitabı okudu
330 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Kitabın önsözündeki alıntı da çok çarpıcı ifade yer alıyor. "Biz dünya nüfusunun % 6.3'ünü oluşturuyoruz fakat zenginliğin ise yarısına sahibiz...Kendimizi, çıkarlarımızdan fedakarlık ederek dünyanın iyiliği için lüksümüzden vazgeçeceğimiz konusunda kandırmamıza gerek yok." Hemen alt kısımda başlayan kitabın başlangıç cümlelerini
Ölüm Tohumları
Ölüm TohumlarıF. William Engdahl · Bilim + Gönül Yayınevi · 200998 okunma
Reklam
245 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Bugünü anlatan masallara mı ihtiyacınız var ? Yarının olurluğuna inanmak için bugünden mucizeler mi duymak istiyorsunuz ? Yaşınız geçse dahi çocuk denecek yaşı, ruhunuz uyumadan evvel çocuk kalbinize uygun masallar mı dinlemek istiyor ? İhsan Oktay Anar tamda bu sorulara evet cevabını verenler için akıcı, anlaşılır, son saniyesine değin okuyanını merakla bekleten bir roman yazmış. Kendine gelmek isteyenler için, yaşama ve yaşama eylemine dair bin bir mesajı da satır aralarına iliştirmiş. Belki beni kendime getirmedi bu mesajlar ama, yarının olurluğuna inanmam için mucizeler olduğunu gösterdi.. Önerilir tabi ki.. Okuyun okudukça kalabalıklaşın !
Efrasiyab'ın Hikayeleri
Efrasiyab'ın Hikayeleriİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20185,4bin okunma
"Neyin adıdır İkinci Yeni? Niçin doğmuş ve nasıl gelişmiştir? Nelerden kaynaklanmıştır? Edebiyatımız­da ne gibi bir yer tutmuştur? İyi ve kötü yanları neler­dir? Bu soruları cevaplandırmazdan önce, İkinci Yeni'nin ne olduğunu açıklamak gerekiyor. İkinci Yeni 1954'ten sonra filizlenmeye başlayan bir şiir hareketidir. öncüleri Oktay Rifat, İlhan Berk, Tur­gut Uyar, Edip Cansever, Cemal Süreya, Sezai Karakoç, Ece Ayhan, Ülkü Tamer, Tevfik Akdağ, Yılmaz Gruda gibi şairlerdir. Harekete «İkinci Yeni» adını eleştirmen Muzaffer Erdost takmıştır. Gerçi yanlış bir adlandırma­dır bu. Çünkü, şiirimizin Tanzimat'tan beri geçirdiği ye­nilik olayları göz önünde tutulursa, İkinci Yeni'ye ancak «Sekizinci Yeni» demek uygun düşer. Ama, İkinci Yeni bir yönüyle Garip akımına (Birinci Yeni'ye) tepki ola­rak doğduğu ve sık sık tekrarlandığı için bu ad yerleşir. "
Sayfa 7
Orduda yanaşık düzen neyse, romanda da gramer ve imla oydu. İmla kılavuzu aslında, siyasi görüşleri ne olursa olsun romancıları, " Sağa-sola... Dön!, Tüfek... Omza!, Uygun adım... Marş!" gibi emirlerle, bir Duce yahut Fuhrer'in ve bu liderlere ibadet eden kuru kalabalığın önünde kaz adımlarıyla yürüten bir yanaşık düzen talimnamesiydi.
Sayfa 71 - İletişim Yayınları
"Sizin bilginleriniz ne bilirler?" - "Müneccimlerimiz ilanı harp ve sünnet için uygun zamanlan bilirler. Şeyhler gayb âlemine mahsus sırları, medrese âlimlerimiz ise neyin günah neyin sevap olduğunu bilirler". - "Yüce padişah! Eğer bu saydığın bilginler sadece anlattığın şeyleri biliyorlarsa, onların pek fazla bir şey bildikleri söylenemez". - "Neden?" - "Çünkü bilgi tehlike ile ölçülür". - "Ne demek bu?" - "Bilgi doğru olmak zorundadır ve bilgin, hata yapmaktan ölümden korkar gibi korkar. Sizin bilginleriniz hata yapmaktan korkarlar mı?"
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
İyilerin ömrü ahiret hayatının güzelliklerini yaşamaya uygun olmalıdır. Günahkârların cezası ise onların ölüp ortadan kalkmalarıdır. Çünkü onlar ahiret hayatının güzelliklerine layık değillerdir. Günahkârlar kötülüklerinden dolayı öte dünyadan mahrum olurlar ve tıpkı hayvanlar gibi yok olup giderler.
Bu nasıl mantık, bu ne biçim iş? :D
Bir dünya haritası yapmayı kafaya koyan Uzun İhsan Efendi, bu işe özenen diğer kaşiflerin tersine, yerinden kımıldamadan yeni kıtalar keşfetmenin peşindeydi. İlk bakışta imkansız görünen bu işin bir yolunu bulduğunu sanıyordu: Düşlerin, uyku esnasında ruhun bedenden ayrılıp çeşitli yerlere gitmesinin bir eseri olduğu malumdu; uyku esnasında ruh bedenden ayrılıp diyar diyar gezdiğine göre, ruhun zaten gidebildiği bu yerlere bir de bedenin kalkıp binbir zahmetle gitmesi abes olurdu. Öyleyse kendisinin diğer kaşifler gibi taban tepip yelken açmasına gerek yoktu. Keşfedilmemiş kıtaları görmek için usulüne uygun olarak uyku şurubundan içerek istihareye ya da rüyaya yatması yeterliydi.
Sayfa 44 - İletişim Yayınları, 61.Baskı, 2018Kitabı okudu
737 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.