Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emel Keleş

Emel Keleş
@okur_muyuz
.. Vakit varken durup ince şeyleri anlamaya çalışıyorum. İyi ki edebiyat var. Var olsun.. ..
238 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Puslu Kıtalar Atlası
“Düşünüyorum öyleyse varım” diyerek düşlerle dünyayı gezen Uzun İhsan Efendi’nin oğluna verdiği Atlas, kitabımızın konusu. Düşle gerçeğin birbirine geçtiği, aradaki bağların ustaca kurulduğu bir kitap. Kitabın türünü tanımlamak oldukça zor. Felsefe, tarih içiçe geçmiş, bir yandan da fantastik bir kitap okurken buluyorsunuz kendinizi. Yazarın çokyönlülüğü kendini gösteriyor. Bir kitabın edebi zenginliğini neye göre değerlendiririz? Uzun bir liste olacağı kesin. Güçlü bir kurgu ve bunun altını dolduran, derinlikli karakter çözümlemesi. Bu kadar güçlü bir kurgudan karakterlerin psikolojik olarak daha derinlikli çözümlemelerini beklerdim. Bu yanıyla benim beklentimi karşılamadığını söylemeliyim. Tüm bunlarla birlikte, İhsan Oktay Kanar’ın Türkiye edebiyatının son döneminin en iyi yazarlarından biri olduğunu buraya not düşmeliyim. Hala okumayan varsa, kitapçıya koşmalı.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,2bin okunma
Reklam
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Ah Tezer Özlü sığınasım var sana, sımsıkı sarılasım.
Eski Bahçe
Eski Bahçe
Oniki öyküden oluşan kitap, Tezer Özlü’nün tek öykü kitabı. Onun her ayrıntıyı, dünyanın tüm zamanlarını didik didik eden derinlikli sorgulamalarının, düşüncelerinin, kaygıyla yapışık doğmuş duygularının öyküleri. Küçüklükten itibaren yaşadığı evlerden, onda tiksinti uyandıran kentlerden, kentlerin yakın uzak semtlerinden, ailesinin kalıplarından kaçmak ister. Sokağa çıktığında kendini yaşamın, çağın, kentin, insanların, her şeyin çok dışında bulur. Yürümeyi sever, her gördüğü nesnenin gerisinde uzun şeyler düşünmeyi sever. Öyle küçük ve ilginç olayları izler, kafasında bir öykü belirir. Oturur yazar. Keşke dersin, keşke daha çok yazabilseydi. Eski masalları, eski bahçeleri, eski sevgileri. Uykusu gecikmeseydi, uykusu çok uzamasaydı ya da bir yerlerden hızla dönmesi gerekmeseydi. Kapı çalınmasaydı, cam çarpıp kırılmasaydı, aygaz bitmeseydi, su kesilmeseydi de, öyküsü yazılacak sokak izlenimleri silinmeseydi onun güzel kafasından. Keşke yazsaydı daha çok dersiniz, bu ruhu üşüyen kadın. Okuyunuz efendim. Tezer Özlü okuyun. Beyaz kireçli saksılarda rengarenk sardunyaları, çivit mavisi evleri, yemyeşil kapıları, kırmızı panjurları göreceksiniz satırlarında.
Eski Bahçe
Eski BahçeTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20181,077 okunma
228 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
„Kaleminden narlar dökülsün“ Burhan Sönmez
Kitap, İstanbul’un yeraltı zindanlarında iki metrekarelik bir hücrenin içindeki dört tutsağın 10 gün boyunca anlattığı 10 muhteşem bölümden oluşuyor. İstanbul’un altında bir İstanbul : İki metrekarelik bir hücrede dört tutsak. Kan kokusu, açlık, kırılan kemik sesleri, işkencede etinden et koparılanların çığlıkları, demir mazgalların kulak yırtan bir gürültüyle açılırken yarattığı korkulu bekleyiş, birbirini tanımayan insanların arasında kurulan, kuru ekmeği çiğneyip yanındakine yediren dayanışma ruhu, hayali ve mutlu rakı masaları, işkencecilerin gizlisinde sessiz sarı kahkahalar ve umut. İstanbul’un üstünde bir İstanbul: Kentin kendine benzettiği, yaşadığı kente benzemiş ve zamanlarının kaybetmiş insanlar, sandıklarda saklanan şiirler, sokaklarında kızartma kokusu, pencerelerinde sarı sıcak ışık, ve soğuk, yoksul mahallelerinde, Beyoğlu’na inen sokaklar, boğazda uçuşan kırmızı bir fular, sesleri kentin ve günbatımının kızıllığı. Küheylan Dayı, Berber Kamo, Doktor ve öğrenci Demirtay. Birbirini tanımayan dört insanın anlattığı birbirinden bağımsız ilginç hikayeler, tüm insanların birbiriyle görünmez bağlarla bağlandığını hissettiriyor. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Son dönemlerde okuduğum en başarılı roman diyebilirim. Mutlaka okunası.”Kaleminden narlar dökülsün“ Burhan Sönmez.
İstanbul İstanbul
İstanbul İstanbulBurhan Sönmez · İletişim Yayınları · 2019956 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git-Susanna Tamaro Seksen yaşında bir büyükannenin torununa yazdığı mektuplardan oluşan, akıcı bir olay örgüsü olmamasına rağmen her seferinde bir oturuşta okuyup bitirdiğim kitap. Yalınlıkla derinliğin aynı anda buluştuğu bir anlatımı yakalayabilmek yazarın en büyük başarısı bence. Yaşlı kadının yaşamının sakladığı yanlarını anlatırkenki iç hesaplaşması, keşkeleri, değişen değer yargılarına karşı düşünüp hissettikleri ve bunlardan yola çıkarak torununa verdiği öğütler, bir bilgeden yol haritası almakla eşdeğer. Üç nesil kadının hikayesinini, annelik, özgürlük, din ve yaşamın anlamını sorgulayan bir kadının ağzından dinleyerek her yaşta okunup ayrı tat alınacak bir kitap.
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git
Yüreğinin Götürdüğü Yere GitSusanna Tamaro · Can Yayınları · 202016,7bin okunma
124 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Gavur Mahallesi Gavur Mahallesi, Mıgırdiç Margosyan'ın Ermenice yazan yazarlara verilen Eliz Kavukçuyan Edebiyat Ödülü'nü kazanmasını sağlayan kitabı. Öykülerinde Diyarbakır Suriçi Mahallesi’nde geçen çocukluğunu, Türkçe, Kürtçe ve Ermenice’nin kaynaşıp bir arada yaşadığı bir zamanı, kendi ifadesiyle “BİZ” i anlatıyor. Anlatımındaki samimiyet okuyucuyu elinden tutup Sülüklü Han’a, Demirciler Çarşısı’nın örs çekiç seslerine götürüyor..Biraz gözyaşı, biraz günlük kokusuyla gömülen Güzellerin Meryem’le, Kure Mama’yla, Papaz Arsen’le, Dikroların Dikran’la, demirci Haço’yla, duvarcı ustası Tumas’la, zangoç Uso’yla tanıştırıyor. Bir oturuşta okunup keşke hemen bitmeseydi dedirten bir kitap. "Zengin çocukları da ölür mü? Onlar da ölür, onlar da ölür ama geç ölür." ”Bizler hamurla yoğrulup ekmekle büyürdük.” "Tanrı daima fakirlerin yardımcısıdır", "Ne mutlu o insanlara ki bu dünyada fakirdirler, sonsuz mutluluğa önce onlar ereceklerdir" gibi sözler söyleyen İsa Peygamberimiz ortalıkta gözükmüyordu.” ”Aslında bizim oralarda, hamile kalmak kadar kız çocuğu doğurmak da kolay ve sıradan bir işti. Hatta hatta, sıradan bir iş değil sıradan bir şeydi. Çünkü kız doğurmak işten de sayılmazdı. Doğum sonrası gelen kız, savaş yenilgisi gibi bir mahluktu “Hıno, anamdı. Asıl adı Hanım'dı. Babam Hıno derdi. On üç yaşında babamla evlendikten sonra anamın Hanım'lığı son bulmuş, Hıno'luk devri başlamıştı.” ”Biz şuna inanırdık; ekmek yememiş insan tok olamaz, mutlaka açtır.”
Gavur Mahallesi
Gavur MahallesiMıgırdiç Margosyan · Aras Yayıncılık · 2000858 okunma
Reklam
293 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim, Joanne Greenberg’in 16 yaşındaki Yahudi bir kız olan Deborah Blau’ nun şizofreni teşhisiyle yattığı hastanede yaşadıklarını anlatan yarı otobiyografik romanıdır. Çok daha iyi kurgulanabilirdi düşüncesiyle çok fazla eleştiri almış, özellikle kitabın yarısından sonra okumanın güçleştiğini ifade eden hatırı sayılır oranda değerlendirmeye sahip bir kitap. Delilikle akıllılık arasında çok ince bir çizgi olduğunu düşündürüyor insana. Hatta okurken ben de delirir miyim korkusunu gizliden yaşattığını söylemek mümkün. Peki neden okunmalı? İnsana farklı açılardan bakmayı öğrettiği, bakış açısını zenginleştirdiği için. İradesi bize bağlı olmayan her türlü insan halini anlayabilmek, duyarlılığımızı beslemek için. İçinden çıkılamaz dediğimiz sorunların içinden çıkılamaz olmadığını görmek için. İyi okumalar.. İyi bayramlar
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi VadetmedimJoanne Greenberg · Metis Yayınları · 202114bin okunma
110 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Sıcak yaz günlerinde deniz kenarında, ağaç gölgesinde, çimenlere uzanarak tadı çıkarılabilecek bir öykü kitabı. Mediacat ve Radikal Kitap’taki yazılarından da tanınan, tiyatro çevirileri ve editörlük, çevirmen ve dramaturg olarak yaratıcı projelerde yer alan yazar Melisa Kesmez’in ikinci öykü kitabı, Bazen Bahar. İçinize dokunan, okuduktan sonra ciğerlerinizde izler bırakan, çokça kendinizden bulacağınız benzerliklerle sıradışılığı birleştiren bir anlatım.
Bazen Bahar
Bazen BaharMelisa Kesmez · Sel Yayıncılık · 20153,030 okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Martı Jonathan Livingston, Amerikalı yazar Richard Bach tarafından yazılmış, bir martının, olmak istediği kişiyi bulma öyküsünü anlatan masal tadındaki kitabı. Okurken sizi alıp alıp kendinize götürecek, duygularınızı ve düşüncelerinizi yönlendirme konusundaki zarif becerisine şaşıracağınız bir kitap. Ölmeden önce okunması gereken kitaplar listesi yapacak olsam, ilk onda yer alacak bir kitaptır. Martı Jonathan’ın okuyucuyla kurduğu yoldaşlık bağı kolay kolay kopmaz çünkü. İlkgençlik yıllarında okunması gereken kitaplar listesinin de başlarındadır. Kendini bulma ve kişiliğini kazanma yolculuğunda bilgece bir klavuzdur çünkü.
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167bin okunma
Geri124
368 öğeden 361 ile 368 arasındakiler gösteriliyor.