Dört bölümden oluşan kitabımızda Schopenhauer, okumak yazmak ve yaşamak üzerine düşüncelerini açıklıyor.
Başlarda üzerinde durduğu yargıları kabul etsemde daha sonraları söylediği radikal görüşleri ve keskin sınırları beni rahatsız etti.
Özellikle kitapta bulunan yazım ve noktalama yanlışları beni gerçekten zorladı. Virgül atlanması, anlam bozuklukları, yanlış cümle kalıpları…
Örneğin; yazar kitabın boş vakitte okununca zihni mahvedeceğini düşünüyor, bizler boş vakitlerimizde kitap okurken başkaları yaşamadığımız hayatı yaşıyor biz ise kitapların arasında savunmasız o dünyaya kapılıyormuşuz. Veyahut pek çok konuda köleliği savunmuş, beklentinin güzelliğinden bahsetmiş. Kendi ile o kadar çelişmiş ki aynı anda hem hürlüğü, tekliği hem de köleliği bireysellik dışı kavramları savunuyor.
Dili çok sert ve keskin. Karşısındakine öğütler vermek yerine onu yermek istiyor. Hem art arda kitap okuma diyor, hem kitap okumadan geçen zaman ölüm gibidir, diyor.
Kitap kendini kanıtlama arzusu ile yazılmış. İlk sayfalarda tutturulan o kaliteli çizgi yerini bilmişliğe ve hırsa bırakmış.
Bir daha bu yazarın kitaplarını okuyacağımı düşünmüyor yazım hatalarından dolayı yayınevinden kitap alacağımı da pek sanmıyorum.
Kitap elbette felaket bir kitap değil ama inandığım tüm doğrular önce yıkıldı sonra yeniden inşa edildi. Bunu göz önünde bulundurarak okumanızı tavsiye ederim.
Hepinize keyifli okumalar dilerim.