Tarihe, "keşke bu olaylar olmasaydı" mantığı ile bakılmaz. Bu olay yaşanmış; doğru ve yanlış yönleriyle artık geçmişte kalmıştır. Bu olayları yeniden yaşamaya ve sonuçlarını değiştirmeye olanak yoktur. Önemli olan bu olaylardan -bu olayları bütün yönleriyle inceleyerek-bugünler için kalıcı dersler çıkarmaktır.
Bu olayları gereğince inceleyebiliyor muyuz? Ve bu olaylardan gereken sonuçları çıkarabiliyor muyuz?
Sorun budur..."
Üzerinde neredeyse evrensel bir fikir birliği olan nokta, yaygın türleşme sürecinin coğrafi (ya da allopatrik) türleşme olduğudur. Coğrafi türleşme, coğrafi olarak yalıtılmış popülasyonların genetik olarak farklılaşması demektir. Bu olay iki şekilde gerçekleşir: Dikopatrik türleşme ve peripatrik türleşme
Neşe, sevgi, özgürlük, mutluluk, kahkaha. Olay budur. Size göre mutluluk, orada oturup bir saat boyunca meditasyon yapmaksa, bunu yapın. Mutluluğu peynirli sandviç yemekte buluyorsanız, o zaman yiyin!
Kadından kadına miras bırakılması gereken şey budur; sezginin kutsanmış bir şekilde el altında tutulması, sınanması ve beslenmesi. Biz de Vasalisa gibi yoldaki her dönemeçte içimizi dinleyerek sezgisel doğamızla bağımızı güçlendiririz. “Bu yoldan mı gitmeliyim, yoksa şu yoldan mı? Kalmalı mıyım, yoksa gitmeli mi? İnat mı etmeliyim, yoksa esnek mi olmalıyım? Oradan uzaklaşmalı mı, yoksa oraya doğru koşmalı mıyım? Bu kişi, olay, girişim doğru mu, yoksa yanlış mı?”