Kaybın, Sevginin ve Hayatın Gizli Düzeninin Hikâyesi:
Yazar ve bilim muhabiri Lulu Miller’ın doğanın, kendisine hükmedebileceğini sanan bir bilim insanından intikamını nasıl aldığını gözler önüne serdiği kitabı "Balıklar Neden Var Olmadı? & Kaybın, Sevginin ve Hayatın Gizli Düzeninin Hikâyesi", Solina Silahlı’nın çevirisiyle Nova Kitap’tan çıktı.
Balıklar Neden Var Olmadı?, sadece balıklarla ilgili değil. Bilime duyulan bağlılıktan insanın zalimliği karşısında duyulan şaşkınlığa kadar pek çok şey anlatıyor.
"David Starr Jordan, kendisini doğaya keşfetmeye adamış bir taksonomistti. Yıllar içinde, insanlığın bildiği tüm balık türlerinin beşte birini keşfetmesiyle anılır olacaktı. Ama o evrenin sırlarını açığa çıkardıkça, evren de onu engellemeye daha kararlı hâle geliyordu. Düşen yıldırımlar, çıkan yangınlar ve en sonunda da 1906’daki San Francisco depremiyle birlikte, o zamana kadar topladığı tüm numuneler telef oldu. Hayatını adadığı emekleri göz açıp kapayıncaya kadar yok olmuştu.
Yerinde başkası olsa yıkılır, hayata küserdi. Ama Jordan, keşfettiği ilk balığı yeniden buldu ve büyük bir kararlılıkla koleksiyonunu sil baştan oluşturmaya başladı. Üstelik bu kez, koleksiyonunu dünyanın kaosundan koruyacağına inandığı zekice bir yöntem kullandı."
İnsan hayatında silgi kullanmayı bilmeli
Her yazdığını ömür boyu okumak zorunda olmadığını anlamak için silgi taşımayı bilmeli.
Yüreğin kanadıysa üstüne tuzu basıp
Eskimiş hayalleri silip sil baştan başlamayı bilmeli.
Olmayanı oldurmaya
Yürümeyeni koşturmaya uğraşmadan
Olmadı mı sil gitsin,yürümedi mi vur gitsin
Yeter ki kendi ayaklarının mecalini kesme.
O yüzden hayat silgini cebinden ayırma
Mutlak bir gün ihtiyaç duyulur...
ZUHAL AY
Mektup, iki kişinin özelidir... Bu derece özel olması; sevdiğinin adını yazarken eli titredi diye yırtıp atılan sayfalarda, bu cümle olmadı diyerek sil baştan saatlerce yazmalarda saklıdır. Türünün en güzel örneğini de bana göre Ahmed Arif vermiştir.
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
İKİ ŞEHRİN HİKAYESİ ÜZERİNE
ÖNCE ESERDEN ALINTILAR…
* Öldüğümde çok sevdiğim şu kitabın sayfalarını artık ceviremez olacağım, bu yüzden de ölmeden önce hepsini okumuş olmaya dair nafile bir umut besliyorum. Bir an ışık vurduğunda yüzeyin altındaki hazinelerin ve batıkların hayal meyal göründüğü şu dipsiz suyun derinliklerine bakamayacagim.
*
Mektup, iki kişinin özelidir... Bu derece özel olması; sevdiğinin adını yazarken eli titredi diye yırtıp atılan sayfalarda, bu cümle olmadı diyerek sil baştan saatlerce yazmalarda saklıdır. Türünün en güzel örneğini de bana göre Ahmed Arif vermiştir.
Coşku dolu o duyguları, yoğun hisleri iliklerime kadar hissettim. Her bir cümleyi sindire
SONSUZA KADAR EVET DERSİN, PEKİ SONSUZUN SENİN BAŞLANGICIN OLACAĞINI BİLİR MİSİN?
Çok sıkıldığım zamanlarda gittiğim bir yer olurdu üstelik kahvesi de çift çekim mis gibi taze taze kokardı. Yine böyle bunalmış ve kendimi o bana huzur veren mekana gitmiş , elime de aldığım bir romanla birlikte, o mis kokan kahveden söylemiştim. Tam kahvemden bir
Bazen her şeye yeniden başlamak gerekebilir. Çok sevdiğimiz biri çıkar hayatımızdan, çok iyi bir planla hazırlandığımız şey olmaz, koşarak gittiğimiz kapılardan geri dönebiliriz ne bileyim insanın kırık bir kalple kendine döndüğü ne varsa işte...
Böyle zamanlarda her şeye sıfırdan başlamaktan korkmadım hiçbir zaman çünkü her şeye yeniden başlamak
Bazen her şeye yeniden başlamak gerekebilir.
Çok sevdiğimiz biri çıkar hayatımızdan, çok iyi bir planla hazırlandığımız şey olmaz, koşarak gittiğimiz kapılardan geri dönebiliriz ne bileyim insanın kırık bir kalple kendine döndüğü ne varsa işte...
Böyle zamanlarda her şeye sıfırdan başlamaktan korkmadım hiçbir zaman çünkü her şeye yeniden başlamak