Gerçek mi komutanım, böyle değil miydim ben? Böyle de­ ğildiysem n'oldu bana? N'oldu bize? Nasıl göze alabiliyorum böyle sefil bir ölümü? Vatan yolunda döğüşürken ölmek neden geçmedi benim elime? Şimdi bir şeyler yapılamaz mı? Ben hiç mi bir işe yaramam? Bir işe yaramak için beklemek gerek. .. Bunu göze alamıyorum! Bitmeli bu iş, bir ayak önce ... Bunu anlıyo­rum. Ölçüp biçtim, beklemek imkansız ... Fakat komutanım, ge­ ne de, kolay değil kendini öldürmek! Hele bu sabah yağmurdan sonra ortalık ne kadar güzeldi. Bunu, geceyi uykusuz, bunaltılı geçirenlerden başkaları hiç bilmez. Kendini öldürenlere 'delirdi' derler. Ah keşke, delire bilsem ... Ölümden korkmadığımı gördü­nüz, komutanım; ben, ölmemekten korkuyorum. Yani, öldükten soma da bu acılar sürerse diye ödüm kopuyor! Acı çeken gövde mi, ruh mu? Bunu kesinlikle bilmek ne büyük mutlulukmuş!
"Tabancamı evirip çevirdim. Ölmek nedir? Ya ölümden son­ rası... Eğer din kitaplarının yazdığı gibi ruh ölmezse ... Kendini öldürmenin ne faydası olur? Ben başımın içindeki zonklamadan kurtulmak umuduyla istiyorum ölümü ... Gücü yeter mi insanın bundan kurtulmaya? .. Nerede bulmalı bu sorunun karşılığını? .. Dışarısı katran karanlığı... Uzaklarda şimşekler çakıyor. Bunalı­ yorum. Şimşekler çakıyor. 'Ölümün ötesi ışık' der gibi ... 'Rahat­ lık' der gibi. .. Tanrı günahlarımı affetsin! Çok mu günah işledik biz komutanım? Namluyu şakağıma dayadım. Ürperdi vücudum tepeden tırnağa ...
Reklam
"Var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu! Düşüncemizin katlanması mı güzel, Zalim kaderin yumruklarına, oklarına, Yoksa diretip bela denizlerine karşı Dur, yeter! Demesi mi? Ölmek, uyumak sadece! Düşünün ki uyumakla yalnız Bitebilir bütün acıları yüreğin, Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun. Uyumak, ama düş uykularında, Sıyrıldığımız zaman yaşaman kaygısından, Ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu. Bu düşüncedir uzun yaşamayı cehennem eden. Kim dayanabilir zamanın kırbacına? Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine, Sevgisinin kepaze edilmesine, Kanunların bu kadar yavaş Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine. ... Bilinç böyle korkak hepimizi Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor Yürekten gelenin doğal rengini. Ve nice büyük, yiğitçe atışlar Yollarını değiştirip bu yüzden Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar."
"Benim ruhum nerede? Kendi yaşamımın müziğini böylesi derin bir coşkuyla çalabilecek bir ruhum var mı?"
Sayfa 178Kitabı okudu
“Gençlik budur işte, kendi sınırlarını çizer, beden dayanabilecek mi hiç aldırmaz. Gerçi beden de dayanıklıdır o yaşlarda.”
"Karşısında otuz iki yıl inzivaya çekilip orada ölen Jerome'un hücresi vardı. Acaba bu hayatta arkasını çevirip bir hücrede yaşamak mı yoksa hayatın bütün meşakkatlerine, maskaralığına göğüs gererek insaniyete hizmet ederek ölmek mi daha büyük bir muvaffakiyettir?"
Sayfa 266
Reklam
1.000 öğeden 961 ile 970 arasındakiler gösteriliyor.