Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Oysa ölüm bir rahatlama olacaktı; ah, nasıl da anlatılmaz bir rahatlama!
Sayfa 201Kitabı okudu
Ne Toutankhamon'muş :) Üşenmezseniz okuyun, cidden ilginç.
Toutankhamon'un cenaze salonunun giriş kapısı üstünde "Burada dinlenen firavunu ebediyeti içinde rahatsız edecek kişiye ölüm kanatlarıyla dokunacaktır." diye yazılıdır. Üç bin beş yüz yıl boyunca, bu 12 Şubat 1924 günündeki, yedi yıllık bir kazıdan sonra, Lord Carnarvon ve Howard Carter’in kral mezarına girişine kadar, hiçbir zaman,
Reklam
Demokles'in Kılıcı
Demokles (Damocles) iktidara güce hayran bir insandır. Dostu olan Siraküsa Kralı Dionysos ona bir ders vermek ister. “Gel” der, “Birlikte yaşayalım bir zaman bu muhteşem sarayda.” Deliye döner sevinçten Demokles. Danslar, müzikler, banyolar, bahçeler anlatılmaz güzellikler. Ancak bir türlü Kral’ın yüzündeki o mutsuz üzgün ifadeyi anlayamaz. “Ne kadar mutlu olmalısın, herşey nasıl muhteşem” deyip durur. Sonra yemeğe oturduklarında başına üstten değen bir şey hisseder. Kafasını kaldırıp baktığında ne görsün. Keskin ağır bir kılıç, sadece bir at kılıyla bağlı. Her an kopabilir, her an ölüm gelebilir. Dehşete kapılır ama cesaretini ve erkeklik onurunu hiçe saymamak için dayanır. Sonra Kral dostu sorar “Neden yemiyorsun, neden gülmüyorsun?” Kılıcı gösterir Demokles. Kral acı acı güler. “Evet ben güçlü bir Kralım ama boynumun üstünde her an ölüm kılıçların gölgesi altında böylesi bir tehdite göğüs gererek yaşıyorum. Sınırsız güç büyük tehlikeleri de göze almak demektir.” O anda kavrar iktidarı, serveti ve gücün gerçek doğasını Demokles. “Yok dostum yok bana fazlasıyla yeter, dağdaki fakir hayatım ve huzurlu kulübem” deyip sessizce ayrılır saraydan. Yüzyılarca anlatılır bu öykü belki bir fakir avuntusu, belki zenginliğin katlanılır bir acısının olması için. Ancak şu bir gerçek ki pek az güç sahibi uykusunda huzurla terk eder dünyayı ve çok azının yüzü güler şu hayatta.
216 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
20 seneyi aşan hayranlık ve külliyatını tamamlama çabasını nihayet tamamladım derken (sevincimi kursağımda bırakarak) yazımın yayınlandığı gün raflarda yerini alan kitap: “Empedokles’in Dostları. Böylece külliyat yarışında Amin Maalouf 1 – 0 öne geçti ( her ne kadar kendisinin bu yarıştan haberi olmasa da). Ama bizimde karşı atağımız oldu can
Empedokles'in Dostları
Empedokles'in DostlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20215,2bin okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
Emile zola, bu kitabında ölüm ile toplumsal eşitsizliği birbirleriyle bağdaştırarak, subjektif bir 5 öykülü kitabı ortaya koymuş. Ölüm üzerine diye, içim kararır diye düşünmüştüm ama öyle değildi. İç karartıcı kitaplara karşı aşırı hassasımdır o yüzden biraz çekinerek okudum. Hepsi de birbirinden hoş öyküler. Öncelikle 5 öykünün de farklı olması, beni çok etkiledi. Çünkü bilirsiniz; bazı öykü kitaplarında, öykülerin adı dışında pek fark olmadığı oluyor kdjdldk. Bu öykülerin kısa kelimelerle konularını açıklayayım: · Birincisi / Aristokrat aile · İkincisi / Burjuvazi aile · Üçüncüsü / Esnaf bir aile · Dördüncüsü / Köylü aile · Beşincisi / İşçi aileye dair bir hikaye Bu her öyküdeki aile de bir yakınını kaybediyor. Ölümü tarif edişi öyle güzel, öyle yalın ki... Bu anlatılmaz, okunur jjsj. Beni en çok etkileyen kitaplardan oldu ayrıca bu kitabı okuyunca hemen Emile zola okuma maratonuna giriştim tabii:)
Nasıl Ölünür
Nasıl ÖlünürEmile Zola · Can Yayınları · 202015,5bin okunma
Neden hayat sigortaları ölümsüz ruhlar için ölüm parası verirler? Aşağı yukarı altmış yüzyıl önce ölen Adem babamız, nasıl oluyor da sonsuz ve hareketsiz bir durgunluk içinde, ölümle umutsuzca büyülenmişçesine yatıyor hâlâ? Niçin bir yandan ölülerin anlatılmaz bir mutluluk içinde yattıklarını ileri sürer, bir yandan da ölenler söz konusu olunca avunma nedir bilmeyiz? Niçin tüm yaşayanlar, tüm ölülerin susmasını isterler? O kadar ki, bir mezarda bir tıkırtı olsa, korkudan bütün kentin aklı başından gider. Bunlar boş değil, bir anlamı olsa gerek bunların.
Reklam
"...oysa ölüm bir rahatlama olacaktı;ah,nasıl da anlatılmaz bir rahatlama!"
Oysa ölüm bir rahatlama olacaktı; ah, nasıl da anlatılmaz bir rahatlama!
Mermi üzerinize doğru uçarken, işte bu gelen kesin öldürecek beni, diye düşüneceksiniz, ama özsaygınız sizi ayakta tutacak ve yüreğinizin nasıl kıyım kıyım kıyıldığını hiç kimse fark etmeyecek. Ama mermi size dokunmadan geçip gittiğinde, yeniden canlanacaksınız, hatta bir an için anlatılmaz bir keyfe kapılarak, bu çok tehlikeli ölüm kalım oyununda tuhaf bir çekicilik bile bulacaksınız.
Sayfa 19 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
103 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.