Bu bir inceleme yazısı değildir. Bu bir, Kendime Notlardır. Kendimi ilgilendirir. Ama ilgilenmek isteyen olursa da ilgilenebilir.
*
“İnançları uğruna ölümün eşiğinde bükülmeden duranları, var olalı beri tanır dünyamız. Çünkü bazı ölüler dünyanındır.” Sayfa:2
Evet, BAZI ÖLÜLER DÜNYANINDIR. Mesela Gandhi, Lulumda, Mandela… (Daha birçok isim
Ahmet Örs, gastronominin geniş konu yelpazesinden faydalanarak yeme içme ile ilgili tabiri caizse her şeyi anlatmış, araştırmış, insanlar ile görüşüp bu görüşmeleri kitabında toplamış. Topraktan sofraya kadar yol alan bu serüveni her haliyle işlemiş. Konular, işin uzmanları tarafından incelenmiş, her konu için en ince ayrıntısına inme şansı
...Yine Karabekir’e göre, 15/16 Eylül akşamı, Trabzon’da, çeşitli yerlere asılan ve gazeteci Ömer Feyzi’nin eseri olduğu söylenen bildiride, ‘Vatan felakete sürükleniyor;.. Şarki Anadolu Cemiyeti “kavm-i perişanın” idam kararlarını hazırlıyor; onlardan doğan bu idare-i muvakkate, (ulusu), Padişahı, azametinden, Halife-i zişanından ayırmaya çalışıyor; vatanı düşmanlara çiğnetecek kararlar veriyor’ denilerek, ulusu, Padişaha bağlılık telgrafları göndermeye çağırıyordu.
İslâm dünyasında 11-12. Yüzyıllar merkezî devletin hemen hemen tamamen çözüldüğü, bütün İslâm coğrafyasında birbirinden bağımsız prenslik veya emirliklerin hüküm sürdüğü dönemdir. Abbasi imparatorluğu resmen vardır, ama fiilen yoktur. İslâm dünyasında fiilen mevcut olan şey, her birinin hâkimiyeti çok geniş bir alana yayılmayan, bu emirlikler veya küçük devletlerdir. Siyasî bakımdan bu parçalanmışlık öte yandan İslâm dünyasının kültürel bakımdan en parlak dönemiyle bir düşer. Ortaçağ İslâm bilimi ve fel sefesinin, uygarlığının en parlak temsilcileri, İbni Sina, İbni Rüşt, İbni Tufeyl, Sühreverdi, Biruni, Gazali, Ömer Hayyam, Hemedani, F. Razi vb. bu dönemde, yani 11-12. Yüzyıllarda yaşarlar ve bu devletler, emirlikler arasında dolaşıp dururlar.