Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
KELEBEK İLE PAPATYANIN HİKAYESİ
Günlerden bir gün, evrenin bir noktasında, küçük bir tırtıl gözlerini hayata açmış. Doğal içgüdüleri ile hemen beslenmeye başlamış. Ne bulursa yemiş. Bir süre sonra, yeterince büyüdüğünde, kendine güvenli bir yer bulup, bir koza örmeye başlamış. Bu kozanın içinde geçirdiği uzunca bir sürenin sonunda da, rengarenk kanatlı bir kelebek olup
Şiir, 14
Onun dolaştığı yollara yağmur yağmasın Yıllar sonra bulayım ayak izlerini Onun saçlarını yel savurmasın Dursun kıvrımları öyle, öptüğüm gibi. Nasıl unuturum ki gülüşü gül olanı Sevgilimdi, ya da ben öyle sanırdım O gitti, elimde bir çiçek dağınıklığı Bütün yolların ucunda kalakaldım. Deniz, ona çok sevdiğimi söyle Bir gün gelir de kıyına böyle durursa Sularını kollarım bil, o ak köpüklerinle Onu bir de benim için okşa...
Sayfa 217 - kırmızıkedi
Reklam
" Git ve ona her an onu düşündüğümü ve çok sevdiğimi söyle. ~Mark Twain~ "
Onun dolaştığı yollara yağmur yağmasın Yıllar sonra bulayım ayak izlerini Onun saçlarını yel savurmasın Dursun kıvrımları öyle, öptüğüm gibi. ... Deniz, ona çok sevdiğimi söyle Bir gün gelir de kıyına böyle durursa Sularını kollarım bil, o ak köpüklerinle Onu bir de benim için okşa ...
Sayfa 217Kitabı okudu
216 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
‘Evler aslında birer beden. Kendimizi duvarlara, çatılara ve nesnelere tıpkı karaciğerimize, iskeletimize, etimize ve kan dolaşımımıza tutunduğumuz gibi bağlıyoruz.’ . Marian Leatherby 92 yaşında, kulakları biraz ağır işitiyor ama yakın dostu Carmella’nın ona bir hediyesi var: işitme trompeti. Evet artık her şeyi olanca netliğiyle duyabiliyor Marian, örneğin oğlu ve ailesinin onu artık evlerinde istemediğini ve bir huzurevine götürmeyi planladıklarını. Elinden bir şey gelmiyor tabii. Düşündükleri yere götürüyorlar onu. Huzurevi dediklerine bakmayın, orası kaynar bir kazan! . İngiliz asıllı Meksikalı sanatçı Leonora Carrington sıradan başlayan bir hikâyeyi unutulmaz bir masala çeviriyor. Sürrealist çalışmalarında olduğu gibi büyülü bir anlatım onunkisi. Yaşlı bir kadının başına ne gelebilir ki sorusuna şöyle diyor örneğin: Ufak bir ordu kurup kutsal kaseyi aramak!! Tarikatlar, sistem eleştirisi, feminizm.. Hepsi bir arada, rengarenk bir eser! Carmella karakterini (peruklarıyla ve mektuplarıyla) ayrı sevdiğimi de belirteyim! . Emre Erbatur’un çok beğendiğim çevirisiyle
Sırdaş Trompet
Sırdaş TrompetLeonora Carrington · Everest Yayınları · 2020181 okunma
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
Çakma Alafranga Şatırzade Şöhret Bey:))
-Spoiler içermez- Yazarın ilk romanı olmasına rağmen çok beğendim ve aşırı eğlendim kitabı okurken. Üstelik Bilge Kültür Sanat Yayınları'dan okuduğum için fazladan mutlu oldum çünkü harika bir önsöz ve sonsözle zenginleştirilmişti kitap. Gürpınar, Şık isimli bu romanını ilk defa 1889'da yayımlamıştır fakat yayımından 2-3 yıl önce yazmıştır ve
Şık
ŞıkHüseyin Rahmi Gürpınar · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 20163,040 okunma
Beni birazcık bilen kahveyi ne kadar sevdiğimi de bilir. Bunu bilmek zorunda bırakmış da olabilirim sizleri. Önemli değil ama. :) Evet, seviyorum, seve seve içiyorum, içerken haz alıyorum. Böyle hazlar toplamı nefes almamı kolaylaştırıyor çünkü. "Fazla içmiyor musun? Zararlı olabilir, abartma bu kadar vs." cümleleri faydasız (belki de zararlı benim için) bu yüzden. Zarardan dönerken düşmemek güzel. Gelelim fazla içilmesinin zararlarına; çarpıntı, uykusuzluk, mide yanması, anksiyete, o, bu, şu.. E) Hiçbiri (uyku ile olan ilişkimiz bambaşka bir şey, ona girersem karabasanlar, alkarısı, cinler, periler basar burayı, geçtik. :) ) Üstelik saati de yok bunun. Aklıma düştüğünde aklımda kalamıyor. Bkz. Körkütük seviş. :) Yani şöyle bir içiş: "Saat üç, dört, beş bana hiç fark etmez. Ne zaman çalınsa kalbim.." - Dur, dur. Fazla oldu bu kadarı :) - (Fazla olmuşken; kalpleri çalmayın, insanlar uyuyor olabilir. Zil miydi o? Neyse, bu da önemli değil. :) ) İşte böyle. Hava açsam mı yağdırsam mı ikileminde, ben kahve derdinde. Siz? :)
272 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
Üzerinde çok düşünmedim şu an içimden geldi ve karalıyorum bu incelemeyi. Öncelikle bir resmin benim yaşadıklarımı taşımasını ister miydim diye düşününce kesinlikle isterdim kim kendini en beğendiği haliyle ölene kadar yaşamak istemez ki? Dinlerin bile cennet vaadi böyle işlemiyor mu? Onu geçelim insanız, kitapta şöyle diyordu: “Yaşlılığın
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · İş Bankası Yayınları · 202173bin okunma
Onun dolaştığı yollara yağmur yağmasın Yıllar sonra bulayım ayak izlerini Onun saçlarını yel savurmasın Dursun kıvrımları öyle, öptüğüm gibi. Nasıl unuturum ki gülüşü gül olanı Sevgilimdi, ya da ben öyle sanırdım O gitti, elimde bir çiçek dağınıklığı Bütün yolların ucunda kalakaldım. Deniz, ona çok sevdiğimi söyle Bir gün gelir de kıyına böyle durursa Sularını kollarım bil, o ak köpüklerinle Onu bir de benim için okşa ...
Sayfa 217Kitabı okudu
Reklam
~~~~~~~~~~KİTÂB-I AŞK~~~~~~~~~~ Türk ve Dünyâ Edebiyatı’ndan aşka, sevdâya, muhabbete dâir alıntılar... Katkıda bulunmak arzu eden sevgili okurlar davetlidir; lütfen buyrunuz!.. 1 Sevgiliye sadakatin özü ve özeti, aşkını sır gibi saklamak, iyilik gördüğünde de, kötülük gördüğünde de bu tavrı değiştirmemektir... Kitab-ı Aşk, İskender Pala
72 syf.
5/10 puan verdi
Bazen hayal kurduğumuz şey gerçekleşince istediğimiz gibi bir doyuma ulaşamayabiliriz. Hatta bazı kişiler tam tersine tepki vererek hayal kırıklığı yaşarlar. Tıp öğrencisi olan Berger tam da böyle bir dönemden geçiyor. Gerçi yaşının verdiği de bir durum söz konusu olabilir daha 18 yaşında ve birden bire kendini başka bir şehirde yalnız başına
Kızıl
KızılStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202229,2bin okunma
526 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.