Gözümüzü kör eden yedi renktir, kulağımızı sağır eden sesler, ağzımızı paslandıran yediklerimiz, kalbimizi önce coşturup sonra durduran sonsuz koşmalarımızdır.
Yüksek insan dışına değil, içine kıymet verendir.
'' Deri atölyesinin sahibinin yatalak annesinin evini zilini de değiştirmişler. Kadın neler çekmiş. Adam deri kemerle dövdü beni. Kovmadan önce bir dövdü, bu patron dayağı dedi .Sonra kovdu. Kovduktan sonra bir daha dövdü. Bu da sıradan bir insan dayağı dedi. Dayak bitti arasındaki farkları sordu. Oturdum anlattım. Patronun dövmesinin daha çok koyduğuna ikna oldu. Sonra beni tekrar işe aldı. Patronum olarak bir daha dövdü. Sonra temelli kovdu.''
Merhaba kitapsever arkadaşlar. Guguk Kuşu romanını bir çok listede okunması gereken eserlerden diyerekten okudum. Uzun süre baskı bekledim baskıyı. Çevirisi gayet güzel ve epub olarak da bulabilirsiniz. Kitap 316 sayfa gayet hızlı okunacak türde bir eser. Çünkü çok sade bir dil ve betimlemesi harika yazarın. Benim okuma sürem biraz uzun sürdü
II.Dünya Savaşı başlamadan önce, Polonya'da yaşayan birbirine aşık olan Silvana ve Janusz ilişkilerini evlilikle sonuçlandırıp gelecek ile ilgili umutlarına veda edeceklerinden habersizlerdi...
Savaşın ayırdığı bu iki insanın hayat akışları onların dahi hayal etmediği kadar ihanete, yalana ve yaşam da kalma savaşını da beraberinde getirecekti...
Silvana'nın hamileliği ve doğumu savaşın ortasında gerçekleşmiş ama ummadığı kayıpları ve travmaları beraberinde getirmişti...
Silvana oğlu Aurek'i babası dahil herkesten korumaya çalışıyordu. Yeni hayatlarını uyum sağlamakta zorlanıyorlar, toplum hayatından ve savaşta görüp yaşadıklarının izlerini silmeye çalışıyorlar ama kabuslar ve düşman diye adlandırdıkları herkesi sorgulamaktan geri kalmıyorlardı...
Zorlu geçen yıllardan sonra Silvana ve Janusz sırları ile tekrar bir araya gelmişlerdi. Memleketlerinden uzakta İngiltere'de göçmen olarak hayatlarını, sevgilerini birleştirmeye çalışmalarının zorluğunu, ortaya çıkan sırlar ile birbirlerine ne kadar yabancılaştıklarını keşfediyorlardı...
Eser, savaşın gerçek yüzünü ve insan psikolojisi üzerinde ki etkilerini anlatıyor olsa da, ben hikayenin içine bir türlü giremedim...
SPOILER içerir.
Kitap her şeyden önce gelişmişlik ve az gelişmişlik kavramlarını sorguluyor. Bundan da öte gelişmişliğe ve gelişememe durumuna sebep olan faktörlerin neler olabileceğini irdeliyor. Rodney bu kitabında Avrupa'nın Afrika'yı nasıl hem ekonomik hem askeri hem de kültürel yönlerden sömürdüğünü detaylı bir şekilde açıklıyor.
Afrika,
Sen önce bir kendinle tanış, sonra taraf olmayı dene... Taraf olayım derken araf olma çocuk. Hatta bütün tarafları bir yana bırak, hiçbir ideolojinin içine hapsetme kendini çünkü bir daha bulamazsın eski bakışlarını. Zaten hiçbir insan senin karşında değil, herkes kendi tarafından bakıyor hepsi bu. Sen onlardan olma çocuk.
Soğuk KahveAhmet Batman · Destek Yayınları · 201314,4bin okunma