*** Vakit gazetesinde, 'Moskova'daki Novodeviçye Manastırı'nda yatan Nâzım Hikmet'in mezarının Türkiye'ye getirilmesi konusunda yıllardır saklanan gerçekleri açıklıyoruz' başlıklı bir yazı yayımlanır. Yazıda şu bilgiler yer alır: "Nâzım Hikmet'in son eşi Vera Tulyakova'nın, hayattayken, mezarın nakli
Küçük çaplı bir cennet
Asansöre binip çatı katına çıktığımızda küçük koridorda bir yazarlar resmigeçidi karşıladı bizi. Cervantes'ten Shakespe­are'e, Dostoyevski'den Dickens'a, Halide Edip'ten Orhan Kemal'e, Nazım Hikmet'ten Orhan Veli'ye, Edgar Allan Poe'dan Agatha Christie'ye, Kemal Tahir'den Aziz Nesin'e, Yusuf Atılgan'dan Oğuz Atay'a, Haldun Taner'den Sait Fa­ik'e, Yahya Kemal'den Ahmet Hamdi Tanpınar'a kadar on sekiz yazar siyah beyaz fotoğraflardan bize gülümsüyordu.
Sayfa 59 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
3 MAYIS'I ÜÇ İSİMDEN DİNLEMEK Hakan Paksoy, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu Hakan Paksoy (HP): Millî Düşünce Youtube kanalı izleyicilerini selamlıyorum. Bugün önemli bir konuyu, Türk siyaset ve fikir hayatında ve devlet hayatında önemli olmakla birlikte çok da fazla üzerinde durulmayan bir olayı
1960'larda değişen anayasa ve toplumsal iklim daha önce arzuladıkları şeyleri daha çok yapmalarını sağladı. Tarihi kesitte Türkiye'de sol siyasi gö rüşler edebiyatçılar arasında çok etkili oldu. Daha önce Nazım Hikmet, Sa bahattin Ali gibi yazarların bağlandığı sosyalist fikirler öğrencileri, arkadaş ları ve takipçileri olan birçoklari tarafından benimsendi ve çok daha etkili bir şekilde savunuldu. Yaşar Kemal'den Orhan Kemal'e Bekir Yıldız'a Tur gut Uyar'a Sevgi Soysal'a ve daha birçoklarına fikirler sirayet etti. Yazarlar çağı daha çok sol literatüre vurgu yapıyor. Çünkü dönemin edebiyatı ağırlıklı olarak sol. Sadece 60'ların ilk yarısında Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Fakir Baykurt ve Kemal Tahir'in yazdıkları kitaplar her yıl yayımlanan roman sayısının büyük bir kısmını oluşturuyor. Dönemin milli yetçi, muhafazakar hatta Islamcı yazarlarının etkileri çok sınırlı oldu, somut olarak çok az sayıda eser verdiler. İstisna Tarık Buğra'dır. Necip Fazıl etki lidir ama bu yıllarda edebiyatı iyice bıraktı ve ağırlıklı olarak siyasî yazılar yazdı. Edebiyat eleştirisi alanında sol hegemonyaya Mehmet Kaplan dire nir. Cemil Meriç bir eserinde solun alanda çok daha etkili olduğunu kabul eder. Sağ literatür, kültürcü ve toplumun sabit gördüğü değerlerinin savu nusudur. Sol alerjisi ve komünizmle mücadele isteği....
TBMM'yı Nazım Hikmet Üniversitesi'ne dönüştürme" projesidir. Türk ve dünya edebiyatı hakkında anormal bir bilgi sahibidir. Nazımoloji'den bahseder mütemadiyen. Kemal Tahir'e son derece karşıdır, yazar bile olmadığını savunur. Ahmet Altan ve Orhan Pamuk'a alerjisi vardır. Hatta "Benim Adım Kırmızı"daki "dil yanlışlarını kırmızı kalemle çizerseniz gerçekten baştan aşağı kırmızı bir kitap olur." der. Ahmet Altan'ın kitaplarını okuyanlarla 900'lü seks hatlarını arayanların aynı insanlar olduğunu söyler. Ve Ahmet Altan'ın kullandığı dilin Türkçe değil de bel'ce olduğunu iddia eder. Yaşar Kemal için: "İnce Memed dışında yazdıkları hiçbir şeye yaramaz." demiştir. Jean Paul Sartre'yi düşüncelerinden dolayı hiçbir bedel ödemediği için "Paris'te kafelerde oturup kitaplarını okuyan beyhudelerin yazarı"
Bakana hakaretten 3 aydan 30 aya kadar hapisleri isteniyordu. Sultanahmet Cezaevi'ne götürüldüler. Burası, Nazım Hikmet'ten Sabahattin Ali'ye, Orhan Kemal' den Aziz Nesin'e kadar bir çok ünlü mahkumu ağırlamış, sonradan otele çevrilen tarihi bir cezaeviydi.
Sayfa 115
Reklam
29 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.