Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Devlette Toplum Yararına Disiplin ve Partisiz Demokrasi
12 Eylül 2012 tarihinde eylemli mücadelemin ilk konusu partisiz demokrasi ve topluma hizmet konusudur. Gündemi devrimden uzak tutmak adına sokak köpekleri ile değiştirmek isteyenler beyhude çabalar içindeler. Devrimin nasıl olacağını ve devrim sonrasını tüm ulus tartışmak ve bu düşüncelere ilave edilecek yeni insanlık devrimi ile çelişki
Farz edelim ki ömürlerimiz tükendi, dünya hayatı bitti, ayrılıp gittik buradan. Geriye neler bıraktık, insanlara yararlı bir eserimiz ya da sadaka-i cariyemiz kaldı mı ? İşte o kalan, başkalarına sunabileceğimiz bir başarı hikâyesiyle beraberse bir anlam ifade edecektir. Bizden sonra gelenler; nesillerimiz, çocuklarımız, gençlerimiz hayatlarımızdan örnek alabilirlerse bir şey ifade etmiş olacağız onlar için. Yoksa unutulup gideceğiz yoksa binlerce yıldır insanlığı tüketen, milyarlarca insanı yerin altına çeken hayat, bizi de çekecek oraya.
Sayfa 10 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sözünde durma güzel huyların temelidir. Hayat onunla istikamet ve düzen bulur. O, insanlığın ölçüsü, fertler ve milletlerde faziletin miyarıdır. İnsanlar ona riayet ettiklerinde mutlak saadeti bulurlar.
Bizler, kendi insani durumumuzu daha süslü sözlerle ifade etme eğilimindeyizdir, örneğin "özgürlük arayışı" ya da "erdemli bir hayat için çabalamak" gibi. Ancak hayat, bilim tarafından oldukça sıradan bir şekilde kavranır: Her şey güvenlik, sosyal arkadaşlık ve dolu bir mideden ibarettir. Bu görüşler arasında gerilimli bir farklılık olduğu çok açık. Hatta bir Rus edebiyat eleştirmeni ile yazar Ivan Turgenyev'in o ünlü akşam yemeği konuşmaları bu gerilimi yansıtması bakımından bulunmaz bir örnek: "Tanrı sorununu henüz çözmedik," diye haykırır eleştirmen, "ve sen hâlâ yemek istiyorsun!""
Sayfa 112 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Tutunamayanların Tabletleri
Bizde yaygın olarak kullanılan bazı kamyon arkası yazılarının çaresizlik ve kaybetmişlik kültürüyle ilişkisini gösteren birkaç örnek: Çaresizlik kültüründe vazgeçmişlik duygusu yüksektir: "Bu âlemin insanları bana müsaade!" Çaresizlik kültüründe yarışma motivasyonu düşüktür: "Sataşma baba yorgun!" Çaresizlik kültüründe kişi başarısızlık saşkınıdır: "Hayat sen ne çabuk harcadın beni!" Çaresizlik kültüründe kısa vadede çözüm beklentisi düşüktür: "Garibin çilesi ölünce biter!"
DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
Reklam
ATSIZ'DA ASKERLİK-ORDU-SAVAŞ-DİSİPLİN 31 Ağustos 1962 tarihinde çıkan Millî Yol dergisinin 31. sayısını elimize alınca, İzmirli Türkçü gençler olarak ne kadar heyecanlandığımızı hatırlıyorum. Orta sayfada Atsız'ın "30 Ağustos ve Türk Ordusu" başlıklı yazısı yer alıyordu. Yazıyı defalarca okumuş, birbirimize aktarmıştık. O
İnsanın hayat yolunda iki temel motivasyonu vardır: haz ve acı. Diğer tüm komplike motivasyonlar bunların eşitlendirilmiş halleridir. Aşk, başarı, yeni bir ev, araba almak, evlat sahibi olma, cinsellik, sahil kenarında kafa dinlemek gibi eylemler hazza örnek gösterilebilir. Başarısızlık, ayrılık, iflas, ölüm, hastalık, dışlanma, rezil olma, eleştirilme de acıya örnek olarak gösterilebilir. Her insanın hayatında hem haz hem de acı kaynaklı motivasyonlar bulunur. Hissettiğimiz duygular da bizim harekete geçmemiz gerektiğini haber veren elçilerdir diyebiliriz. Merak, neşe, özlem, sevgi, huzur gibi duyguları yaşadıkça hazza yakınlaştığımızı anlarız; kaygı, korku, hayal kırıklığı, değersizlik, öfke gibi duygular da bizi bekleyen ama yaşamak istemediğimiz şeylerden kaçınmamız gerektiğini haber veren duygulardır. Bütün bu karmaşa içinde insan ne yapacağına ya da ne yapmayacağına karar verir.
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
NEDEN YAZIYORUM Mensur koşuk olarak kaleme aldığım eserlerimi paylaştığım bir site neden yazdığım ile ilgili bir yazı talep etti. Çok ilginç cümleler kurmuşum. Paylaşmak istedim. Hayatta nefes almak kadar önemlidir yazmak.. Yazmakta ki tek amacım yaşadığım toplumun ve insanlığın kulağına aydınlığı fısıldayan metinler bırakmaktır. Yazın
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.