Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Baş, samimi ve özverili olursa aynı meziyet, tebaaya da sirayet eder.
"İsraftan kaçınalım, hizmet ve gayret kemerlerini kuşanalım. Korkak ve alçaklara haddini bildirelim ki, mazlumlara karşı yevm-i mahşerde yüzümüz kızarmasın." der III.Sultan Selim. Rüşvet ve yolsuzluğun önünü kesecek tedbirleri ortaya koyar. Maliye için, saraydaki varlığın büyük bölümü nakde çevrilir. Bunu örnek alan ahâli de varlığını devletine teslim eder. Çünkü baş, samimi ve özverili olursa aynı meziyet, tebaaya da sirayet eder.
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Reklam
256 syf.
8/10 puan verdi
Kadının kaderi coğrafya değildir.
"Coğrafya kader midir?" Kadınlar için pek de öyle değil gibi. Dünyanın her noktasında benzer senaryolar yaşayan kadınları bulmak epey kolay. "modern" ya da "geleneksel" coğrafya kadınlar için geçerli değil. Olivia ise şu an günümüzde modern sayılabilecek bir ülkelerden birisinde doğuyor, çoğu Türk kadını gibi
Babam Öldüğünde Ağlamadım
Babam Öldüğünde AğlamadımIris Galey · Arion Yayınevi · 1994806 okunma
8/10 puan verdi
Sade Bir Hayat, Gerçek Mutluluğun Anahtarı Olabilir mi?
Yoksul bir köylünün oğlu vaftiz babası bulamadığı için donmak üzereyken, onu kurtaran gizemli bir adam... Aç bir dilencinin yalvarmalarına kulak tıkayan zenginler ve dilenciye gösterilen merhametin yarattığı mucize... Bir kralın üç soruya cevap arayışı ve onu gerçeğe ulaştıran çobanın bilgeliği... Bu sahneler, yüzyıllardır insan ruhunun
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019191,6bin okunma
626 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
JANE EYRE // CHARLOTTE BRONTE
Herkese merhaba arkadaşlar:) Sizlere çok sevilen bir kitaptan bahsedeceğim. Kitapla ilgilenen herkes illaki adını duymuştur bir şeyler biliyordur hakkında diye düşünüyorum. Jane Eyre küçük yaşlarda annesiz ve babasız kalmış , dayısının yanında yaşamını sürdürmeye devam ederken dayısını kaybetmesiyle yengesinin ve kuzenlerinin acımasız
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 202031,2bin okunma
Tarihimizdeki dönemlerin ilki, Allah'ın Mekke'ye kendi içlerinden birisini elçi olarak göndermesi üzerine İslam güneşinin doğmasıyla başlamıştır. Allah (c) ona tevhide, ahirete imana ve ilahi mesaja uygun bir insani hayatı inşa etmesini emretmiştir. Bu büyük adam, Mekke-i Mükerreme'de on üç yıl aralıksız Allah'ın kullarına çağrıda bulunmuştur ve bu çağrıyı sadece dili ile yapmamıştır. Bilakis onun bu çağrısı, örnek şahsi hayatı ile ilgili bütün işlerde, İslam'ın övdüğü ideal insan profili, İslam ile birlikte neşet eden güzel ahlak ile toplumsal hayattaki bütün statülerinde vücut bulmuştur. İslam'ın öngördüğü hayat ve dünya hayatında olması gereken her şey, Allah'ı ilah olarak ve İslam'ı din olarak kabul etmeye bağlıdır. Elçi (s)'nin davet ettiği her şey, onun pratik hayatında gözle görülür bir şekilde uygulamaya geçmiştir.
Reklam
Lovecraft'ın hayatı boyunca ölçülü, çekingen ve iyi eğitimli bir centilmen prototipi olduğu düşünülürse, bu gerçek daha da dikkat çekicidir. O, toplum içinde korkunç şeyler söyleyecek ya da hezeyanlara kapılacak türden biri asla değildir. Kimse onun öfkelendiğini görmemiştir; ne de ağladığını ya da kahkahalarla güldüğünü. Tüm yaşam gücünün edebiyata ve düşlere aktarıldığı, asgariye indirgenmiş bir hayat. Örnek bir hayat.
314 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap ,Mustafa Kutlu'nun Yirmi yillik bir süre zarfinda yazdigi gazete yazilarindan hazirlanan seçkilerdir. Öncellikle kitabın her türlü sorunlara değindiği görüyoruz , yirmi yıl önce yazdığı sorunlar halâ devam etmesi de ayrı mevzu. Lafı uzatmadan bu sorunlara gelelim : -İnsanın bedeninin kapitalizmin vitrini haline
Vitrinde Olmak
Vitrinde OlmakMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 2015501 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Yirmi bin insanı Nazi soykırımından kurtaran bir kahramanın öyküsü
Bu kitap için ne desem az. Aslında Behiç Erkin için ne desem az demem daha doğru olabilirdi. Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı'nda savaşmış bir komutan. Demiryollarını millileştiren kişi, bakanlık yapmış. Atatürk'ün yakınlarına verdiği 37 soyisimden 9.suna sahip kişi. Ah ne büyük bir onur. Ne güzel bir hayat. Ne mutlu ona. Ne mutlu bu kitap vasıtasıyla onu tanımış olan bizlere. Bu kitapta Fransa Büyükelçiliği sırasında (Vichy'de konsolosluk. Orası işgal edilmemiş bölge ama sonradan işgal edilecek.) Behiç Bey'in demir gibi iradesi ile Fransız ve Almanlara, Türk vatandaşlarının haklarını korumak için, isteklerini nasıl yaptırdığını okudum. Diplomasinin nasıl yapılacağını siyasilerimiz tarihten okuyarak öğrensinler. Eğilmeden bükülmeden demirden bir irade nasıl olurmuş öğrensinler. Fransa'ya yerleşmiş Yahudi varandaşlarımızı korumak için durmadan, yılmadan çalışan bir adam Behiç Bey. Hatta Osmanlı topraklarında doğmuş ama Fransa'ya yerleşip Fransız vatandaşı olmuş Türklerin hakkını korumak için elinden geleni yapan kişi. Okudukların karşısında ne kadar gururlandım anlatamam. İstiklal Madalyası sahibi, Almanların en değerli nişanı olan Birinci Dereceden Demir Haç Madalyası sahibi, Fransızların en yüksek nişanı olan Birinci Dereceden Legion, D'Honneur Madalyası sahibi. O dünyaya örnek bir Türk. O, dünyaya insanlık dersi veren bir Türk. O Nazi Almanyasına kafa tutabilen, Nazilerden daha Nazici olan Fransızlara lafa tutabilen bir insan. En beğendiğim kitaplar arasında ilk sıralarda yükseldi bile.
Büyükelçi
BüyükelçiEmir Kıvırcık · Goa Yayınevi · 2007253 okunma
Lev Tolstoy bir örnek vererek şunları söylüyor: “Denizlerde büyük ama çok büyük bir geminin, transatlantiğin yol aldığını düşününüz. Hareket esnasında geminin önünden sular bir şerit hâlinde kaçıyor. Bu su şeridinin gemiyi sürüklediğini kim iddia edebilir? Açıktır ki bu su akımını geminin kendisi oluşturuyor, kendi önünde kovalıyor. Güç asıl geminin kendisindedir. Akan su ise bunun sonucudur sadece.” Evet Tolstoy böyle söylüyor. Bir millette hareket gücü oluşup yürüyünce, kendiliğinden harekete geçmiş oluyor ve önündeki suları kovalıyor. Kendi hayat tarzını, ilgi ve duyarlılığını ifade eden bir kişiyi kendisine önder olarak seçiyor.
Reklam
284 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
William B. Irvine'in "Güzel Yaşam Kılavuzu" kitabı, modern yaşamın getirdiği stres, kaygı ve mutsuzluk gibi sorunlarla baş etme yolunda Stoacılık felsefesini rehber alıyor. Irvine, okuyuculara Stoacı prensiplerin günlük yaşamda nasıl kullanılabileceğini açıklayarak, daha tatmin edici bir hayat sürmenin yollarını araştırıyor. Kitap,
Güzel Yaşam Kılavuzu
Güzel Yaşam KılavuzuWilliam Braxton Irvine · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022382 okunma
250 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
Merhabalar Bugün sizlere @deniz_antalya_ kaleminden çıkan #hüma eseri ile geldim, şiddete maruz kalan kadınların sessiz çığlığına şahit olacağımız satırlarda başrolde yanlış tercih kurbanı Hüma adlı genç kızımız var, kader tek bir yanlış tercih ve yaşanılan olaylarla onu hiç ummadığı bir noktaya, sevdiğinden ve hayallerinden çok uzaklara
Hüma
HümaDeniz Antalya · Mandal Kitap · 202315 okunma
Bu hissə.')
"Bu dünyada birbirinden farklı özgürlükler olsa da benim en sevdiğim özgürlük Zorba. Ancak hiçbir zaman onun gibi yaşamak istemedim. Bunun için cesaretim de yok. Ben de o romanın anlatıcısı olmak için doğmuş bir kişiyim. Zorba gibi insanlara hayran kalmakla yetinen bir kişi yani." Yavaşça başını sallayıp, “Yine de birine hayran kalınca onun ardından gidip, o kişinin küçücük bir parçası bile olsa örnek almak istemez miyiz ?” dedi Seungwoo. "Doğru... Benim de örnek aldığım bir şey var aslında. Romandaki o sahneyi siz de sevmişsinizdir diye düşünüyorum." Seungwoo başını çevirip Youngju'ya baktı. "Dans sahnesi mi ?" "Evet, dans sahnesi. O bölümü okuduktan sonra ben de öyle bir hayat yaşamaya karar vermiştim. Hayal kırıklığına uğrasam da, yenilgiye uğrasam da dans edeceğim, düşünmeyeceğim. Güleceğim. Tekrar tekrar güleceğim demiştim." "Başarılı oldunuz mu ?" "Yarı yarıya. Ancak sonuçta ben Zorba olarak doğmadım. Güldükten sonra ağlayıp, dans ettikten sonra yere yıkıldım. Yine de tekrar ayağa kalkıp dans etmeye devam ettim. Bu şekilde yaşamaya çalışıyorum."
Sayfa 244 - Athica BookKitabı okudu
88 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
İnceleme diyemeyiz aslında, büyük üstâd Tolstoy'un İtiraflarım adlı kitabında hayat hakkında bize kazandırdıklarından bahsedeceğim,daha doğrusu okuduktan sonraki bende bıraktığı çıkarımları şöyle sıralayabiliriz: Hayatın bir anlamı olması gerektiğini, Hayatı sadece yiyip içip yatmaktan ibaret olmadığını, Düşünme yeteneğimizi kullanmamız gerektiğini, Neden var olduğumuz gerçeğini, Hayatı sorgulamamız gerektiğini, Hakikatı sorgulayarak bulmamız gerektiğini, Allah'a layık bir kul olarak yaşamamız gerektiğini, Dünyevi zevkleri terk ederek kurtuluşa ereceğimizi, Ölümün her zaman kapımızı çalacağını yani ölüm gerçeğini, İnancın bizi hayata bağladığını, Öldükten sonraki ahiret gerçeğini, Kalplerin ancak Allah'ı anarak huzur bulacağını, v.b.daha çok örnek verebilirdim fakat şu an aklıma gelenleri dile getirdim dolayısıyla hayat hakkında,hayatı önemseyenler için tolstoy'dan daha çok öğreneceğimiz dersler var...
İtiraflarım
İtiraflarımLev Tolstoy · Kapra Yayıncılık · 202023bin okunma
Afrika’da aslanların şehirlere yakın yerlerde çarmıha gerildikleri, Almanya’da kurtların darağacında asıldığı zamanlar oldu. Tüm bunlar şeytanların hayvanlarda vücut bulduğuna inanılan bir dönemdeydi, dolayısıyla mahkemeler hayvanları büyücülükle de suçladı. 1474’te Bâle de yaşlı bir horoz sanık kürsüsüne çıkarıldı ve yumurtlamakla suçlandı. İddiaya göre Şeytan, cadıları ve cinleri harekete geçirerek onu yumurtlamıştı ve yumurtalardan insanlığa zulmedecek basilisk gibi yeni yaratıklar doğacaktı. (Bir horozun yumurtasının büyülü güçleri olduğuna inanılıyordu.) Savunma, yumurtlamanın gerçekleştiğini reddetmedi, sadece kötü bir amaçları olmadığını belirtti. Yumurtlamak istemsiz gerçekleşen bir eylemdi, bu yüzden de yasada cezası yoktu. Savunma, iddia makamından şeytanın bir hayvanla anlaşma yaptığı tek bir olay olsun örnek verilmesini talep etti. Onlar da Gerasa domuzu vakasını örnek gösterdiler ve durum lehlerine döndü. Sonuçta horoz suçlu bulundu ve kuş kılığına girmiş bir büyücü olduğu gerekçesiyle ölüm cezasına mahkum edildi. O ve yumurta kaza bağlanarak yakıldı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.