Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
328 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
. . DORIAN GRAY’İN PORTRESİ . .
BİR NARSİST TÜKENİŞ’İN ANALİZİ Yazıldığı yıl 1891’den beri okuyan herkes yaşlandı, bir tek bu roman ilk yazıldığı zamanki gibi hep genç kaldı. Her gelen yeni neslin hayranlıkla okuduğu roman –
Dorian Gray’in Portresi
Dorian Gray’in Portresi
Oscar Wilde
Oscar Wilde
’ın 1891 yılında yayımlanan felsefi romanıdır. An itibari ile tam 132 yıl geçmiş. Öyle bir roman okudum ki kitabın kapağını kapattıktan
Dorian Gray’in Portresi
Dorian Gray’in PortresiOscar Wilde · Koridor Yayıncılık · 201873,6bin okunma
320 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"Geçmişte olduğun kişi olmayı bırak ve şu anda kimsen o ol."
Yaşam... Bir kez tadına baktın mı sularının, bağımlısı olursun derler. Elinden tutar, bir gemiye bindirir ve denizin tam orta yerinde seni suyla başbaşa bırakır. Hakimiyet sendeymiş gibi bir hülyaya kapılırsın. Dümen tam da ellerinin altında gözükür çünkü. Oysa çok önemli bir detayı kaçırmışsındır. Sıra hareket almaya geldiğinde
Zâhir
ZâhirPaulo Coelho · Can Yayınları · 20054,238 okunma
Reklam
400 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Jim Kwik, küçükken geçirdiği bi kafa travması sonrasında öğrenme güçlüğü çekiyordu. Bu yüzden gittiği her okulda öğrencilerden ve öğretmenlerinden kötü muameleye maruz kaldı ve " öğrenme özürlü" diye etiketlenmişti. Zar zor şans eseri orta okulu ve liseyi bitirdi. Üniversiteye girdi. Tek istediği ailesini mutlu etmekti ama hala öğrenme
Sınırsız
SınırsızJim Kwik · Parola Yayınları · 2021233 okunma
468 syf.
·
Puan vermedi
Karanlık Cringe Balonu
Adeline'ın nesine bu kadar kuruldum hiçbir fikrim yok ama devam edeceğimi söylemiştim, sözümü tuttum. Adeline'ı avlıyoruz. İlk kitabın sonunu pek net hatırlayamasam da bu kitabın başlarında bir hayli hızlı bir girişle "Tövbe, bismillah!" olduk. Adeline Hanım'ın kaçırıldığı ve Zade'e ayar olsun diye
Adeline'ı Avlamak
Adeline'ı AvlamakH.D. Carlton · Lapis Yayınları · 2023360 okunma
390 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kaan Murat Yanık’la tanışmam Butimar ile oldu. Aldığım tavsiyelere göre en güzel kitabıyla tanışmış oldum yazarla. Geç kalmışım dediğim yazarlar arasına eklendi diyebilirim. ‘ ‘ Son okuduğum bir kaç kitabın aksine Butimar oldukça akıcı bir olay örgüsüne sahip. Okuyucuyu kendine bağlayan, “acaba devamında ne olacak” dedirten bir kitap. Dili ne çok basit ne de çok sanatlı, orta kararda ilerliyor. ‘ ‘ Kitabın ilk sayfalarında rutin hayatın ve düşünme sisteminin dışında yaşayan bir psikiyatrist ile tanışıyoruz. Psikiyatristin tuhaf alışkanlıkları arasında “rüya oluşturma” çabalarını ve rüyasında gördüğü Butimar’ı bulma arzusunu gösterebiliriz. Ardından olaylar zinciri Butimar’ı ona gösteriyor ancak Butimar’ın yıllar önce yaşamış dedesi Yusuf’un eşi olduğu ortaya çıkıyor. Bu noktadan sonra Yusuf ile Butimar’ın öyküsü başlıyor. Kitap aynı zamanda anlatıldığı dönenin tarihi özelliklerini de yansıtmayı ihmal etmiyor. Revan ili’ndeki Rus zulmünü, yakılan yıkılan kasabaları, katliamları, Türk’lerin Osmanlı’ya ve İran’a göç etmek zorunda kalışı, Müslümanların hor görülmesi, Simya ilmi, zengin olma hayalleri ... Sonunun hiç beklemediğim bir şekilde bittiğini de itiraf etmeliyim. Okunması gerektiğini düşündüğüm bir roman oldu. Selam ve dua ile...
Butimar
ButimarKaan Murat Yanık · Kapı Yayınları · 20154,012 okunma
368 syf.
8/10 puan verdi
Eveeeet, yazarın okuduğum ikinci kitabı. İlk kitap Neptün Cinayetlerinden sonra beğenebileceğimi düşünerek yazarın diğer kitaplarına da bir göz atıp bir kaç tane almıştım. Alırken konulara bakmamıştım aslında ama ilk okuğum kitaptan sonra çok kötü bir izlenim olmadığı için başladım bu kitaba. Hayaletli ya da hortlaklı bir gerilim kitabıydı
Söylemeyeceğine Söz Ver
Söylemeyeceğine Söz VerJennifer McMahon · Ephesus Yayınları · 20161,746 okunma
Reklam
144 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bizler gibi Japon kültürüne alışık olmayan okurlar için, üstelik bundan belki de 100 küsur yıl öncenin kültürünü okumak garip ve farklı gelebilir. Belki rahatsız bile edebilir, fakat bunu bugün okuduğumuz bir kitap için yapmamız ne kadar uygun olur bilemiyorum. O yüzden de ben kendimce kültürel kısımla alakalı yorum yapmayı uygun görmüyorum, dil ve anlatılan konunun işlenişini kendimce değerlendirmek istiyorum sadece. Kitabın başından sonuna kadar bir daldan dala geçiş hissettim. Yani, bir oradayım bir buradayım, bir şu gündeyim bir bu gündeyim, bir şu kişinin hikayesi anlatılıyor bir bu kişinin hissi oluştu bende ve bu durum çok hoşuma gitmedi. Normalde severim bu şekildeki anlatım tarzını ama bu kitap özelinde bu geçişler biraz tatsız ve renksiz geldi bana. Kitabın sonunda da bu geçişlerin bana göre renksizliğini yazar da gizleyememiş, kabul etmiş gibi hissettim diyebilirim. Kısaca özetlemem gerekirse güzel bir kitaptı ama bana çok da hitap etmedi sanki, o yüzden de beğendim diyemiyorum orta kararda bir okuma oldu benim için.
Yaban Kazı
Yaban KazıOgai Mori · İthaki Yayınları · 20212,900 okunma
276 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Merhaba. Ayın son kitabını okuyup yorumumu da hemen paylaşıyorum sizlerle. Yazardan okuduğum ilk kitap oldu. Arka kapağında; "bu romanda, Anotele France'ın çalkantılı özel yaşamınında payı olduğu, yazarın 1888'de tanıştığı Madame Arman de Caillavet ile ilişkisinden esinlendiği söylenebilir." yazıyor ve anlaşıldığı gibi yazar
Kırmızı Zambak
Kırmızı ZambakAnatole France · Can Yayınları · 2013818 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bebek deyip geçme
Kitap özeti ; Anne karnındaki bebekle ilgili 6. aydan sonrası için bilimsel kanıtlar var. Annenin stres yaşaması ve tüm hisleri bebeği olumsuz etkiliyor. Hatta kolikle ilgili durumlar merkezi sinir sistemi ve endokrin sistemin hormon salınımları ile ilişkilendirilmiş. Fazla hareket eden bebeklerin doğduklarında da hareketli olduğu ve zor çocuk
Doğmamış Çocuğun Gizli Yaşamı
Doğmamış Çocuğun Gizli YaşamıJohn Kelly · Kuraldışı Yayınları · 2021546 okunma
198 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
36 saatte okudu
Kitabı kitapyurdu’nda biriken puanlarımla aldım. Açıkçası çok incelemeden, hakkında yapılan yorumlara güvenerek almış olsam da beklediğimden çok daha fazla beğendim. Başladığım an sonuca ulaşana kadar elimden bırakmak istemeyeceğim kadar akıcı ve ilgi çekici. Olay Bescos isimli kuytu bir dağ köyünde geçmekte. Burası öyle bir köydür ki insanları dışardaki hayattan soyutlanmış, kendi yağında kavrulan ama aynı zamanda da bu köyden kurtulmak için fırsat kollayan orta yaşlı 281 kişiden oluşmaktadır. Köyde hiç çocuk yoktur ve en gençleri Chantal isimli bir kadındır. Kitabın üç ana karakteri vardır: Köyün en genç kadını Chantal, en yaşlı kadını Berta ve köye bir gün yanında bir Şeytan’la gelen Yabancı. Bütün insanların içinde kötülüğün barındığına inanan ve bunu kendisine kanıtlamaya çalışan Yabancı’nın vaatleri, Chantal’ın kendi içinde yaşadığı gelgitler, Şeytan’la Melek’in savaşı... Ve bunlarla geçen 7 günlük süre. Aslında bu kitap Paulo Coelho’nun “Ve Yedinci Gün...“ üçlemesinin son kitabıymış. İlk iki kitabı “Piedra Irnağı’nın Kıyısında Oturdum Ağladım ile Veronika Ölmek İstiyor. Dünyanın 6 günde yaratılması,7.günün ise dünyanın oluşumundan sonsuza kadar olan süreyi sembol edişinin bu hikayelerdeki 7 günle bir ilgisi var mı bilmiyorum ama İyi ile Kötü’nün bu 7 gün içinde verdiği savaş gerçekten okunmaya değer. Aslında iyilik dediğimiz duygunun büyük oranda ne kadar da korkunun bir ürünü olduğu görebiliyoruz. Her şey verdiğimiz kararda saklı. Verdiğimiz bir kararın sonuçları iyi ya da kötüyü belirleyendir... bu kararın sebebi korku olsa bile.
Şeytan ve Genç Kadın
Şeytan ve Genç KadınPaulo Coelho · Can Yayınları · 20204,513 okunma
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.