Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Böyle gelmiş, böyle gider
"Osmanlı tebaasının genlerinde bulunan 'Kendi ihtiyacını kendin gör!' anlayışı, cumhuriyet ve demokrasiyle birlikte yerini devletten hizmet talep etmeye bırakacağına, ileriki yıllarda halk tarafından daha da benimsenecek; devletten hizmet istemeye korkan, ezkaza görecek olursa minnettarlığından ne yapacağını şaşıran Anadolu halkı, yüz yıl sonra 'Kendi okulunu kendin yap', kampanyasına şaşılası bir coşkuyla destek verecek, bir Allah'ın kulu çıkıp 'Okulumuzu da kendimiz yapacaksak devlet niye vergi alıyor?' diye sormayacaktı."
Sayfa 455Kitabı okudu
İmparatorluğun gerçek kurucusu Fâtih olduğu gibi,Osmanlı hukuk anlayışı ve kanûnları üzerinde de kesin ve sürekli bir tesir yapmış olan Osmanlı hükümdarı da Fâtih'tir.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Osmanlı tebaasının genlerinde bulunan 'kendi ihtiyacını kendin gör!' anlayışı, cumhuriyet ve demokrasiyle birlikte yerini devletten hizmet talep etmeye bırakacağına, ileriki yıllarda halk tarafından daha da benimsenecek; devletten hizmet istemeye korkan, ezkaza görecek olursa minnettarlığından ne yapacağını şaşıran Anadolu halkı, yüz yıl sonra 'kendi okulunu kendin yap' kampanyasına şaşılası bir coşkuyla destek verecek, bir Allahın kulu da 'Okulumuzu da kendimiz yapacaksak devlet niye vergi alıyor?' diye sormayacaktı.
Sayfa 455Kitabı okudu
La Grande Aquila
İstanbul Fatihi, mutlak otoritesini, devlet teşkilatında, kanunlarda yaptığı yeniliklerle gerçekleştirmek istemiş ve mutlak otoritesini sayesinde örfi hukuk üstün bir duruma gelmiştir. İmparatorluğun gerçek kurucusu, Fatih Sultan Mehmed'dir; Osmanlı hukuk anlayışı ve kanunları üzerinde de kesin ve sürekli bir etki yapmış olan Osmanlı hükümdarı Fatih'tir. . . Osmanlı padişahlarının en güçlüsü ve serbest fikirlisi olarak Fatih, mutlak hükümranlık otoritesini, devleti belli bir amaca göre düzenleme ve serbestçe kanun koyma doğrultusunda kullanmıştır. Kısaca o, yasa ve kanu8n hükümdarı olmuştur.
İmparatorluğun gerçek kurucusu Fâtih olduğu gibi,Osmanlı hukuk anlayışı ve kanûnları üzerinde de kesin ve sürekli bir tesir yapmış olan Osmanlı hükümdarı da Fâtih'tir.
Sayfa 203Kitabı okudu
Osmanlı yönetim anlayışı
Marsigli Osmanlı Devleti'nin insanlara verdiği değerden hayret ve gıpta ile söz etmekte, buna bir de isim vermektedir: Demokrasi... Kendisi diplomat olan Marsigli, 1732'de La Haye'de yayınladığı hatıratının birinci cildinin 28-29. sayfalarında osmanlı idaresini şöyle anlatıyor... “Tarihçilerimizin hepsi Osmanlı padişahlarının diktatör olduklarını dünyaya ilân ediyorlar. Halbuki Osmanlı Devlet sistemiyle diktatörlük arasında en ufak bir bağ yok. Nasıl olsun ki, padişahın maiyetinde bulunan ve adına ‘Kapıkulu' denen askeri teşkilatın (yeniçeri ve sipahileri kastediyor) gerek eski padişahlardan kalma kanunlar mucibince, gerekse kendi gelenekleri gereği padişahı tahttan indirebiliyor, zindana bile atabiliyorlar." Marsigli, padişahların “diktatör” olmadıklarına dair pek-çok örnek verdikten sonra, yukarıda adı geçen kitabının 31. sayfasına şu hüküm cümlesini yerleştiriyor: “Buraya kadar verdiğim örneklerden de anlaşılacağı gibi, Osmanlı Devleti bir aristokrasi değil , adı konmamış bir demokrasidir.
Reklam
Anadolu halkının laneti: Minnettarlık!
Osmanlı tebaasının genlerinde bulunan Kendi ihtiyacını kendin gör! anlayışı, cumhuriyet ve demokrasiyle birlikte yerini devletten hizmet talep etmeye bırakacağına, ileriki yıllarda halk tarafından daha da benimsenecek; devletten hizmet istemeye korkan, ezkaza görecek olursa minnettarlığından ne yapacağını şaşıran Anadolu halkı, yüz yıl sonra Kendi okulunu kendin yap, kampanyasına şaşılası bir coşkuyla destek verecek, bir Allahın kulu çıkıp Okulumuzu da kendimiz yapacaksak devlet niye vergi alıyor, diye sormayacaktı.
Sayfa 455Kitabı okudu
Şehirlerde hâkim durumdaki ahlakın temelinde Sünni İslam anlayışı ile örf dediğimiz gelenek (töre) bulunmaktadır. Devlet yönetimi güçlendikçe ve halktan koptukça, ahlak anlayışı da örften uzaklaşmış, daha çok dine dayandırılmıştır. Türk töresi denilen Türk ahlakında oğlancılık yoktur. Türklerde oğlancılık, İslamiyete geçişle birlikte ortaya çıkmış ve devletin üst düzey yöneticileri arasında görülmüştür.
Siyasetname'den Seçmeler
Nizâmülmülk’ün “Siyâsetnâme” isimli eseri, hemen hemen tüm Osmanlı padişahlarının yüzlerce yıl başucu kitabı oldu... Bugün bile siyasetle uğraşanların el kitabı olabilecek değerdedir... Çok geçerlidir... Çok gereklidir. (Eserin ilavesiz doğru bir nüshası, İstanbul'da Süleymaniye Kütüphânesi, Molla Çelebi kısmında 114 numarada mevcuttur.) 1.
Sayfa 398Kitabı okudu
Osmanlı yönetim anlayışının özü ''insan''dır
Devlette ''Her şey insan için'' anlayışı hakimdir. Kuruluş aşamasında Osman Gazi'nin hocası Şeyh Edebali, ''Oğul Osman, insanı yaşat ki devlet yaşasın!'' diyerek, devletin pusulasını insana ayarlamış, istikamet haritasını da insan merkezli çizmiştir.
Sayfa 32 - PANAMA YAYINCILIKKitabı okudu
283 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.