1912 Balkan Savaşı'nda okulun bir kısmı cepheden gelen yaralıların bakımı için Kızılay'a verildi. Osmanli Devleti'nin 1914’de Birinci Dünya Savaşina katılması ve Fransa ile savaş halinin başlaması üzerine okul 1919 yılma kadar kapalı bulunacaktı.
Saint Joseph Lisesi
Tanzimat döneminde, Osmanlı devleti Batı'ya yaklaşırken ilk pencere Paris’e açıldı. İlk kez bir Avrupa dili öğrendiğini bildiğimiz Padişah, Abdülmecid Fransızcayı seçmiş ve çocuklarına da bu dili öğretmek istemişti
1839'da Mehmet Ali Paşa'ya karşı Osmanlı İmparatorluğu'yla ittifak kurduktan ve Rusya'nın Balkan Slavlarını desteklemek suretiyle toprak kazanma girişimlerinin önünü kesmeye çalıştıktan sonra İngiltere diğer herkesi aşağı gördüğü bir üstünlük kompleksine kapılarak, uygarlaştırma görevi kisvesi altında başka ülkelerin iç işlerine karışacak hatta askerî müdahalede bulunacak kadar ileri gitmiştir.
Büyük Güçlerin Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışırken kendi çıkarlarını gözettiğinin bir kanıtı da özellikle Fransa ve Rusya'nın "Hıristiyanları kâfirlerin kökünü kurutmayı istemekle suçlanan softalardan koruma" bahanesiyle Osmanlı topraklarına giderek artan sayıda misyoner göndermesidir. Hatta Ahmet Rıza misyonerlerin çoğu zaman gayrimüslim azınlıklar arasında milliyetçi duygular uyandırmak için dini kullanarak ve böylelikle de eski yaraları deşerek uluslararası hukuku çiğnediğini belirtiyordu.
1494'te Fransa Kralı VIII. Charles İtalya'yı istila edip Cem'i alarak Osmanlı Devleti'ne taarruz planları kurduğu zaman Osmanlılarla Venedik, Papa ve Napoli Krallığı arasında siyasi bir yakınlaşma oldu.
İlksöz: Özgürlük de zor mücadelesi de...
Abdülhamid tahttan indirilmiş, ikinci meşrutiyet ilan edilmiştir. Uzun süren baskı yönetiminden bunalan insanlar hem meşrutiyeti hem de meşrutiyeti getiren ittihatçıları büyük bir coşku ile karşılar. Ama kısa sürede hava değişir. Padişah yanlıları ittihatçılara karşı birleşir, güçlü bir muhalefet
Mukaddes bölgelerdeki zulüm iyice arttı. Çeşitli dolaplar çevirerek hacıların mallarına el koyuldu ve güvenlik diye bir şey kalmadı. Ama bütün bu uygulamalar zalimleri büyük külfet altına itti ve yaptıklarından hiçbir fayda görmediler. En sonunda hem kendileri hem nesilleri dört bir yana dağılıp perişan oldu ve Sultan'ın devleti yok oldu gitti.
19. yüzyıl diplomasisinin oynadığı "Büyük Oyun"da en etkin güç basın ve propaganda idi. Bulgaristan, propagandasının oluşturduğu büyük baskı ile Osmanlı Devleti'nden ayrılma sürecine sokulmuştu. Mısır'ın işgali de İngiliz liberallerinin propagandalarıyla sağlanmıştı.
Sayfa 328 - Timaş Yayınları, Taha Niyazi KaracaKitabı okuyor
Türkleri Osmanlı Devleti'nde "millet-i hâkime" sayan Tanin başmuharriri Hüseyin Cahit Bey'i (Yalçın) "şoven","nasyonalist şef' olarak ilân etmeleri daha işin başındaki tutumlarının kanıtıdır.