Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Harf devriminin Osmanlı da kökeni ve yeni cumhuriyette ki tartışmaları
İkinci Meşrutiyet döneminde iyice alevlenecek olan,alfabe değişikliği tartışması : Latin alfabesini almak isteyenler, Türkçedeki sekiz ünlünün Arapçadaki üç ünlüyle yazılmasının çok zor olduğunu, bunun da eğitimin yaygınlaşmasını neredeyse olanaksız kıldığını öne sürüyorlardı. Öte yandan, Romenlerin uzun süredir Latin alfabesini kullanıyor
TARİHİ METİN YAYINLARIYLA DİLCİLİK Ahmed Naci ile birlikte hazırladıkları ve daha öğrenci iken 1928 yılında, Türkiyat Mecmuası'nın ikinci cildinde yayımlanan "Anadolu'da Türklere Ait Yer İsimleri" başlıklı makaleyi bir yana bırakırsak Atsız'ın doğrudan doğruya dille ilgili ilk ve tek çalışması, “Divan-ı Türki-i Basit, gramer ve lügati" adlı bitirme tezidir. Yayımlanmamış olan 111 sayfalık tez, İstanbul Üniversitesi, Türkiyat Enstitüsü 82 numarada bulunmaktadır (Sertkaya 2014: 142). Yayımlanmamış olan bu tezin mahiyetini tam olarak bilmiyorum. Ancak çalışmanın adından anlaşıldığına göre Atsız, Nazmi'nin Türkî-i basît (saf Türkçe) ile yazılmış şiirlerini transkripsiyonlamış, bunların sözlüğünü çıkarmış ve bazı gramer özelliklerini ortaya koymuş olmalıdır. Eserin kelime dizininin yapıldığı, Atsız'ın Orhun dergisindeki yarıda kalmış yayınında bulunan şu ifadesinden de anlaşılmaktadır: "Ben Nazmî'nin divanındaki bütün kelimeleri harf sırasıyla dizip bulundukları sayfa ve satırları da tespit ettim." (Atsız, Mart 2015: 192). Eski Oğuz (Anadolu) Türkçesi ile yazılmış bu eser üzerinde çalışması, Atsız'ın daha sonraki metin neşirleri için önemli bir hazırlık sayılabilir. Nazmî'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'ini Atsız daha sonra Orhun dergisinde de dil, kültür ve edebiyat açılarından ele alıp değerlendirecek ve bu çalışmayı 1934 yılında küçük bir kitap olarak da yayımlayacaktır. Atsız'ın dil çalışması olarak da ele alabileceğimiz yayınları Kök Türk, Uygur ve ilk Osmanlı dönemine ait aktarmalar ve metin neşirleridir.
Reklam
Osmanlı Dönemi Metin Yayınları Atsız'ın ilk yayımladığı Osmanlı dönemi metinleri tarihle ilgili iki eserdir: Ahmedî, Dâstân ve Tevârîh-i Âl-i Osman; Âşıkpaşaoğlu Ahmed Âşıkî, Tevârîh-i Âl-i Osman. Bunlardan birincisi 1410'dan önce, ikincisi 1478 civarında yazılmıştır. Her ikisi de Batı Türkçesi'nin ilk dönemine yani Eski Oğuz
Yollar..
Yollar ki gider kimsesiz, tehi, ebedi, Yollar Hep birer hatt-ı pür-sükut oldu Akşamın sine-i gubarında. Onlar Hangi bir belde-i hayale gider, Böyle sessiz ve kimsesiz şimdi?
OKUR'UYUZ YAZAR'IN: PEYAMİ SAFA
Kitap incelemelerinin yanında çok kitabını okuduğum yazar incelemeleri (araştırmalarım değil yorumlarım doğrultusunda) yapmak mantıklı geldi ve "Okur'uyuz Yazar'ın" adlı bir seri oluşturmak istedim. Bu seriyi de en sevdiğim yazar olan
Peyami Safa
Peyami Safa
'yla başlatıyorum. Psikolojik tahliller, dış görünüş betimlemeleri ve diyalektik
Kendi kendime biz gurbetin insanlarıyız diyorum. Mesafelerin terbiye ettiği insanlar...
Reklam
insanlar ne kadar büyürlerse büyüsünler, ne kadar ihtiyar olurlarsa olsunlar yine bazı dakikalar vardır ki annelerine sokularak çocuk olmak isterler.
Osmanlı Türkçesi diye bir dil olduğunu henüz bilmeyen yeni yetme, "yorgi" adıyla Türkçe'nin muhafazasını yapıyor ve araplaşmayın diyerek milleti ikaz ediyor..
Gönderi kullanım dışı
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.