Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20213,984 okunma
Osmanlı Türkçesi dersinden bugün de nasiplendik...
Cemâlin şu’lesinden tâbdârım Yanar pervâneyim ol nâra karşı ( Nûrî )
Reklam
“Tanışabilir miyiz?” Yerine, Osmanlı Türkçesi olan o muhteşem cümle
🌹 Gayem zat-ı alinizi taciz etmek değil, efkari umumide muhabbet kurmaktır. Cevabı; müspetinizi kalb-i hazı halimi tamir ve temin edeceğinden dest-i muhabbetinize talibim. 🌸 Anlamı: Amacım sizi rahatsız etmek değil, aramızda özel bir sevgi bağı kurmaktır. Olumlu cevabınız beni çok mutlu edeceğinden size arkadaşlık teklifi ediyorum. #Osmanlıcatürkçesi
Kimse Çinceden, Soğdçadan, Sanskritçeden, Farsça ve Arapçadan, Rumcadan, İtalyancadan ve Balkan dillerinden, son olarak Almanca, Fransızca ve İngilizceden aldıklarımızı içimizde eriterek oluşturduğumuz söz varlığının tasfiyesini savunmuyor. Dili, tıpkı bir ırmak gibi, belirli bir gramatik yatakta yol alan, diyalog sonucunda üremiş, yaşayan ve yaratıcı bir insan etkinliği olarak görmenin gereği anlaşılmış durumda. Osmanı Türkçesi ile yazılmış metinleri okuyup anlayabilecek geniş eğitimli kitlelere ihtiyaç olduğu açık. Lakin Osmanlı Türkçesine yeni baştan hayat verme anlayışı da pek gerçekçi değil.
Teşekkür ederim. Aslında kitaptan da önce kısaca bahsetmek istediğim bir şey var. Benim bu sahaya olan ilgimin kaynağından başlamak istiyorum. İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden 2016’da mezun oldum. Üniversite malum Laleli’de, yani tarihî topoğrafyanın tam merkezi. Dolayısıyla lise sonlarda başlayan tarihî yapılara olan merakım, bu dönemde giderek perçinlendi. Üst dönemden arkadaşım Yunus Sürücü ile Suriçi İstanbul’unu adımlıyor ve gördüğümüz kitabeler ile okulda tahsil ettiğimiz Osmanlı Türkçesi derslerine katkı sağlaması için okuma talimleri yapıyorduk. Yunus, bu sırada hüsn-i hat meşk ediyordu, bu sebeple hat sanatına da aşinaydı. Bunun getirisi olarak güzel yazı numunesi olan kitabelerin üstünde daha fazla duruyorduk. Bir gün Atikali’deki Nişancı Mehmed Paşa Camii’nin haziresinde bir mezar taşı gözümüze çarptı. Bir hanıma ait bu mezar taşının altında “İsmail Zühdî”nin ketebesi yani imzası vardı. Yunus, bunun çok nadir karşılaşılabilecek bir şey olduğunu, gözleri parlayarak söylediğinde onu pek anlayamamıştım ama heyecanına ortak olmuştum.
Enes

Enes

@enesbir
·
07 Nisan 23:44
Oktay Bey, “Hattat Yesârîzâde Mustafa İzzet’in İstanbul Kitabeleri” adlı kitabınız Aralık 2023’te çıktı. Tebrik ediyoruz. Kitaba geçmeden önce, bu kitabı yazma düşüncenizin kaynağını merak ettiğimizi sorarak başlayalım…
Savaş Türküsü (Günümüz Türkçesi ile)
Bütün arzumuz ve düşünceniz vatanımızın mutluluğudur Şu bedenimiz sınırlarımıza kaledir Osmanlılarız, süsümüz kanlı kefendir Savaşta şehitlikle bütün tat alırız biz Osmanlılarız, can veririz, nam alırız biz Kan ile kılıçtır görünen bayrağımızda Can korkusu gezmez ovamızda dağımızda Her köşede bir aslan yatar toprağımızda Kavgada şahadetle bütün kam alırız biz Osmanlılarız, can veririz, nam alırız biz Osmanlı adını her duyan ürperir Atalarımızın heybetini bütün dünya bilir Yaradılış değişir sanma, bu kan yine o kandır Kavgada şahadetle bütün kam alırız biz Osmanlılarız, can veririz, nam alırız biz Top patlasın, ateşleri etrafa saçılsın Cennet kapısı can veren dostlara açılsın Dünyada ne bulduk ki ölümden de kaçılsın Kavgada şahadetle bütün kam alırız biz Osmanlılarız, can veririz, nam alırız biz
Reklam
824 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Eserin yazarı İbn Zafer 1104 yılında bazı kaynaklara göre Sicilya, bazılarına göre de Mekke'de doğmuş. Yaygın olan bilgiye göre de 1172 yılında vefat etmiş. En önemli eseri ise bu kitap olup orijinal adı Sülvanü'l Muta fi Udvani'l-Etba'dır. Yayınevi bu ismi Devletin Ölümsüzlük İksiri olarak tercüme etmiş. Eserin Osmanlı
Devletin Ölümsüzlük İksiri
Devletin Ölümsüzlük İksiriİbn Zafer · Büyüyenay · 20142 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Atatürk ve asker ve aynı zamanda arkadaşı olan Nuri Conker'in genellikle Trablusgarp ve Balkan Savaşları hatıraları ve askerlik ile ordunun ve subayların nasıl olması gerektiği konusunda yazılmış bir kitap. Kitabın çoğu bölümünde eski Osmanlı Türkçesi çok kullanıldığı için biraz zor anlaşılması. Sadeleştirilmiş dille tekrar yayınlanmalı bence. Okunmalı.
Zabit ve Kumandan ile Hasbihal
Zabit ve Kumandan ile HasbihalMustafa Kemal Atatürk · İş Bankası Kültür Yayınları · 20061,530 okunma
Pişani, cebûn, nasiye, Müjgan,leb, dehân, dendân,zebân,güş,uzn
Sayfa 114 - Kesit (Osmanlı Türkçesiyle yazılmıştır.)
Bülend,Âlî,pest, dün,geda, gânî,rûşen,münevver, lerzân,erzân
Sayfa 110 - Kesit (Osmanlı Türkçesiyle yazılmıştır.)
Reklam
ALIŞTIRMA
Afitāb, hurşid, mihr, şems,mah,kamer, ahter, sitare, necm, kevkeb
Sayfa 98 - Kesit (Osmanlı Türkçesiyle yazılmıştır.)
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ahmet Hamdi Tanpınar'la tanışmamış olanların Tanpınar'dan okumaları gereken ilk kitap olduğunu söyleyebilirim. Tanpınar'ın alışık olduğumuz o uzun cümlelerine eserde fazla rastlamıyoruz. İstanbul Türkçesi ile diğer eserlerine nazaran daha hafif bir dil ve üslup ile kaleme alındığını söyleyebilirim. Olay merkezine değil de karakter tahlili merkezine oturtulmuş bir eser ortaya çıkarılmış. Roman her zaman topluma tutulmuş bir aynadır. Dönemin hakim zihniyetini en iyi romanlarda görürüz. Bu roman 19. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu'nun en çalkantılı dönemlerine ayna tutuyor. Tanzimat Dönemi'nde yönünü Batı'ya dönen Türk toplumunun yaşadığı süreç ele alınıyor. Behçet Bey'in hayatı üzerinden Tanzimat Dönemi İstanbul'unda yaşananlara şahit oluyoruz. Karakter tahlilleri romanın ana omurgasını oluşturuyor. Roman bir anda sona eriyor. Roman aslında bitmiyor sadece sona eriyor. Sonunda okuyucu da büyük bir boşluk kalıyor. 1800'lü yıllara, Tanzimat Dönemi' İstanbul'una yolculuk etmek isteyen herkese tavsiye olunur.
Mahur Beste
Mahur BesteAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 20196,4bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Kitapta önemli, büyük Müslüman kadınlardan bahsedilmektedir. Kitabın yarısı Arap harfleri ile Osmanlı Türkçesi diğer yarısı ise Latin harfleri ile günümüz Türkçesidir.
Genç Kızlara Örnek Büyük Kadınlar
Genç Kızlara Örnek Büyük KadınlarEmin Ali · Beyan Yayınları · 201817 okunma
Ahmet Paşa
Cânıma bir merhaba sundu ezelde çeşm-i yâr Şöyle mest oldum ki gayrın merhabâsın bilmedim. (Eski bir vakitte sevgili şöyle göz ucuyla bana bir merhaba lûtfetti. O gün bu gündür, o bakışın mestliğiyle başka birinin merhabasını hiç tanımadım.)
Bir hamam yazısı diyor ki
Eski İstanbul'un hamam kitabelerinden birinde, huy güzelliği ve temizliğinin ehemmiyetini ecdadımız şu güzel ifadelerle vurgulamış: "Tiymetin nâ pâk ise, hayr umma sen germâbeden. Önce tathir-i kalb et, sonra tathir- beden" (Yani kötü huylu, pis karakterli bir kimse isen, hamamdan bir hayır umma. Temizlenmek istiyorsan önce kalbini temizle, sonra bedenini.)
Sayfa 61 - Hayrat NeşriyatKitabı okuyor
1.270 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.