Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
📌 Yalnızlığım ve umutlarım iki kardeş. Biri bir odada çekmiş yorganı suratına karanlıkta; öbürü yan odada açmış perdeyi, güneş eşliğinde yatağında zıplamakta. Ara sıra didişseler de, kimse kimseye karışmamakta. Yalnızlık, Umut'un gürültüsünden kulaklarını tıkamakta; Umut Yalnızlık'tan bir haber. Biri mutsuzluktan mutlu, öteki mutsuzluk fakiri. Güneş, yorgan, yastık, perde; Karışmamakta kimse kimseye... - Mete Severge
(kilic's version)
birazcicik 🤏 uzun olmus olabilir (aynen biraz iletiye sigmadi yorumda devam ettim💀) ☆ ben elif ☆ ne zaman ve nasil ortaya cikti bilmesem de arkadaslarimin %90i bana kilic der, oyle ki birisi bana elif dediginde o kim esprisi yapariz (taa ortaokuldan beri boyle) ☆ ravenclaw (arkadasim hufflepuff oldugumu iddia ediyor) ve cabin 7 (apollon) ☆ proud
ZEYNEP

ZEYNEP

@zzynp_okuyanbiri
·
13 Nisan 22:58
(zeynep’s version)
Gece gece durduk yere böyle bir istek geldi (eklemeler yaptım kısa oldu çünkü) ❀ben zeynep (𝑻𝒂𝒚𝒍𝒐𝒓’𝒔 𝑽𝒆𝒓𝒔𝒊𝒐𝒏) ❀ taylora bağımlıyım ha bu arada favori albümüm reputation ben daha çok bağıra bağıra şarkı söyleyen tıplerdenim ❀ Spotify ilacım ❀ tdknin içinden geçmem bilmediğim anlamına gelmiyor ❀ Harry potter serisini ne kadar sevsemde hala
Reklam
AÇIK TONLARDA BEYAZ
Beni deli sanmayın, Benim dağımın öteki tarafı bahar. Gülmüyorum diye bakmayın, Güzel yoldadır gelir birazda birazdan. Benim ellerim yara değil, Gözlerim kör değil. Kötü bir durumda değilim,
Aynı Adam
Tozludur saçlarım, saçlarımdan devrilmiş sarayların dumanları savrulur yüzüm yanıktır yüreğime bir karanfil sokuludur ve partizanca darbelerin dünyaya ilen şavkı benim göğsüme göğsüme vurup durur. Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum bahar da sürgülenir içime katranlar da hem koşarak yarattığım sevgiler vardır hem körlenmiş sevgilerin acısıyla koştururum. Beni sular kocaman taşları parçalayarak hatırlıyor dağlarda ve beni hatırlatıyor çeltik tarlalarında aynı sular umutlu sakinlikleri lohusalıklarıyla. Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum kökten dallara yürüyen sular gibi yürürüm kömür ocaklarına, çapalanan tütüne yürürüm hüzün ve ağrılar çarelenir dağların esmer ve yaban telâşından kurtula diye torna tezgâhlarında demir. Yürürüm çünkü ölümdür yürünülmeyen yürürüm yürüyüşümdür yeryüzünün halleri kanla dolar pazuları tarladakinin hızar gürültüsü içinde türkülenir bir öteki gökleri göğsümden aşırtarak yürürüm yağlı kasketimin kıyısında nar çiçekleri. Aynı adam Ekim günlerinden beri gümbür gümbür gelirim teneke damların üstüne safi sinirden doğan güneş portakallar fırlatarak parlıyor benim adım larımla anladım neden yorgunluk gülümserlik getiriyor insana hayatın bana başat bana avrat oluşunu öğrendim işçiler bunu kurşunlanarak öğrendi on beşinde bir arkadaş inancını savunurken yargıca anladı bulana durula akmakta olan şeyi. Yürüyorum azarlanıyorum fışkıran başaklarla iki bomba gibi taşıyorum koltuğumdaki bir çift somunu hurdahaş bir sancıyla geçiyorum badem çiçekleri altından gözlerim nemli değil gözlerim namlu.
İsmet Özel
İsmet Özel
(1944)
2023 böyle geçti
(Satır sonlarında yazanlar bitirme tarihi ve saati) 2023 kitapları : 307 OCAK 1. Charles Bukowski - Kapalı Bir Kapıdır Cehennem 01.01.2023 2. Charles Bukowski - Bana Aşkını Getir 02.01.2023 18.26 3. Can Yücel - Maaile 04.01.2023 19.30 4. Can Yücel - Portreler 05.01.2023 18.35 5. Edip Cansever - Ben Ruhi Bey Nasılım? 05.01.2023 23.36 6.
REYHAN RENGİNDE
Geliyorum sana, Geliyorum buz gibi havasına, Ara sıra sıcaklanmalara, Hangi şehirde olursan ol, Hiç arkama bakmadan geliyorum sana. Hiç bir fikrim yok ne olacağından, Hiç haberim yok olup biteceklerden.
Reklam
Druidler, Gorgon'un Kafası, Apollon Bağlantısı
Ezoterik bir bakış açısıyla bakıldığında, Gorgon'un kafasının aslında bir Kelt 'güneş başı' ve muhtemelen Yunanlılar ve Romalılar tarafından Apollon ile özdeşleştirilen Kelt Güneş Tanrısı Belinus'a ait olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu gösteriyor gibi görünüyor. Kanatların ve kulakların varlığı, her şeyi gören, her şeyi
Bir Kayıp Denizci
“Gücüm olsaydı kürek çekerdim. Ama tükenmiştim. Ancak bir iki dakika ayakta durabiliyordum. Kıyıdan iki günden az bir uzaklıkta bulunduğuma inanarak avucuma biraz su aldım ve güneş ciğerlerime gelmesin diye sırtüstü uzandım salın kenarına. Yüzümü örtmedim, çünkü martıların süzülerek uçuşlarını izlemek istiyordum. Dar bir açıyla ufka doğru dalıyorlardı. Saat bir olmuştu ve ben zoraki yolculuğumun beşinci günündeydim. Olay saat tam kaçta oldu bilmiyorum, ama beşe yaklaşıyordu sanırım. Yukarıda söylediğim gibi uzanmıştım ve köpekbalıklarının gelişinden önce salın içine çekilmeye hazırlanıyordum. El kadar bir martı yavrusunu salın çevresinde uçarken gördüm ve bir süre sonra yattığım kenarın karşısına kondu. Ağzım sulandı. Kuşu yakalamak için bir şeyim yoktu. Ellerim ve açtığımın bilediği kurnazlığımdan başka bir şeyim yoktu. Öteki martılar yok olmuştu. Yalnızca parlak tüylü, kahverengi ve salın kenarında sıçrayıp duran bu yavru martı kalmıştı.”
İnsanlığı sonsuz gerçeklere eriştirebilecek bir Çar sarayı, ya da koca bir konağa giden dümdüz yol gibi kocaman bir yol, bir de bakarsınız eğri büğrü, ıssız, dar, aşılması güç, sonu gelmeyen yollar tarafından kesilivermiştir! Düzgün yol, gündüz güneş, gece de ayışığı ile yıkanıp parlar, öteki yollardan daha geniş ve düzdür; ama nedense insanlar gözünü kapayarak öteki yollara sapıverir, birbirlerini görmezler; kızgın alevler arasında gidiyorlarmış gibi bir uçurumun kenarına geliverir ve korkuyla birbirlerine sorarlar: “Çıkış yolu neresi? Yol nerede?.. Oysa şimdiki nesil bu gibi olaylara şaşıyor, dedeleriyle alay ediyor ve bütün bu tarihin, her harfinin bir ilhamla yazılmış olduğunu, bağırdığını, her parmağın bugünkü kuşağa bir örnek olduğunu aklına bile getirmiyor. Ama şimdiki kuşak da yarının kuşağının kendileriyle alay edeceği birçok hataları gözünü kırpmadan işlemektedir.
Ölü Canlar
Ölü Canlar
486 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.