Sevgili kitap severler;
Uzun zamandır gerek internet aleminde gerekse bu sitede sıklıkla gördüğümüz bir hatayı düzeltmek üzere kolları sıvadık:)
Yaşar Kemal'e ait olduğu sanılarak paylaşılan ;
"Anlıyorum Deme Bana
Anlayabilir misin hissettiklerimi
Bakabilir misin hayata benim gözlerimden
Sığdırabilir misin otuz iki seneyi beş
Çeyrek yüzyılı beş geçiyorum
Herkes beklerken ölümümü
En çok ben en çok ben en çok
Seğiriyor kalbim akrep yürü yelkovan dur Bilmiyorum kim kimin mahkûmu
çeyrek yüzyılı beş geçiyorum
herkes beklerken ölümümü
en çok ben en çok ben en çok
seğiriyor kalbim akrep yürü yelkovan dur bilmiyorum kim kimin mahkûmu
pastaya mumların sığmadığı yaştayım
utanarak gösteriyorum polise kimliğimi sinemalarda bir şebeke üyesi değilim yazık
artık kendimi fotoğraflarıma uydurmalıyım
kalbim diskotekler şahini
çeyrek yüzyılı beş geçiyorum
bütün yalanlarım yalanlandı yaşam tarafından
artık hiçbir şeye inanıyorum
bir nefes çekip bıraktım sigaramdan
biliyorum üflemeye gücüm yetmeyecek
kusura bakma anka , hoşçakal intihar
hiçbir şeyi değil değil hiçbir şeyi
oğlumun otuz yaşındaki halini merak ediyorum
iyi ki doğdun ahmet erhan
otur içkini iç ve içlenme
nasılsa senden sonra tufan
“Müslümanlıkla yoğrulan yurdu Müslümansız bırakma, Allah’ım!”
Arif Nihat Asya
Mehmet Âkif Ersoy, şiire bir İslam idealisti ve yerli bir münevver olarak baktı. Dolayısıyla şiirinin ana konuları hep millî ve manevi meseleler oldu. Yahya Kemal, bir başka düzlemde aynı meseleleri işledi. Bu yüzden, bu iki şairimizin yaşadıkları devirde ve sonraki
Çeyrek yüzyılı beş geçiyorum
Herkes beklerken ölümümü
En çok ben en çok ben en çok
Seğiriyor kalbim akrep yürü yelkovan dur Bilmiyorum kim kimin mahkûmu
Pastaya mumların sığmadığı yaştayım
Utanarak gösteriyorum polise kimliğimi Sinemalarda bir şebeke üyesi değilim yazık
Artık kendimi fotoğraflarıma uydurmalıyım Kalbim diskotekler şahini
Çeyrek yüzyılı beş geçiyorum
Bütün yalanlarım yalanlandı yaşam tarafından
Artık hiçbir şeye inanıyorum
Bir nefes çekip bıraktım sigaramdan
Biliyorum üflemeye gücüm yetmeyecek
Kusura bakma anka, hoşçakal intihar
Hiçbir şeyi değil değil hiçbir şeyi
Oğlumun otuz yaşındaki halini merak ediyorum
İyi ki doğdun Ahmet Erhan
Otur içkini iç ve içlenme
Nasılsa senden sonra tufan
Şiir sadece söz değildir. Hâşim'in deyimiyle söz ile musîki arasında ama musikiye daha yakındır. Yahya Kemal'e göre ise mihanikî ahenk şiirin en önemli vasıflarındandır. Necip Fâzıl şiiri mutlak hakikati aramanın bir aracı olarak düşünür. Âkif ise kendini şair olarak görmez.
Beşir Ayvazoğlu kendisini önceden şair olarak gördüğünü söyler, sonraları ise bundan vazgeçtiğini itiraf eder. Bu tavrı ile onu Hamdi Tanpınar'a benzetirim. Şiire dair her şeyi bilmesine rağmen hocası Yahya Kemal kadar parlak şiirler verememiştir Tanpınar. Beşir Bey'in şiirlerinde o birikimi hissedebiliyor insan. Nesirine hayran olduğum Beşir hocanın şiirlerini, şiirsellik yönünden zayıf buldum. Bu kitabı seneler önce de okumuştum. Otuz beş yaşın kafasıyla tekrar okumak istedim. Yıllar önce dilime dolanan şu şiiri yine keyifle okudum:
"Hem istedim gelmeni, hem bekletmeni
Sen mi daha güzelsin, beklemek mi seni"
Şiirin ismi Tereddüt. Necip Fâzıl şiirinin musikisini işittiniz bu mısralarda. Duygu ise tüm şairlerin müştereği.
Beşir Ayvazoğlu'nun müstakil kitaplar halinde neşrettiği Haşim ve Yahya Kemal ile birlikte, 1924 yılında çekilmiş bir fotoğtafın izini sürdüğü kitabında Akif'i çok güzel işlemiştir. Hislerini bu şairlerin izinden ifade etmeye çalıştığını sezinlemek hiç de zor olmuyor.
Şiirselliğini beğendiğim iki mısrayı daha iktibas ederek bitireyim:
"İnce bir neş'edir seninle hüzün"
"Âzâd ettiğimiz kin, sevdamıza kul olur"
Hüseyin Avni Dede, 1954 İstanbul doğumludur. Sanki, otuz yıldır hep 60 yaşın üstünde gösterir. İstiklâl Caddesi'nin ve Beyazıt'ın en çok bilinen sûretlerindendir.
Bir kez imam nikâhıyla bir evlilik yapar. Evliliklerinden çocukları olmaz. Ancak eşinin eski evliliğinden bir oğlu vardır ve onu büyütür. Zor günler; 1988'de eşini, ondan iki ay sonra
Çeyrek yüzyılı beş geçiyorum
Herkes beklerken ölümümü
En çok ben en çok ben en çok
Seğiriyor kalbim akrep yürü yelkovan dur
Bilmiyorum kim kimin mahkumu
Pastaya mumların sığmadığı yaştayım
Utanarak gösteriyorum polise kimliğimi
Sinemalarda bir şebeke üyesi değilim yazık
Artık kendimi fotoğraflarıma uydurmalıyım
Kalbim diskotekler şahini
Çeyrek yüzyılı beş geçiyorum
Bütün yalanlarım yalanlandı yaşam tarafından
Artık hiçbir şeye inanıyorum
Bir nefes çekip bıraktım sigaramdan
Biliyorum üflemeye gücüm yetmeyecek
Kusura bakma anka, hoşçakal intihar
Hiçbir şeyi değil değil hiçbir şeyi
Oğlumun otuz yaşındaki halini merak ediyorum
İyi ki doğdun Ahmet Erhan
Otur içkini iç ve içlenme
Nasılsa senden sonra tufan
Çeyrek yüzyılı beş geçiyorum
Bütün yalanlarım yalanlandı yaşam tarafından
Artık hiçbir şeye inanıyorum
Bir nefes çekip bıraktım sigaramdan
Biliyorum üflemeye gücüm yetmeyecek
Otuz Yaşın Şiiri
çeyrek yüzyılı beş geçiyorum
herkes beklerken ölümümü
en çok ben en çok ben en çok
seğiriyor kalbim akrep yürü yelkovan dur bilmiyorum kim kimin mahkûmu
pastaya mumların sığmadığı yaştayım
utanarak gösteriyorum polise kimliğimi sinemalarda bir şebeke üyesi değilim yazık
artık kendimi fotoğraflarıma uydurmalıyım
kalbim diskotekler şahini
çeyrek yüzyılı beş geçiyorum
bütün yalanlarım yalanlandı yaşam tarafından
artık hiçbir şeye inanıyorum
bir nefes çekip bıraktım sigaramdan
biliyorum üflemeye gücüm yetmeyecek
kusura bakma anka, hoşçakal intihar
hiçbir şeyi değil değil hiçbir şeyi
oğlumun otuz yaşındaki halini merak ediyorum
iyi ki doğdun ahmet erhan
otur içkini iç ve içlenme
nasılsa senden sonra tufan