Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Osmanlı döneminde otopsi bilimine karşı zihniyet
İbn-i Sina'nın, çalışmalarında otopsi yöntemine fazlaca başvuramaması yüzünden, olası tıbbi gelişmeleri gerçekleşti­remediği bilinmektedir. Bu durum sonraki yüzyıllarda da sürmüş ve Batı'da kilisenin geri adım atmasıyla 1286'da otopsi yapma izni çıkmıştır. İslam topraklarında ise bu olanak sonraki yüzyıllar boyunca dahi bulunamamıştır. Nihayet Osmanlı İmparatorluğu'nun merkeziyle sınırlı olarak otopsi yapılabilse de İslami inanış gereği kadavra elde edilemediğinden, bu özgürlük fazla işe yarayamamıştır. Kaldı ki bilimsel gelişmeyi engelleyen bağnazlık ortamında, söz konusu özgürlüğün tek başına işlev görmesi de düşünülemez. Her ne kadar İbrahim Hakkı gibi reformist din alimleri "anatomi biliminin Allah'ın kudretini bilmenin yolu olacağı" yolundaki görüşleri olmuşsa da gerek Kur'an, gerekse dinsel otoriterler, böylesi gelişmeler önünde engel olmaya devam etmişlerdir. Ne de olsa öldürende hastalık veren de Allah'tır; dolayısıyla olay ve olguları değiştirmeye yönelik araştırmalar kadere, Allah'ın iradesine karşı çıkmak olacağından yasaklanmak zorundadır. Dolayısıyla, İslamiyette "kadavra ile eğitim yapmak, dinsel mantık çerçevesinde, kesinlikle günahtır.
Hayatın Anlamı
1.kısım Hayatın anlamı nedir?" sorusu hakiki bir soru mu yoksa yalnızca hakiki gibi görünen bir soru mudur? Tanrı, stratejik bir amaçla dünyayı yaratmış göksel bir mühendis değildir. O, dünyayı yalnızca kendi memnuniyeti ve yaratma hazzı uyarınca yaratmış bir sanatçıdır. Philosophical Investigations" gibi bir çalışmada
Reklam
315 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
taşları yeme, taşları yemek yasak!
Bazı kitaplar vardır sırf ismiyle bile çeker insanı kendisine. Okuyucu merak duygusuyla kaldırır kitabın kapağını. Ne var ki bu kitaplardan çok azı aynı merak duygusuyla çevirtir her bir sayfayı okuyucusuna.Hele bir de iyi bir şairin kaleminden çıkmışsa bu kitap, merak duygusuna hayranlık da eşlik eder son sayfasına kadar. Çünkü şair duygu
Taşları Yemek Yasak
Taşları Yemek Yasakİsmet Özel · Tiyo Yayınevi · 20213,217 okunma
Hz. Peygamber'in Medine'de İslâm'ın ilk olarak yayılmaya başladığı bir dönemde, yahudilerin hile ve desiseleri ile karşılaştığı zaman aldığı ta vir ve tedbirlerinin aynısını alıp uygularlarsa, ülkelerini emper. yalizmin ve siyonizmin dipçiği altında ezilmekten kurtaracak. lardır Yahudinin çevirdiği hile ve desise dolaplarından kur.
TERÖRÜN KAYNAĞI İSLAM
Önyargılarla ve baskıcı rejimlerle savaşmak büyük cesaret ister ama bilgi eksikliğini kabul edip bilinmeze doğru yol almak daha fazla cesaret istiyor. Laik eğitim, bir şeyi bilmiyorsak cehaletimizi kabul etmekten ve yeni deliller aramaya koyulmaktan korkmamayı öğretirken, dinsel eğitim cahil kalmamızı öğütler bize. Bir şeyi bildiğimizi
Özgürlük, her bireyin, kendi tercih ve kararlarıyla, doğru ve yanlışlarıyla şekillenen dolu bir hayat yaşamak için ihtiyaç duyduğu zemindir. Ve hatta özgürlük, her bireyin, Allah’ı bulmak için yürüyeceği yoldur.
Sayfa 231Kitabı okudu
Reklam
Unutmamak gerekir ki, bir dinin gücü, muhalifleri susturma gücüyle ifade bulmaz. O dine inananların ahlaki erdemleri ve entellektüel kapasitesiyle ifade bulur.
Sayfa 229Kitabı okudu
Allah korkusunun yerine devlet ya da toplum korkusunu koymak en baştan samimi dindarlığın önünü kesmek anlamına gelir. Bu yüzden de insanlar hakiki bir dindarlığı yaşayabilmek için, hem devletin hem de toplumun baskısından özgür olmalıdır.
Sayfa 219Kitabı okudu
Kur’an sadece ‘’insanların haklarını’’ çiğneyen günahları (yani suçları) cezalandırmaktadır. Allah’ın haklarını çiğneyen günahların sonuçları, hesabı öbür dünyada görülmek üzere Allah’a bırakılır.
Sayfa 217Kitabı okudu
Günah
Kur’an kumarı, faizi, içkiyi, leş ve domuz eti yemeyi ve putlar için kurban edilmesini haram kılmıştır. Ayrıca Müslümanlara günde beş vakit namaz kılmalarını, Ramazan ayında oruç tutmalarını, ömürde bir kez hacca gitmelerini, fakire zekat vermelerini ve buna benzer yükümlülükleri yerine getirmelerini emretmiştir. Bu emirleri çiğnemek ve iyi bir mazeret olmadan bu görevleri yerne getirmemek günahtır. Günah ise öbür dünyada cezalandırılacağından dolayı Müslümanlar için ciddiye alınması gereken bir konudur. Fakat çok ilginçtir ki, Kur’an bu dünyada söz konusu günahlara yönelik bir ceza belirlememiştir. Kur’an’da spesifik olarak ceza öngörülen günah dörttür; hırsızlık, haydutluk, (İftira) zina iftirası ve zina. Ve bu günahlara bedeni cezalar tayin edilmiştir. (Kur’an’ın indirildiği dönemde kabile yaşantısı üzerine kurumu çöl toplumunda hapishaneler bulunmadığı için, böyle olması da son derecede normaldir). Burada bizim için önemli olan husus ise, cezaların değil, onları gerektiren günahların tabiatıdır İşte enteresan olan nokta buradadır: Az önce sözünü ettiğimiz dört günah, Ku’ran’da ceza öngörülmeyen günahlardan kategorik olarak farklıdır. Çünkü bu günahlarda Allah hakkıyla beraber, kul hakkı da çiğnenmektedir. Başka bir ifadeyle, birine bir zulüm yapılmaktadır.
Sayfa 216Kitabı okudu
Reklam
İran ve Rıza Pehlevi
Kemalizmin Müslüman dünya üzerinde önemli bir etkisi, diğer otoriter laiklere ilham vermek oldu. Yeni ortaya çıkan model Arap elitleri arasında Mustafa Kemal’e duyulan hayranlık, liberal düşünceye zıt bir modernleşme eğilimin yeşermesine katkıda bulundu. Bu, toplumun devlet tarafından kontrol edildiği devletin ise ordunun hakimiyetinde olduğu ceberut bir modernleşmeydi. … Ancak hiçbir Orta Doğu lideri Atatürk’e İran Şahı Rıza Pehlevi kadar hayran olmadı. Pehlevi 30 yıldır ülkeyi yönetmekte olan Kaçar Hanedanı’na karşı 1925 yılında yaptığı İngiliz  destekli bir darbe sonrasında iktidara gelmişti. Bir zaman sonra da, Kemalist Devrim’den aldığı cesaretle, Atatürk’ünküne benzer bir modernleşme programı başlattı. Fakat bu Atatürk’ten bile daha radikaldi: Öyle ki ülkesindeki bütün kadınların başlarını zorla açtırmaya kalktı. Tahran polisi, 1927 yılı itibariyle, tesettürlü kadınlara saldırarak çarşaf ve başörtülerini yırtmaya başladı. … Şahın emirleri uyarınca , tüm İran genelinde örtülü kadınların diploma almaları, resmi işlerde çalışmaları, at arabalarına binmeleri ve devlet hastanelerinde tedavi görmeleri de yasaklandı. Devlet dairelerinde çalışanlar, eşlerini örtüsüz biçimde resmi törenlere getirmedikleri taktirde işlerinden kovuldular. … Şah Rıza’nın tüm örtünme yasaklarıyla ulaşmaya çalıltıpı hedef, toplumu Batılaştırmak ve cinsiyetler arasındaki engelleri kaldırmaktı. Fakat kullandığı zorbaca yöntemler, tam aksi yönde sonuçlar doğurdu. Pek çok inançlı kadın, erkeklerin arasına karışmak yerine, kendini toplumdan tecrit ederek evde oturmayı tercih etti. Bazıları intihar bile etti.
Sayfa 154Kitabı okudu
Kemalizmin asıl esprisi Lenin’in ünlü “proletarya diktatörlüğü”nü hatırlatır cinstendi aslında. Bolşevik lider, komünizmin nihai hedefi olarak özgürlük ve demokrasiyi vaat etmişti. Fakat ilk önce halkın din, gelenek ve kapitalizmin etkisiyle kapıldığı “yanlış bilinç”ten kurtarılması gerektiğini savundu.
Sayfa 150Kitabı okudu
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası
Her ne kadar Mustafa Kemal sekülarist hedeflerini başarmakta kararlıysa da, sahip olduğu vizyon, yeni cumhuriyetin kuruluş aşamasında Türkiye'nin önündeki tek alternatif değildi. Kurtuluş Savaşı, Ankara'da toplanan ve farklı görüş ve geçmişten gelen milletvekillerinin bulunduğu demokratik bir meclisin önderliğinde yapılmıştı. Savaştan
Sayfa 149Kitabı okudu
İslam dünyasını dışarıdan vuran tüm bu "hayâsız akın"lar, içerdeki entelektüel dinamikleri de kökten değiştirmiştir. Batı artık ilham veren bir model değil, savaşılması gereken bir işgalcidir. "Nasıl Batı'ya benzeyebiliriz?" sorusu, kısa sürede "Nasıl Batı'ya direnebiliriz?" sorusuna dönüştü. Ve içtihat arayışının yerini cihat duygusu aldı.
Sayfa 142Kitabı okudu
265 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.