Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun? Güneş çoktan doğdu. Uyanmış olmalısın. Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi? Öyleyse ayrılmadık. Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz. Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum. Önce beklemekten. Ömür boyunca ya
Aşk öyle büyüler ki insanı, Şehrin arka sokakları bile güzel görünür. Güneş bir tek senin üstünde parlıyor Sanacak kadar özgündür her şey. Yapraklar dünden daha yeşildir, Çiçeklerin kokusu misk-ü yasemindir. Kötü adamların karanlık bakışları üstünde değildir. Aç uyuyan tek bir çocuk bile yoktur Bütün annelet hayattadır sanki Barış havası hakimdir tüm dünyaya. O, henüz gitmiştir yanından. Devamlı özlemek arzusundasındır.
Reklam
Öyle güzel öğrendim ki özlemeyi... Özlemek en şahane eylemim oldu. Bir baktım ki anneciğim, ben özleye özleye yalnız kalmışım. Severek, sevdiklerimi özene özene büyüterek yalnız kalmışım."
Sayfa 50 - Artemis YayınlarıKitabı okudu
Bir hayal içinde yaşadım bugüne kadar. Herkes gibi, yani bizim evdekiler gibi. Bir hayal içinde... Sonra birtakım gürültüler oluyor, uyanıyoruz, şaşırıyoruz, rahatsız oluyoruz. En kötüsü, yaşamaktan soğuyoruz. Yaşamaktan soğumamak için tek çare, daha güzel bir dünya düşünmektir. O dünyayı özlemek ve o dünya için savaşmaktır. Bu laflar yakışmıyor benim ağzıma. Gerçi kendimi tanımaya başladığımdan memnunum, ama bu kadarla kalırsam eskisinden gülünç olurum. Daha güzel bir dünya nasıl olur? Bunun üstüne hiçbir düşüncem yok. Hadi kendimden saklamayayım, daha güzel bir dünya da istemiyorum ben. Böyle bir isteği daha da hayalcilik sayıyorum. İş olsun diye, beni heyecanlandırsın, oyalasın diye daha güzel bir dünya istiyormuş gibi davranmak enayilik değil de nedir? Asıl iş, bu dünyayı sevebilmekte. Ben ne onu seviyorum, ne de daha güzelini istiyorum. Yalandan yapamam ya bunu. Şükrü bir gün, 'Yeter bu seyirci durumun, olumlu bir insan ol,' dedi bana.
Sayfa 179
Reşit, ömür denen şeyin tedricen yaşanmadığını söylerdi. Gerçekten öyle, her şey birdenbire oluyor. Küçük bir çocukken birdenbire, ilaçlarını plastik bir margarin kabında saklayan bir ihtiyar oluveriyorsun. Kendin için, çocukların için, ülken için güzel şeyler ümit ederken, seni biçimlendiren şeyin güzel bir gelecek hayali olduğunu düşünürken, birdenbire kaderinin, güne ayak uyduramamak, gençliğini, geçmişini özlemek ve hızla dönen dünya tarafından hep kenara savrulmak olduğunu görüyorsun.
İnsan sevince çöl de güzel, susuzluk da güzel, suskunluğun da güzel... İnsan sevince hep doyumsuz kalmak, hep özlemek bile güzel. İnsan sevince ıstırap da güzel...
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.