Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Özlem B.

Yıkandığı zaman annemin saçının kokusunu seviyorum.
Reklam
M.Ö. 11. ve 1 2 . binyıl haritalannda Yukarı Mezopotamyanın merkezi bütünüyle boştur. Ancak bu durumun sa dece araştırma tarihiyle ilgili olduğu kesin gibidir; çünkü birkaç yıl öncesine kadar da Urfa'da Çanak Çömleksiz Neolİtik Çağ'a ait buluntu yerleri neredeyse yok gi­biydi. Ancak artık, Fırat ve Dicle'nın akıntıları ve Toroslar'dan gelen çok sayıdaki nehir koluyla kalıcı bir geçi m kaynağı için güvence su ­ nan, böylesine bereketli bir bölgenin Buzul Çağı'nın sonunda hiç yerleşim görmemiş olmasını düşünmek zordur.
Beynimiz çok acı çektiğimiz travmaları bize unutturmaya çalışır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
En önemli farkındalık hastalığın bir kader olmadığını anladığında başlar.
Doğadaki canlara baktığın zaman hiçbir canlı tepkilerini bastırdığını görmezsiniz. Bir kaplan ağırlamak istediğinde ebeveyni onu susturmaz, bir köpeğin havlaması, kedinin miyavlaması yasaklanması. Hayvanlar bu yüzden insanda görülen hastalıklara sahip değildir.
Reklam
Hastalıklarla travmalar arasındaki bağı bilirsek, yaşanan hastalıklarla ilgili hangi çatışmayı ele almamız gerektiğini buluruz dolayısıyla döngüler de bakacağınız hastalığın senaryosunu bilmek mümkün olur.
4046ya
Bir sabah kalktığımda sana olan kırgınlığım bitmişti. Bir hastalıktan uyanmış gibi tutundum dünyaya.
Her yanınıza mıknatıslar yapıştırılsaydı, bazı nesnelerin size yapışacaklarını, bazılarının geriye doğru sıçrayacaklarını, birçok nesnenin de hiçbir tepki vermeyeceğini tahmin edebilirdiniz. Bir bakıma yaşamın da böyle bir işleyişi vardır. Enerjinizi bilincinde olmadan etrafa yayarsınız. Bazı özellikleriniz çekici, bazıları da iticidir. Hayatınızdaki her şeyi ve herkesi siz kendinize çekersiniz. Diğer nesneleri ve insanları ise itersiniz. Birçok durumun size göre hiçbir manyetik çekim gücü yoktur. Örneğin, bu şeyleri size getirecek titreşimi yaymadığınız için, açlık çekmemişsinizdir ya da evsiz kalmamışsınızdır.
Bir Sümer şiiri
Tanrım önünde durmak istiyorum, İniltili sözlerimi söylemek istiyorum, Acılarımı bildirmek istiyorum. Tanrım gün ışıdı, benim günüm karanlık. Gözyaşları, ağıt ve sıkıntı sardı beni. Gözyaşlarımdan başka bir seçeneğim yokmuş gibi üzüntü kapladı beni. Kötü kader eline aldı beni, çalıyor yaşam soluğumu, Fena hastalıklar yakıyor bedenimi.
Gerçek acı seyirci istemez, vitrinde yaşanmaz, öyle içten ve derindir ki kimse sizin ne yaşadığınızı bilmez.
Reklam
Kendinize ait küçücük bir zaman diliminde yaşıyorsunuz ancak o zaman dilimi, yalnızca kendi yaşamınız değil, sizinkiyle eş zamanlı olarak devam eden tüm yaşamların özetidir. Ne olduğunuz ise tarihin bir ifadesidir.
Hayal kırıklığının üstesinden gelmek için çalışmak gibisi yoktur.
işte böyleKitabı okudu
Değiştin mi sen, yoksa benim bilmediğim bir parçan mı vardı her zaman
1.174 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.