434 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Güneş de sanıyor ki bir tek o yanıyor.-
"Aşk, bir bedende iki kişi." “Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi Şapkandan bir kumru havalansın Bana öyle büyük ki bu kalp, Gelsin yüreğime yuvalansın” Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018503 okunma
5/10 puan verdi
200 küsür sayfanın ortasına kadar "koku" kelimesini yaklaşık olarak 1000 kere hatta daha fazla okudum diye düşünüyorum. Koku kelimesi dahil birçok başka kelime ve örneklerin arka arkaya tekrarı insanı zorluyor ve üstüne bir de devrik cümleler ile dolu çevirisi eklenince okumak daha da bir zorlaşıyor. Mesela karakter odaya giriyor ve odadaki nesneleri koklayacak ya neredeyse iğne kutusunun içindeki iğneleri bile tek tek yazmadığı kalmış yazarın; kalem, kağıt, bardak, çatal, bıçak, kaşık, tabak, koltuk, çekmece, dolap, yorgan, yastık, terlik, ayakkabı, askılık, askı, kapı, kapı kolu, kapı menteşesi, kapı pervazı gibi her nesneyi her seferinde ama her seferinde tek tek sayması ve üstüne parfüm yaparken gül kokusu, lavanta kokusu, karanfil kokusu, papatya kokusu, gül yağı, keten yağı, o yağı, bu yağı, şu yağı, o kokusu, bu kokusu, şu kokusu, şu kokusunun yanındaki nesnenin kokusu gibi her şeyi ama her şeyi defalarca tekrar etmesi beni benden aldı ve o karakterin artık burnunu kırma isteği doldurdu içimi. Eminim şu yaptığım örnekleri okurken sizler de zorlanıyorsunuzdur; sonuçta kitaptaki her kokuyu gül kokusunu, lavanta kokusunu, karanfil kokusunu, papatya kokusunu, yağ kokusunu, doğa kokusunu, deniz kokusunu, insan kokusunu, balık kokusunu, tuz kokusunu, koku kokusunu vs. saydıkça saydım.
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201822,1bin okunma
Reklam
434 syf.
10/10 puan verdi
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum. -Sevgi, Kilidi olmayan tek hazinedir.- -Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018503 okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Bir Küçük Yerli Edebiyat Magazini
Sevgili Erdal; Bu zor geçen son günlerimde bana o kadar derman oldun ki, seni, yaptıklarını, Türk edebiyatına katkılarını hayatım boyunca minnetle anacağım. Erdal Öz 1935 doğumlu, yani bu dergicilik, edebiyat sohbetleri mektuplar konuşulduğunda en erken mektup tarihi 1956 olduğuna göre Erdalcım henüz 21 yaşında, gerçi 17 yaşında yayınlanan
Sevgili Erdal - Erdal Öz’e Mektuplar
Sevgili Erdal - Erdal Öz’e MektuplarSelim Bektaş · Can Yayınları · 201915 okunma
251 syf.
9/10 puan verdi
Çok gerginim şu anda ama unutmaya çalışıyorum uzun uzadıya yazdığım incelemem elektrik kesintisi sonucu ne yazık ki uzayın derin boşluğuna uçtu... Bu sinirle nasıl yazabildiysem yazdım artık :( Kitabın girişinde şöyle bir cümle karşılıyor bizi; Yazılar, Yeni Şafak gazetesinde yirmi yıllık bir süre içinde yayımlandı. Okurların bu hususu gözden uzak tutmamalarını rica ediyorum. Yaklaşık yirmi yıl önce yazılan bu yazıların günümüzde bu kadar iyi bir tespit oluşturuyor olması beni çok şaşırttı açıkçası... Mustafa Kutlu hikayelerini okumak kadar deneme yazılarını da okumak bana keyif veriyor. Günümüzün tespitlerini 20 yıl öncesine bu denli güzel bir şekilde kaleme alması beni çok tatmin etti. Kutlu'yu okumak bana iyi geliyor, bir kalbim olduğunu hatırlatıyor, unutturmuyor , sevin diyor, merhamet edin, Reçete yazıyor bize öyle bildiğiniz reçeteler arveles ya da parol gibi değil :), mesela taze ot kokusunu içinize çekin, ıhlamur,papatya toplayın kurutun sonra da kışın çay yapıp pencere kenarında oturup için diyor, her nefeste Allah deyin diyor. Kitabın sonlarına doğru biraz yoruldum okurken belki de ilk sayfalarda duygu yoğunluğunu biraz fazla kullanıp sonlara doğru yüzeysel bir şekilde devam ettiği içindir de bilemiyorum. Yine de beni çok fazla tatmin etti. :) Bir kaç yazısı ise bende çok güzel izler bıraktı; Elveda Zamanı, Kar Yazısı , Reçete, Niçin Eski Ramazanlar? kitabı okurken bence bu yazılara ayrı bir göz atın. :) Son olarak da Dışarıda hava nasıl olursa olsun, yeter ki havanız iyi olsun. (syf:195) Hepinize keyifli ve muhabbetli okumalar :) Teşekkürler Mustafa KUTLU
Dem Bu Demdir
Dem Bu DemdirMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 2014762 okunma
265 syf.
·
Puan vermedi
·
31 günde okudu
“Merhaba” Maviye Boyanmış sürgünüm benim…
Peki, Halikarnas Balıkçısı neden seviyor bu kadar “Merhaba” sözcüğünü. Kendisinden dinleyelim de, toprağımıza “merhaba” tohumları eksin, birbirimizin yüzüne bakmaya dahi tenezzül etmediğimiz şu zamanlardan geçerken… “…‘Rahat edin. Benden size kötülük gelmez’ demektir. Sonra, aklımızı işimizden ayırmamalıyız. ‘Günaydın’ mı diyeceğiz, ‘İyi
Mavi Sürgün
Mavi SürgünHalikarnas Balıkçısı · Bilgi Yayınevi · 20221,570 okunma
Reklam
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.