Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
147 syf.
10/10 puan verdi
''O meşhur,İskender ile Diogenes arasındaki karşılaşma Prusalı (Bursalı) Dio Chrysostom söylevlerindeki felesi yaklaşımı'' Diogenes orda otururken kral çıkageldi ve onu selamladı,beriki ise onu bir aslanınki gibi korkunç bir bakışla yokladı ve ona biraz kenara çekilmesini söyledi;zira Diogenes o sırada güneşleniyordu.bunun üzerine İskender adamın cesurca davranmasına ve kendisini gördüğünde dehşete kapılmayarak soğukkanlılığını korumasına memun oldu. Zira cesur kişinin cesuru sevmesi bir anlamda doğaldır; oysa ödlekler cesurları süpheyle süzer ve düşmanları gibi görüp onlardan nefret ederlerken ,alçakları hoş karşılayıp severler.Bu nedenle birinci gruba göre hakikat ve açıksözlülük [parrhesia] dünyadaki en güzel şeyken ,diğer grub yaltaklanmayı ve düzenbazlığı yüceltir.İkinci gruptakiler girdikleri ilişkilerde karşısındakinin gönlünü hoş tutumaya çabalayanlara büyük bir istekle kulak verirlerken ,birinci gruptakiler hakikatı,önemseyenleri kaale alırlar.
Doğruyu Söylemek
Doğruyu SöylemekMichel Foucault · Ayrıntı Yayınları · 2005452 okunma
239 syf.
·
Puan vermedi
"... hakikati söylemek, en uç biçi­miyle, yaşam ve ölüm “ oyunu” nun bir parçası sayılır." Bu eser icin inceleme yazmak istemiyorum aslında ama Raskolnikov'un mekanik bir elle olay mekanına çekilmesi gibi dönüp dolaşıp aynı yere geliyorum. Çığlıklar evreni, böyle söylersem sopayla kovalanırım buna eminim :) dün bu kitabı bitirip
Raşōmon ve Diğer Öyküler
Raşōmon ve Diğer ÖykülerRyunosuke Akutagava · Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi · 2010315 okunma
Reklam
"Kalbin ve zihnin her hareketini yansıtan bir sözel etkinlik olan parrhesia (aklındakini söylemek) , bu olumsuz anlamıyla (bosboğazlık) , açıkça Tanrı'nın tefekkürüne engel teşkil eder."
(Antik Yunan'da) Bir insan birtakım ahlaki niteliklere sahipse, bu onun hakikate erişebilme imkanı olduğunun ispatıdır. "Parrhesia oyunu" (Hakikati söylemek) parrhesiastes'in (hakikati söyleyen) birinci olarak hakikati bilmek, ikinci olarak da böylesi bir hakikati başkalarına aktarmak için gereken ahlaki niteliklere sahip bir insan olduğunu varsayar.
" Parrhesia daima hakikati söyleyen ile dinleyici arasındaki bir 'oyun'dur. (...) Parrhesiastes daima hitap ettiği kimseden daha güçsüz konumdadır. Parrhesia bir anlamda 'asagi'dan 'yukari'ya yönelir. Ancak bir filozof bir tiranı eleştirdiğinde, bir vatandaş çoğunluğu eleştirdiğinde ya da bir öğrenci, öğretmeni eleştirdiğinde parrhesia kullanmış olabilir."
Parrhesia: hakikati söylemek
"Parrhesia, konuşmacının dürüstlük yoluyla hakikatle belli bir ilişki kurduğu, tehlike yoluyla kendi hayatıyla belli bir ilişki kurduğu, eleştiri yoluyla kendisi ya da öteki insanlarla belli bir ilişki kurduğu, özgürlük ve ödev yoluyla da ahlaki kuralla özgül bir ilişki kurduğu bir sözel etkinlik türüdür. (...) Parrhesia'da konuşmacı özgürlüğünü kullanır ve kandırma yerine dürüstlüğü, sahtelik ya da sessizlik yerine hakikati, hayat ve emniyet yerine ölümü, yaltaklanma yerine eleştiriyi, kendi çıkarını koruma ve ahlaki kayıtsızlık yerine ahlaki ödevi tercih eder."
Reklam
Parrhesia: hakikati söylemek
"Genel olarak, parrhesia'nın iyi vatandaşa özgü etik ve kişisel bir tutumun yanı sıra, demokrasi için bir rehber olduğunu söyleyebiliriz."
Euripides, Fenikeli Kadınlar
İOKASTE: (Sürgün hayatı) Ne açıdan kötü? Bir sürgünün kalbini en çok yaralayan nedir? POLYNEİKES: En kötüsü nedir bilir misin? Özgürce konuşma hakkından mahrumdur insan. (ouk ekhei parrhesia) İOKASTE: Bu bir kölenin yaşamına benziyor. POLYNEİKES: İnsan yönetenlerin aptallığına dayanmak zorunda kalıyor. İOKASTE: Delilerle deliliklerinde buluşmak... Bu insanı hasta eder. POLYNEİKES: İnsan kendi yararı uğruna doğasına karşı geliyor ve köle oluyor böylece.
Sokrates : "... ruhunun iyi olup olmadığını anlamak isteyen bir adamda bulunması gereken üç özellik var: bilgi, iyi niyet ve açıksözlülük (parrhesia)"
Philomedos - Peri parrhesia
(Epikuros okulu) "...cemaat üyelerinin her birinin sırayla kendi düşüncelerini, hatalarını, yanlış davranışlarını vb açıkladığı grup oturumları vardı. Philomedos, bu pratikten bahsederken çok ilginç bir tabir kullanır ve bu pratiği 'insanlarin birbirleri sayesinde kendilerini kurtarmaları' şeklinde tanımlar."
Reklam
Parrhesia: hakikati söylemek - gözden düşmenin başlaması
"Diogenes gerçek ve tarihsel bir figürdu; ancak hayatı o kadar efsanevi bir nitelik kazandı ki, tarihsel hayatına anekdotlar, skandallar vb eklendikçe bir mite dönüştü. (...) Bir filozofun yaşamının örnek ve kahramansı olması düşüncesi, Kinizm ile Hristiyanlık arasındaki ilişkinin anlaşılması ve Kinik parrhesia nın kamusal bir etkinlik olarak anlaşılması açısından önemlidir. Kinikler tarafından kullanılan üç temel parrhesia ilkesi şunlardır: 1 Eleştirel vaazlar 2 Skandala yol açacak davranışlar 3 Kışkırtıcı diyaloglar
"(Kinik parrhesia) için kullanılan yöntemlerden biri de rollerin tersyüz edilmesiydi ve en ünlü örneği de Diogenes-İskender karşılaşması. (...) Karşılaşma açık havada gerçekleşir. Kral ayağa kalkar, Diogenes ise fıçısına oturur. Diogenes güneşlenebilmek için İskender'e gölge etmemesini emreder. Güneş ışığının Diogenes'e ulaşabilmesi için İskender'e kenara çekilmesi emrinin verilmiş olması, filozofun güneşle olan doğrudan ve doğal ilişkisinin olumlanmasıdır. Ve bu yolla, soyu tanrılardan gelen kralın güneşi temsil ettiği düşüncesi üzerine kurulu mitik soyağacıyla bir tür kontrast yapılmış olur."
147 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
-İlk not olarak şunu belirteyim, bu eseri Kerem Eksen çevirisiyle birlikte okudum, kendisi bugüne kadar okuduğum en iyi çevirilerden birine imza atmış ki başkası çevirse Foucault okumak oldukça zor olabilir- İncelemeye geçeyim, Foucault'un bu eserinin 1983 yılında Berkeley Üniversitesi'nde 'Söylem ve Hakikat' adındaki altı dersinin kayıtlarından derlenmiş olduğunu belirteyim. Foucault bu derslerinde temel olarak 'parrhesia' sözcüğünden yola çıkıyor. Dilimize 'hakikati söylemek' olarak çevirsek de bu çevirinin kelimenin tam anlamı olduğunu söyleyemeyiz. -Zaten öyle olsa niye bir ders konusu olsun ki?- MÖ V. yüzyıl ile MS V. yüzyıllar arasında popüler olan bu kelime, zaman içinde de değişimlere uğramış ve Hristiyanlık'in daha geniş alana yayılmasıyla unutulup gitmiş. Foucault; Sokrates, Diogenes, Euripides, Kinizm, Sofizm gibi düşünürlerin ve düşünce akımlarının 'parrhesia'ya nasıl yaklaştıklarına bakarak bu kavramı da zihnimize sokuyor.
Doğruyu Söylemek
Doğruyu SöylemekMichel Foucault · Ayrıntı Yayınları · 2005452 okunma
Demek ki üstad da 'parrhesia'dan etkilenmiş
"Başkalarının önünde ezilip büzülmeden, gönlünün dilediği gibi davranmaktan daha güzel bir şey yoktur. Hem insan ne diye kendi kendini aldatsın ki? Boş kafalılara özgü yersiz bir çaba bu."
“Diogenes , İnsanlar için en güzel şeyin ne olduğu sorulduğunda , ‘konuşma özgürlüğü’ ( parrhesia ) der.”
Sayfa 31
177 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.