Eğer halkın geneli için söyleniyorsa bu cümle, ilk kısmına katılmıyorum. Şiir gibi konuşmayı geçtim, halkın çoğunluğu ana dilinin yapısına hakim olmadığı için ne konuştuğunu bile bilmiyor. Eğer kurallardan bağımsız bu özgün yapı şiir olarak nitelendiriliyorsa orası da ayrı bir tartışma konusu tabii. 😄
Aslında kitapta güzel ve yerinde bir pasaj ama söylediğinize ben de katılacağım. 😄 Kesinlikle, üstelik o kadar kendimize güveniyoruz ki hızımızı alamıyor, kitap bile yazabiliyoruz. Kağıda gelen zam ile belki kurtuluruz diye umut ediyordum ama maalesef hâlâ şair olmakta ısrarcıyız. Öz güvenimiz tam ama... 😂
Topluluk hâlinde yaşayan canlı türlerinin yaşamlarını devam ettirebilmesi ve nesillerinin devamını sağlayabilmesi için geliştirmiş olduğu evrimsel bir mekanizma diyebiliriz aslında güce ve güçlüye tapınma dürtüsüne.
Burada da günahkâr olma durumunu ele aldığımızda, bu kesimde bulunan kişilerin genel toplumsal kurallara karşı çıkıp, kendilerine özgü yaşam biçimlerini oluşturması güçlü bir profil imajı sunuyor bir nevi. İnsanların büyük çoğunluğu da bu profildeki kişilere istemsiz bir şekilde itaat etme duygusu içerisine giriyor. 🤷♂️