232 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
İlginç kitaplarda bugün
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Kitabı gerçekten ilginç buldum. Çokta sevdim. Zaten sevdiğim için kitabı birkaç saat içinde bitirdim. İncelememe başlamadan önce okuyacaklar için bir uyarıda bulunmak istiyorum. İncelemeyi okurken dininizi, dilinizi, ırkınızı bir tarafa bırakıp okuyun. Sadece ilginç bir parça, bir hikâye okuduğunuzu varsayın.
Tanrıların Arabaları
Tanrıların ArabalarıErich Von Daniken · Artemis Yayınları · 20123,861 okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
LÜTFEN SEÇİM ÖNCESİ OKUYUN VE PAYLAŞIN
''Çağımız çalışma asrıymış, öyle diyorlar; aslında acı, sefalet ve çürüme asrı...'' hele ki bu ülkede... Sorgulamayı uzun süre önce bırakan ve ihtiyaç olarak görmeyen ülkemin cahil kalmayı seçen insanları yerine yazıyorum bu satırları... İstenilen tam da buydu tam da bu şekilde ruhumuza , bedenimize , geleceğimize tekrar tekrar vurgun yapan bir düzen. Beslenmeyi bile ihtiyaçtan öteye götüremedik biz bu ülkede bırak keyif için bi yerlere kaçıp gezmeyi. ''Köydeki çobanla bir mi oylarımız ?'' sorusuna takılıp -düşünmeden bu sözü söyleyeni yargıladık- tarlada güdülen koyunmuşçasına. Birileri istedi , istikrarlı davrandı , inandı - yaptı. Biz belki de çabuk unuttuk demeyeceğim tarladaki koyundan fanustaki balığa döndü hafızamız.Unutmak ne kelime Stockholm sendromu yeniden anlam buldu bu memlekette. Kolayı seçtik , zor kazanılan bu topraklarda - kanla sulanan dedikleri o toprakların parsel parsel satılmasını sadece izledik kılımız kıpırdamadı. Anlık huzurumuzu bozmamak adına kumar gibi oynadık geleceğimizle ve yavaş yavaş büyüdüler - sinsice ama göstererek- Hiç çekinmediler ne olduklarını göstermekte , biz ise hep çekindik düşüncelerimizi söylemekte- korkuttular - bize de korkmak kolay eylemsizlik adım gibi geldi. Her şey böyle giderse memleketimizi acıdan , sefaletten ve çürümekten kurtaramayacağız. Elimizdekileri kaybetmek zordu ama kaybedilenleri yerine koymak için bu şansı yakalamak daha da zor olacak unutmayın. Gelecek yarınlara vicdanı hür, kalemi keskin düşüncesi cesur yola devam etmek temennisi ile...
Tembellik Hakkı
Tembellik HakkıPaul Lafargue · Can Yayınları · 202010,3bin okunma
Reklam
184 syf.
·
Puan vermedi
·
374 günde okudu
İtiraf etmek gerekirse başlangıçta birtakım hayat telaşeleri nedeniyle sürüncemeyle okuyabildim hayatımda derin bir iz bırakacak olan bu kitabı. Zeze kadar olmasa da özellikle hayatımın bir döneminde yoksulluğu kıyısından tanımıştım. İnsanın yaşadığı her şeyi iki misli zorlaştıran bir durum. Öyle ki Zeze’nin gözlerinde daima duran gözyaşı damlası ve her sayfaya yerleşmiş hüzün benim de çocukluğumun bir bölümünde içime dolmuştu. Şeker portakalını okurken tanımadığım ama zezeyi ellerinden keşke bir tutuşta koparıp alabilseydim dediğim o dayakları vücudumda hissettim. Bu sözde çocukluğu aşmış yaşıma rağmen burnum kanadı onunla , yüzümde ellerimde morlukları seyrettim. Kitabın sonuna geldiğimde Zeze büyürken, çok büyük kayıplar onun hayal gücünü de sürükleyip götürürken bu sefer hikayesinin devamına karşı büyük bir ilgi duydum. Gerek yaşamın en içinden oluşu gerek çocukluk kavramının önemi ve derinliğinin yetişkin kalplerine işlenmesi konusunda sizi kendine hapsedeceğini düşündüğüm Şeker Portakalı mutlaka zihninizde bir şeyler değiştirecektir. Belki de yakınınızda bir çocuğa ya da anımsadığınız çocukluğunuza olan borcunuzu ödemeniz için fırsat sunacaktır size. Lütfen sadece çocuklarla değil yaratılmış her şeyle sevginizi paylaşın. Somurtkan yüzünüzü, inciten bakışlarınızı çekin ve Zezenin hikayesini anımsayarak onun ve çocukluğu çalınmış herkesin yerine gülümseyin.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022232,1bin okunma
372 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
#kitapyorum #okudumbitti Bu kitabı hepiniz lütfen OKUYUN ,eğer okuduysaniz kitabınızı başka kişilere OKUTUN , sıklıkla paylaşın hatırlatın neden mi çünkü bizim ses olmaktan başka şansımız yok ! Kitabi okurken hiç şaşırmadım .Cahilliğe ,yobazliğa ,ayıp aman sus algısının nelere sebep olduğuna o kadar alıştık ki Kitapta ENSEST gerçeğinden , mağdur ve mağdurelerin ,görevlilerin ,uzmanların röportajları paylaşılmış . Yüreğim dayanmaz demeyin lütfen dayansın . Dayansın ki sesimiz duyulsun biz çığlık olalım . 1.5 yaş ,5 yaş ,10 yaş ,18 yaş...bebek ,cocuk,KADIN olmaya zorlanmış çocuk daha kimler var kimler ... Bunlara sebep olan ayıp kavramı ,ailece içinde olayların bastırılması ,istismara uğrayan çocuğun bazen annesinin bile ona inanmamasi ...Destek gören de görmeyen de bu kitapta .sonrası yıkık dökük bir insan.Kimseye güveni kalmamış insanlar . Parçalanan sözde aileler ,babasını, abisini,dedesini veya kocasını öldürdüğü için hapse giren anneler ... Size farklı şeyler yazamayacağim bunlar dünyanın saklanan gerçekleri ... Tecavüzler, kadın cinayetlerine karşı biraz daha duyarlı olduk belki ama ensest gerçeği hala saklı . Televizyonlarda ya da sosyal medya da kaç paylaşım görüyoruz ! Yüreğim şişti bir şey söyleyemiyorum ,keşke elimden bişey gelse ...
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,7bin okunma
111 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Selam dostlar ‍️ Albert Camus`nün en çok ses getiren romanı Yabancı`yı okuduktan sonra bu kadar çok konuşulmasına hak verdim. İşlediği büyük suçtan ziyade, hissettiklerini dile getirişinden ve bu hislerini dışa vuruş biçiminden yargılanan, toplum tarafından dışlanan bir karakteri anlatır Camus. ️Kitap iki bölümden oluşur. İlk bölümde baş karakter Meursault`nun kişilik özellikleri anlatılmış gündelik yaşamın içinden kesitler vererek. Cümleleri basit ve hatta rahatsız edecek kadar dümdüz ve kısa. Toplum içinde edinilmiş herhangi bir yeri olmayan, kısmen asosyal alelade bir insan Meursault. ️İkinci bölümde ise Meursault`nun hayatına yeni giren ve işlediği suça sebep olan insanlar yer alıyor. Fikir özgürlüğü ve kalıpları reddetme aslında herbirimizin hakkı gibi görülse de bana göre Meursault pek de iyi şeyler düşündürtmeyecek bir karakter. Hatta potansiyel suçlu diyebilirim. Fazla donuk, hissiz, ruhsuz... Yani ben kitabı okurken "Olur mu öyle şey, adam istediğini düşünür "falan diyemedim. Çünkü düşünceleri ve bunları dışa vuruş şeklini normal bulmadım. Çok detay veremiyorum spoi olmasın. Bu kitabı okuyanların olduğu bir ortamda konuşmayı çok isterim. Okuyanlarınız varsa hislerinizi merak ediyorum, paylaşın benimle lütfen Mutlu akşamlar herkese Selam ve dua ile
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019112,7bin okunma
250 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Değerli yazar Nedret Kılıç’ın dördüncü romanı raflarda yerini aldı. İlk üç kitabını okumuş ve beğenmiş bir okuru olarak biraz yazarın kaleminden bahsetmek istiyorum. Bir deniz düşünün kıyısından baktığınızda sınırlarınızı çizemediğiniz enginlere uzanan, içine girdiğinizde neyle karşılaşacağınızı bilemediğiniz, derinlere daldığınızda büyüsü ile daha da içine çeken, kimi zaman şiddetli dalgalarla sizi ters düz eden, sonrasında sarıp sarmalayıp sakin bir kumsala usulca bırakan… En acımasız tüyler ürperten bölümler de onun kaleminden çıkıyor, aşk ve tutku dolu olan şiirler de… Stalingrad’da Kar Topu beş ülkede geçen, yüz otuz yıla yayılmış siyasi ve toplumsal olayların zemininde insana dair düalist duygu ve davranışların kadim öğretilerle ve felsefeyle harmanlandığı bir eser. Zamanda geri dönüşlerle ve bilinç akışıyla okuru alıştığı konforlu alandan çıkarıp alıyor ve karakterler üzerinde düşünmeye sevk ediyor. Genelde romanlarda okur kendine tek bir karakter seçip onunla empati kurar ve onun bakış açısıyla dahil olur romana ama ben bu romanda her bölümde kendimi farklı bir karakterin yerine koyuyorum. Ferko’nun, Marie’nin, Roza’nın, Çaykoyski’nin, Mavi’nin, Güzel Ağa’nın, Meryem’in ve hatta yan karakterin bile zihnimde izleri kalıyor. Nedret Bey bu kitapta dil konusunda da çok emek vermiş; Yunanca, Almanca, Latince cümleler akış içinde sınırları kaldırırken, Almanca bir şiir bile yazmış. Benim için muazzam bir okumaydı, okuyun ve yorumlarınızı lütfen benimle paylaşın
Stalingrad’da Kar Topu
Stalingrad’da Kar TopuNedret Kılıç · Remzi Kitabevi · 031 okunma
Reklam
76 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.