Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
110 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
Kitabı beğendim. Kısacık ama hayaller, umutlar, isyan ve fedakârlıkla dolu. Yalnız biraz toz kaçıyor gözünüze okurken, bilginiz olsun. Ha, sizinkine kaçmadı ise benimle paylaşın lütfen, benim gözlerde problem varsa bilmek isterim. :) keyifli okumalar.
Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek
Deniz Kıyısında Koşan Ala KöpekCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 20183,847 okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Otuz milyon Kelime : Çocuklarımız dünyaya gelmek istemedi biz onların bu dünyaya gelmesini istedik ve o zaman çocuklarımızı bilinçli olarak geliştirmek onlara daha güzel hayat sunabilmek için bir sürü oyuncak almaya gerek yok gereksizdir zaten onlara güzel hayat verebilmemiz için önce kendimizi geliştirmemiz lazım lütfen okuyun ve çocuklarınızı dinleyin hayatı onlarla paylaşın.
Otuz Milyon Kelime
Otuz Milyon KelimeDana Suskind · Buzdağı Yayınevi · 20203,877 okunma
Reklam
222 syf.
6/10 puan verdi
•Yine bir Sabahattin Ali kitabıyla geldim; Kuyucaklı Yusuf. Başlarda severek okuduğum bu kitabın bitişi benim için beklenmedik bir sondu. Alışılagelmişin dışında bir şeydi. Şaşırdım ve anlam veremedim aslında, böyle olmak zorunda mıydı? Güzel miydi, evet ama okuduğuma değdi mi bilmiyorum. •Kısaca kitaptan bahsedecek olursak; Yusuf, Kuyucak'ta doğmuş, ailesi ise Yusuf küçükken haydutlar tarafından öldürülmüştür. Kimsesiz kalan Yusuf'u kaymakam evlat edinir. Kaymakamın bir de Muazzez adında Yusuf'tan biraz küçük kızı vardır. •Yusuf ve Muazzez kardeş gibi büyürler. Onlar büyüdükçe birbirlerine duydukları sevgi de farklılaşır, büyür onlarla beraber. Söyleyemezler. Anne Şahende Hanım kızının zengin birisiyle evlenmesini ister, göründüğü kadar iyi değildir. Şakir, kasabanın külhanbeyi, aileye oyun yaparak onları borca sokar ve karşılığında Muazzez'i ister. •Olaylar da buradan sonra başlıyor, Şakir'in Muazzez'i istemesiyle. Çok şeyler yaşanıyor ve beklenmedik sonda bu yaşanan olaylar yüzünden denebilir. •Romanımız, Türkiye'nin o döneme kadar dile getirilmeyen problemlerini göz önüne sermiş ve ezilen köylü ve toplumsal yapının aksayan yönleri ilk defa içeriden bir gözle ele almış. •Okunması gereken bir kitap, sonu hariç. Gerçekten sevemedim sonunu, çok daha başka bekledim. Okuduysanız yorumlarınızı benimle paylaşın lütfen, siz neler düşünüyorsunuz merak ediyorum. Okumadıysanız da alın ve okuyun derim, belki siz sonunu seversiniz, farklı görüşlerinizi benimle paylaşırsınız.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021173,8bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
MUTFAK ÇIKMAZI TAHSİN YÜCEL 144 SAYFA Yedi gün dediğin o kadar uzun değildi, insanları unutmaya yetmezdi. Ama yıkmaya yeterdi, değerleri, amaçları, sevgileri kül etmeye, baştan sona değiştirmeye yeterdi. Değerli dostlarla çok güzel bir okuma gerçekleştirdik. Sevgili Gül'ün tavsiyesi ile hem yeni bir kalem tanımış oldum hemde etkileyici
Mutfak Çıkmazı
Mutfak ÇıkmazıTahsin Yücel · Can Yayınları · 2020435 okunma
109 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Modern Klasikler Dizisi -7-
Beni biraz hayal kırıklığına uğratan kitap… Aforizmalar. Kafka’nın
Dönüşüm
Dönüşüm
’ü dışında diğer eserlerine hep bir mesafeyle yaklaşıyordum. Aforizmalar sayesinde artık bu mesafe giderek açıldı. Neden mi? Kitabın içinden birkaç Aforizma örneği göstereyim sizlere; 15. Sonbaharda bir yol gibi: Tertemiz süpürülür süpürülmez yeniden kurumuş yapraklarla örtülür. 37. Sahipsin belki ama yaşamıyorsun savuna yanıtı sadece titreme ve kalp çarpıntısı oldu. 48. İlerlemeye inanmak henüz bir ilerleme olduğuna inanmak anlamına gelmez. Yoksa bu inanç olmaz. Gibi gibi, kitap işte böyle benim anlayamadığım cümlelerle dolu. Ya yazar çok zeki ve aforizmalarını yazarken farklı evrenlerde geziyor, ya da ben çok salağım çok azını anladım. Kitabı bence denemeyin. Ya da çoktan denediniz ve bir şeyler kaptınız o halde lütfen benimle de paylaşın. :,) Saygılarımla… A O K
Aforizmalar
AforizmalarFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201728bin okunma
340 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
KEDİLER KRALLARA BAKABİLİR -ENİS BATUR Merhabaaaa Verdiğim uzun molalardan biri daha bittiğine göre yine şahane bir kitapla karşınızdayımBu sene tanışmadığım yazarlara, okumadığım türlere öncelik veren bir okuma listesi oluşturmuştum. Listemin bir değil bin yılda da bitmeyeceğini bildiğimden olsa gerek sürekli olarak liste dışından kitaplar
Kediler Krallara Bakabilir
Kediler Krallara BakabilirEnis Batur · Sel Yayıncılık · 200278 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Sokratesin savunması
kitapca.gen.tr/kitap/sokratesi... sokratesin savunması hakkında blog yazısı arkadaşlar sizlerde paylaşın lütfen çok kaliteli bir içerik
Sokrates'in Savunması
Sokrates'in SavunmasıPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202052,6bin okunma
232 syf.
6/10 puan verdi
Hayal kırıklığı...
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
'nin
Serenad
Serenad
,
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin Hikayesi
,
Huzursuzluk
Huzursuzluk
,
Engereğin Gözü
Engereğin Gözü
,
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve Oğlu
,
Son Ada
Son Ada
kitaplarını okumuş, kendi görüşlerini çok bariz şekilde kitaplarına yansıtmasına ve zaman zaman "Bu kadar olmayabilirdi" dememe rağmen yine de kitapların üslubu, içeriği ve konularını çok sevmiş, tüm kitaplarını severek okumuş birisiyim. Ama bu kitap benim için kitabın
Leyla’nın Evi
Leyla’nın EviZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202128,4bin okunma
250 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Değerli yazar Nedret Kılıç’ın dördüncü romanı raflarda yerini aldı. İlk üç kitabını okumuş ve beğenmiş bir okuru olarak biraz yazarın kaleminden bahsetmek istiyorum. Bir deniz düşünün kıyısından baktığınızda sınırlarınızı çizemediğiniz enginlere uzanan, içine girdiğinizde neyle karşılaşacağınızı bilemediğiniz, derinlere daldığınızda büyüsü ile daha da içine çeken, kimi zaman şiddetli dalgalarla sizi ters düz eden, sonrasında sarıp sarmalayıp sakin bir kumsala usulca bırakan… En acımasız tüyler ürperten bölümler de onun kaleminden çıkıyor, aşk ve tutku dolu olan şiirler de… Stalingrad’da Kar Topu beş ülkede geçen, yüz otuz yıla yayılmış siyasi ve toplumsal olayların zemininde insana dair düalist duygu ve davranışların kadim öğretilerle ve felsefeyle harmanlandığı bir eser. Zamanda geri dönüşlerle ve bilinç akışıyla okuru alıştığı konforlu alandan çıkarıp alıyor ve karakterler üzerinde düşünmeye sevk ediyor. Genelde romanlarda okur kendine tek bir karakter seçip onunla empati kurar ve onun bakış açısıyla dahil olur romana ama ben bu romanda her bölümde kendimi farklı bir karakterin yerine koyuyorum. Ferko’nun, Marie’nin, Roza’nın, Çaykoyski’nin, Mavi’nin, Güzel Ağa’nın, Meryem’in ve hatta yan karakterin bile zihnimde izleri kalıyor. Nedret Bey bu kitapta dil konusunda da çok emek vermiş; Yunanca, Almanca, Latince cümleler akış içinde sınırları kaldırırken, Almanca bir şiir bile yazmış. Benim için muazzam bir okumaydı, okuyun ve yorumlarınızı lütfen benimle paylaşın
Stalingrad’da Kar Topu
Stalingrad’da Kar TopuNedret Kılıç · Remzi Kitabevi · 031 okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
LÜTFEN SEÇİM ÖNCESİ OKUYUN VE PAYLAŞIN
''Çağımız çalışma asrıymış, öyle diyorlar; aslında acı, sefalet ve çürüme asrı...'' hele ki bu ülkede... Sorgulamayı uzun süre önce bırakan ve ihtiyaç olarak görmeyen ülkemin cahil kalmayı seçen insanları yerine yazıyorum bu satırları... İstenilen tam da buydu tam da bu şekilde ruhumuza , bedenimize , geleceğimize tekrar tekrar vurgun yapan bir düzen. Beslenmeyi bile ihtiyaçtan öteye götüremedik biz bu ülkede bırak keyif için bi yerlere kaçıp gezmeyi. ''Köydeki çobanla bir mi oylarımız ?'' sorusuna takılıp -düşünmeden bu sözü söyleyeni yargıladık- tarlada güdülen koyunmuşçasına. Birileri istedi , istikrarlı davrandı , inandı - yaptı. Biz belki de çabuk unuttuk demeyeceğim tarladaki koyundan fanustaki balığa döndü hafızamız.Unutmak ne kelime Stockholm sendromu yeniden anlam buldu bu memlekette. Kolayı seçtik , zor kazanılan bu topraklarda - kanla sulanan dedikleri o toprakların parsel parsel satılmasını sadece izledik kılımız kıpırdamadı. Anlık huzurumuzu bozmamak adına kumar gibi oynadık geleceğimizle ve yavaş yavaş büyüdüler - sinsice ama göstererek- Hiç çekinmediler ne olduklarını göstermekte , biz ise hep çekindik düşüncelerimizi söylemekte- korkuttular - bize de korkmak kolay eylemsizlik adım gibi geldi. Her şey böyle giderse memleketimizi acıdan , sefaletten ve çürümekten kurtaramayacağız. Elimizdekileri kaybetmek zordu ama kaybedilenleri yerine koymak için bu şansı yakalamak daha da zor olacak unutmayın. Gelecek yarınlara vicdanı hür, kalemi keskin düşüncesi cesur yola devam etmek temennisi ile...
Tembellik Hakkı
Tembellik HakkıPaul Lafargue · Can Yayınları · 202010,1bin okunma
Reklam
456 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Selamlar yine bir dönem kitabı okudum; geçmiş tarihimiz ve yaşanılmış olaylar üzerine yapılan kurgular ve oluşturulan hikayeleri çok severek okuyorum Büyükada da başlar hikaye. TÜRK VE RUM olan iki ailenin dostlukları , birlikleri, beraberlikleri hem şahaneydi , hem de taktire şayandı. 6-7 eylül 1955 tarihlerinde yaşanmış Rum ailelerine yapılan barbarca saldırıları konu edinmiş yazarımız, tabi ki konu kapatılmış yani ; suçlular serbest.. size bir şey soracağım 1955-2023 değişen bir şey olmuş mu? suçluların adaletleri ile ilgili yanılıyorsam lütfen benimle paylaşın Yorgo ve Suzan ın aşkını ; Rum ailelerine yapılan zulm ü haksızlığı, iki farklı kültürdeki ailelerin nasıl güzel dostluk kurduklarına şahit olmak istiyorsanız ben ce okuyun kalemini çok sevdiğim yazar ın emeğine sağlık
En Hüzünlü Eylül
En Hüzünlü EylülOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20202,182 okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bazı kitaplar vardır okuyucu da derin izler bırakır ve unutamazsın bide anlatıcısı çocuk ise hiç unutamazsın,İşte bu eser de tam olarak öyle Şeker portakalı zeze,Bülbülü Öldürmek Scout,Momo gibi insanı derinden etkileyen bir karakter ile karşılaştım. Hadi bakalım karakterimizi tanıyalım Uçurtmayı Vurmasınlar kitabımızın anlatıcısı Barış… Annesi ceza evinde olan ve gidecek daha iyi bir yeri olmadığı için mecburen hapishanede büyüyen kendi küçük yüreği büyük olan Barış… Annesinin hapishane arkadaşı olan İnci’nin tahliye olması ile birlikte ona mektuplar yazıyor daha doğrusu yazdırıyor.Bazı mektuplar yasaklı kelimelerden dolayı eline ulaşamıyor İnci’nin ama Barış hiç vazgeçmiyor hep yazmaya,yazdırmaya devam ediyor. Mektupların içeriği ise o günlerde hapishanede neler oldu neler bitti,kim geldi,kim gitti hepsini Barış’ın anlatımı ile okuyoruz ama bu anlatım öyle masumca ki okurken insanın yüreği sızlıyor. Çoğu yerde gözlerim doldu,gözyaşlarım pıt pıt aktı Bazı kısımlar da ise güldüm ve güldümBarış öyle güzel bir karakter ki bir kitap içerinde ne kadar duygu yaşanabilirse hepsini yaşattı Yazarın kalemi muhteşem o kadar akıcı ki bir nefeste okuyup bitireceğinize eminim. Ve siz değerli arkadaşlarım lütfen ama lütfen bu kitabı okumak için geç kalmayın ve okuyunca duygularınızı benimle paylaşın Filmi de varmış ama izlemeye yüreğim kaldırır mı bilmiyorum
Uçurtmayı Vurmasınlar
Uçurtmayı VurmasınlarFeride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 202211,8bin okunma
84 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.