'Hayattan aldığımız her zevki ona muadil bir ıstırapla ödediğimizi bildiğim için, hiçbir șeyden yüzde yüz saadet ümit etmiyor ve yüzde yüz felaketten korkmuyordum.'
Hayattan aldığımız her zevki ona muadil bir ızdırapla ödediğimizi bildiğim için, hiç bir şeyden saadet ümit etmiyor ve yüzde yüz felaketten korkmuyordum.
Ölümlü dünyada bir lâhza yaşayabilmek için, o lâhzanın binde biri içinde bin aziz şeyin telef olacağını bilmek ve kabul etmek ve sineye çekmek lâzım.
Lâhza: Herhangi bir yaşanan olayın bir anlık durumu.
Ve insan, meçhul, meçhul..." Meçhul semtlerdeki yolları, beklenmedik tesadüfleri ve uzun zamandır gelmekte olduğu görülen vedaları düşünebilmelidir: hâlâ anlaşılmamış çocukluk günlerini..."