Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Peygamber (s.a.v)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Allah'ın benim vasıtamla göndermiş olduğu Hidayet ve ilim, tıpkı yeryüzüne yağan sağanak yağmura benzer."
Sayfa 96 - Beka Yayınları- Şubat 2014 (Bûhârî, İlm 20; Müslim, Fezâil 15)
Hz. Peygamber'in (s.a.v.) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Her kime bir iyilik kapısı açılırsa onu bir fırsat bilip değerlendirsin. Çünkü o kapının, yüzüne ne zaman kapatılacağını bilemez." (Müsnedü’ş-Şihab, 435)
Reklam
ŞUURSUZCA KILINAN BİR NAMAZ BATIL MIDIR?
* Soru: Sen namazın sahih olması için kalp huzurunu şart koşar ve bu olmadığı takdirde namazın geçersizliğine hükmedersen, fıkıh âlimlerinin icmâına karşı çıkmış olursun. Çünkü onlar kalp huzurunu sadece namaza giriş tekbirini almasını hasretmişlerdir. Bunu nasıl açıklarsın? * Cevap: Bu eserimizin ilim bahsinde fıkıh âlimlerinin iç âlemle uğraşmadıkları, kalpleri yarıp içlerine bakmak gibi bir görevleri bulunmadığı, âhiret yoluna karışmadıkları, dini hükümlerin dış görüntülerini organlarının işlevlerinin dıştaki yansımalarına dayandırdıkları, amellerinin zâhiren yerine getirilmesinin insanları ölüm cezasından korumaya yettiği, âhirette fayda sağlayıp-sağlamayacağı fıkıh ilminin sınırları dışında kaldığı geçmişti. Burada bir icmâ olduğundan söz etmek de mümkün değildir. Nitekim Ebû Tâlib-i Mekkî, Bişr b. Hâris kanalıyla Süfyân-i Sevri'nin şöyle söylediğini aktarmaktadır: "Huşû duymamış kişinin namazı fâsittir." Hasan-ı Basri de şöyle der: "Kalp huzurunun bulunmadığı her namaz azaba çok daha yakındır." Muâz b. Cebel de şöyle diyordu: "Namazda iken sağında ve solundaki kişileri tanımaya çalışanın namazı bâtıldır." Rasûlullah -s.a.v.-'in de şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Kul namaz kılar, ama namazın altıda biri, onda biri kendisine yazılmaz. Kula, namazından ancak şuûruna erebildiği kadarı yazılır." Eğer bu sözler, Peygamber -s.a.v.-'den başkasından duyulsaydı muhakkak yine benimsenirdi. Peygamber'den duyulduğuna göre bu sözlere nasıl sarılınmaz?
.. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Fakirleri arayıp bulun ve ellerinizi onlara uzatın. Çünkü onların ayrıcalığı vardır." Yanındakiler: "Onların ayrıcalığı nedir, ey Allah'ın Resulü?" diye sorarlar. Peygamber Efendimiz de (s.a.v.) şöyle cevap verir: "Kıyamet günü onlara: 'Bakınız, size kim yemek yedirdi, kim su verdi, kim elbise giydirdi. Onların elinden tutun ve cennete götürün!' denir."
Peygamber'in(s.a.v.) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Gıybetin kefareti gıybetini yaptığın kişi için istiğfarda bulunman ve 'Allah'ım, bizi de, onu da bağışla!' demendir." Gıybeti yapılan kişinin kalbinde, kendi hakkında söylenenleri duyduğu zaman gıybetini yapan kişiye karşı öfke oluşur ve belki de ona karşı düşmanlığı hiç durulmayacak bir hal alır. Onun yolu böyle bir yol değildir. Peygamber(s.a.v.) bunu vacip görmek veya emretmek bir yana mubah bile saymamış, caiz de görmemiştir. Şeriatın maksadı fesadı bertaraf etmek ve azaltmaktır; fesadı tekmil etmek veya teşkil etmek değildir.
HEVÂ-HEVES
Peygamber(s.a.v)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Şehevi arzulara itaat etmek hastalık, onlara isyan etmek devâdır."
Reklam
Hadisin lafzı şöyledir: "Kiyamet gününde Allah'in katında zulmün üç divani vardir. Bir divan vardır ki, Allah ondan hiçbir şeyi affetmez. Bu Allah'a şirk koşma divanidir. Sonra şu âyeti okudu: "Doğrusu Allah kendisine şirk koşulmasını mağfiret etmez..." Bir divan da vardir ki, Allah onu eksiksiz yerine getirir. Bu da
Sayfa 46
Ebu Hureyre (r.a), Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Kadınlarla, şu dört özelliğinden dolayı evlenilir: Zenginliği, soyu, güzelliği ve dindarlığı için. Sen dindar olanı seç ki, mutlu olasın.”
Abdullah Bin Mesud (r.a), Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Cennet size ayakkabınızın bağından daha yakındır. Cehennemde öyledir.”
Ebû Hureyre'den(r.a) Peygamber'in (s.a.v) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir; İnsan dostunun dini üzeredir. Dolayısıyla kişi kiminle dost olduğuna dikkat etsin.
Ebu Davud,Edeb,16; Tirmizi,Zühd,45
Reklam
Enes(r.a)'dan Resûlüllah(s.a.v)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: ''Hiç bir peygamber yoktur ki, ümmetini bir gözü kör olan yalancı -Deccal- dan korkutmuş olmasın. Şüphesiz ki onun bir gözü kördür, ama hiç şüpheniz olmasın ki Yüce Rabbiniz kör değildir. Onun iki gözü arasında 'K-F-R-kafir' yazılıdır.''(Buhari ve Müslim)
Sayfa 480Kitabı okudu
Ebu Hureyre (r.a), Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Size, kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum. Gerçekten kadın, kaburga kemiğinden yaratılmış gibi narin ve kırılgandır. Kaburga kemiğinin en eğri yeri, üst tarafıdır. Şayet o eğri kemiği düzeltmeye kalkarsan kırarsın. Fakat büsbütün kendi halinde de bırakırsan, hep öyle kalır. Öyleyse, kadınlar hakkında tavsiyemi tutun.
Abdullah B. Amr (r.a)'dan, peygamber (s.a.v)' in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Duaların en hızlı kabul edileni, bir kimsenin yanında olmayan kardeşi için yaptığı duadır."
Sayfa 241Kitabı okudu
Ebu Hureyre (r.a), Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Müslüman Müslüman’ın kardeşidir, ona haksızlık etmez, onu zor anında yalnız bırakmaz, onu küçük görmez.”
Sayfa 628Kitabı okudu
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.