Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Edebini kaybeden kimse, kötülükten zevk alır. _Düşünmek, ruhun kendi kendine konuşmasıdır. _Adaletli olmak herkese eşit davranmak değildir, herkesin durumuna, konumuna göre davranmaktır. _Arzular ve duygular arabayı çeken iki at, akılsa onları yönlendiren arabacı olmalıdır. _Müziğin insanı götüreceği yer güzellik sevgisidir. _Görünen değişiyor,
karşılıksız aşk
Yolda giderken arkadaşıma, "Seni sevmeyen birini sevmek çok saçma, asla birine platonik aşık olmam," demiştim, yıllar önceydi, çok zaman önce. O zaman bulanık geliyordu bana o sevgi, hep netlik arıyordum.Siyah ya da beyaz olacaktı her şey. Grilere tahammül edemiyordum. Sonra beni -artık- ya da -hiç- sevmeyen birini de sevebildiğimi
Reklam
320 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"Geçmişte olduğun kişi olmayı bırak ve şu anda kimsen o ol."
Yaşam... Bir kez tadına baktın mı sularının, bağımlısı olursun derler. Elinden tutar, bir gemiye bindirir ve denizin tam orta yerinde seni suyla başbaşa bırakır. Hakimiyet sendeymiş gibi bir hülyaya kapılırsın. Dümen tam da ellerinin altında gözükür çünkü. Oysa çok önemli bir detayı kaçırmışsındır. Sıra hareket almaya geldiğinde
Zâhir
ZâhirPaulo Coelho · Can Yayınları · 20054,236 okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
‘’Sana, beni asla tanımamış olan sana.’’ Bilinmeyen bir kadının, mektubunun başında yazdığı gibi bu hitap, bütün kitabın hatta bütün bir hayatın özeti niteliğinde. Bu hitabı ilk okuduğunuzda, dudağınızın kenarından ince bir gülümseme geçiyorsa hayatınızın bir döneminde de olsa  bu cümle sizin de benim gibi ya kulağınıza çalınmıştır ya da bir şekilde gelip dokunmuştur yüreğinize. ‘’Çünkü yeryüzünde hiçbir şey kuytuluklardaki bir çocuğun fark edilmeyen sevgisiyle karşılaştırılamaz.’’ Daha küçücük bir çocukken başlayan ve yetişkin bir birey olana kadar devam eden tek bir kişiyi sevme hâlinin getirdiği sevgisini sessiz sedasız ve tek taraflı yaşamış olmanın yükünü bilenler bilir. Kitap bize bu duygular etrafında ‘’mutlak aşk’’ ile ‘’saplantı’’ arasında gidip gelen bir karakteri içten içe sorgulatıyor. ‘’Elinin değdiği kapı tokmağını öptüm, dairene girmezden önce fırlatıp attığın bir puro izmaritini çaldım ve onu, dudakların değmiş olduğu için, artık kutsal bir nesne saydım.’’ Bazen âşık olunana fark ettirmeden ondan alınan bir nesne bazen onun geçtiği yollardan geçme bazen de sabahlara kadar tutulan nöbet… Platonik bir aşkın gölgesinde kendi anılarını yaratan birinin kendini avutma biçimlerinden başka nedir ki? Bunun adına ister saplantı diyin ister aşk, her birimizin cevabı kendine özgü olacaktır. Bu yüzden Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu’nu okuyan herkes gibi siz de ilk okuduğunuzda yer yer kızacak, öfkelenecek hatta belki  üzüleceksiniz. Ben ise bilmeyen tek bir kişi kalmayıncaya kadar bahsedeceğim ve hangi tarafta olacağınıza siz karar vereceksiniz…
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,6bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
Fransız edebiyatının değerli yazar ve şairlerinden Alfred Louis Charles de Musset, yirmi yaşında yazdığı“La Nuit venitienne”ilk tiyatro eseri ,Venedik Gecesi Odeon Tiyatrosu ‘nda sahnelendiğinde seyirciler tarafından eleştirilere maruz kaldığı için yazarımızda yıllarca eserlerinin sahnelenmesine izin vermemiş. Oyunlarını oynanmak için değil,kendi
Şamdancı
ŞamdancıAlfred de Musset · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2015199 okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Çok sıradan başlayan bir gün. Hatta sıkıcı denebilecek kadar sıradan. Ama bir anda hayatınızı bol aksiyonlu gizemli bir film platosuna çevirecek bir şey oluyor. Öyle bir şey ki her insanın ha deyince başına gelebilecek bir şey değil bu. Hem iş yerinden hem de özel hayattan en yakın arkadaşınız, saygı duyduğunuz biri gözünüzün önünde toplantı
Sözde Özne
Sözde ÖzneGöksen Togay · İkinci Adam Yayınları · 202418 okunma
Reklam
Platonik Aşk
Peki platonik nedir hocam? Komşunun kızına platonik duygular beslemem caiz midir? Bir kez öpmekle kızın platoniği bozulur mu?   Bunun cevabı için Platon/Eflatun’un Sympósion (“İçki Sofrası”) adlı olağanüstü güzel kitabını okumak lazım. Bu kitapta Sokrates karakteri uzun uzadıya aşktan söz eder, bunun cinsel birleşmeyle ya da soyunu sürdürme içgüdüsüyle alakasız bir acayip tanrısal duygu olduğunu savunur, hatta sonraki Hıristiyan ve Tasavvuf literatürünü anımsatan bir dille. Heyhat ki Sokrates’in bahsettiği aşk kızlara değil genç ve yakışıklı erkeklere duyulan tutkulu sevgidir, özellikle de (sonradan Atina’nın askeri diktatörü olacak olan) genç Alkibiades’e. Sokrates’e göre kadınlara karşı aşk mümkün değildir, ya da mümkünse de gerçek anlamda aşk değildir, düşük çeşididir.   Nitekim Fransız ve İngiliz dillerinde 19. yüzyıl başlarına dek platonik sözcüğü daima daima “cinsel birleşme içermeyen eşcinsel aşk” anlamında kullanılmış. Daha sonra eşcinsellikten açıkça söz etmenin modası geçince komşunun kızı devreye girmiş. 
"SİNİR OLMAMAK İÇİN KENDİ BURCUNUZU OKUMAYIN :)"
KOÇ (21 Mart-20 Nisan) Sözünde duramayan, öz güveni olmayan, gıcık şahsiyet. Hayat boyu illa birileri onu iteleyecek. Var ya, bütün ev kuşları, ana kuzuları genelde bu burçtan çıkar. Bunun sevdası bile bir halta yaramaz. Genelde platonik takılır haspam. Yoktur ki cesaret denen şeyin zerresi bunda, gidip de söylesin. Hadi bir mucize oldu zar zor
97 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.