Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hakan Emre Şahin

Hakan Emre Şahin
@poetasaf
Her şeyi, düzeltmeye, kalkışmanın, yok ettiği
Akdeniz üniversitesi/ Sınıf öğretmenliği
Antalya
Adana, 2003
14 okur puanı
Şubat 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
125 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler İçerir!
Öncelikle yazarımız Jhon Stainbeck'in alegori ustası olduğunu belirtmek istiyorum. Ve bu kısa görünümlü kitabın derinlerinde çok fazla mesaj bulunmakta. Kitap Soledad kasabasında, Soledad İspanyolca'da yalnızlık demek, George mılton ve Lennie small isimli iki arkadaşın kendi çiftliklerini kurmak için çalışmaya gitmeleriyle başlıyor.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023172,6bin okunma
Reklam
6/10 puan verdi
Kitap dört ana bölümden oluşmakta. İlk iki bölümü okuduktan sonra yarıda bırakmanın daha uygun olacağını düşündüm çünku son iki bölüm kitabın büyüsünü bozacakmış gibi geldi. İlk iki bölümde Ömer Hayyam'ın Semerkant'a gelişini, ara ara aşk hayatını, nizamulmülk tarafından devletin önemli kademelerine getirilişini, Hasan Sabah'ın devletin içine sızıp daha sonra haşhaşiler tarikatının kurulmasını ele alıyor. Son iki bölüm ise Ömer Hayyam'ın rubaiyat adlı eserinin orijinalinin bulunmasının ve titanik kazasında kaybolmasının serüvenini hikayenin anlatıcısı Benjamin Omar Lesege'nin ağzından öğreniyoruz. Beni Ömer Hayyam'ın düşünceleri, dünya görüşleri, çoğunun ona ait olup olmadığının -maalesef- bilinemediği rubaileri etkiledi. Fakat yazarımızın bir Türk düşmanı olduğunun altını da çizmek istiyorum. Belki çok belli etmemiş olsa da gizliden gizliye satırların arasına serpiştirmiş. Bu kitabı yarım bırakıp,
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi Alamut
kitabını okumanın daha isabetli olacağını düşünüyorum ve tabii ki
Dörtlükler
Dörtlükler
olmazsa olmaz. Velhasıl kelam ilk üç bölümü okunmaya değer bir kitap. Alınması gereken mesajlar belli onları alabilsek kâfi.
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,8bin okunma
200 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
NAH KALKINIRIZ!
20 adet, olay olarak birbirinden farklı ama ana fikri ortak olan hikayelerden oluşmakta. Ana fikir de şu: Bu ülke nah kalkınır. Çoğu kişi sevmez aziz nesini neden?Doğruları konuştuğu için tabii ki de. Hikayeleri okudukça yahu aynı bu zamanları anlatıyor demekten kendinizi alamıyorsunuz. Alamazsınız tabii çünkü biz böyle gelip böyle giden bir toplumuz. Gerek tipik Anadolu insanının cahilliği ve bu cahillikten faydalanan sözde "aydın" insanlar, gerek din adına hiçbir şey bilmeyip üstüne fütursuzca yapılan işler... Velhasıl bunlar gibi nice örnek. Aziz Bey yazmış, o zamanlarda gözü açılmış ki yazmış, bir şeyler değişir belki diye yazmış, bize de okumak düşer. Okuyalım ki kalkınalım. Bu kitabın çok şeyi değiştirme potansiyeline sahip olduğuna inanıyorum. Umarım okuyup ders çıkarabilen bir toplum oluruz.
Nah Kalkınırız
Nah KalkınırızAziz Nesin · Nesin Yayınları · 20221,528 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
136 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Savaş savaş savaş...
Ne kadar çok duyar oldum şu sıralar bu kelimeyi. Duymamak da elde değil ki... Geçmişimiz geleceğimiz hep bu can acıtan kelime ve getirdikleri ile dolu veya götürdükleri ile... Romanımız 2. dünya savaşı sırasında o zamanların Sovyet Rusya yönetimindeki bir Kırgız köyünde geçiyor. Baş karakterimiz Tolgonay Ana etrafında şekilleniyor bütün olay. Yer
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,6bin okunma
50 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Savaşların Görünmeyen Yüzü
Yakın zamanda izlediğim "Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok" filmi ile oldukça bağdaştırdığım bir eserdi. Zira filmi izlemeden önce, savaşın insan canına veya insan psikolojisine ne denli boyutta kast ettiğini, üstünde durarak düşünmemiştim. Filmi izleyip üstüne kitabı okuduktan sonra anladım ki savaş; birkaç insanın çıkarı uğruna milyonlarca insanın ölümüne yol açan ve bu katliama sebep olanların "ama buna mecburuz" gibi söylemlere sığındığı bir vahşetten başka bir şey değilmiş. Stefan Zweıg bu eserini yazmadan önce, savaş sırasında bir devlet dairesinde memur olarak çalışıyor. Savaşın gerçek yüzünü görmediği için her şey güllük gülistanlık gibi geliyor ona. Ta ki cepheden yaralı dönen askerlerin gördüğü ana kadar. O andan itibaren savaşa karşı görüşü tamamen değişiyor ve ardından bu kitabı yazıyor. Kitapta ise karakterimiz Ferdinand savaştan kaçıp karısıyla birlikte İsviçreye sığınıyor. Daha sonra cepheden evine, orduya çağrıldığına dair bir mektup alıyor. Olaylar da bundan sonra başlıyor. Ferdinand'ın iç muhasebesi ve karısının Ferdinand'ı cepheye gitmemesi, buna mecbur olmadığı, kocasının özgür olduğu konusundaki telkinleri ve ikna etme çabasına şahit oluyoruz. Ve bizi ikilemde bırakan bir sona doğru ilerliyor. Bakalım Ferdinand'ın vatan sevgisi mi yoksa aşkı mı galip gelecek?
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202162,1bin okunma