Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nazım 15 Ocak 1902'de Selanik'te doğar. Doğduğu çağın Osmanlı toplumunda, kültürlü ve ilerici sayılan bir ailesindendir. Baba tarafından dedesi Nâzım Paşa, şairliği de olan özgürlükçü bir kişidir, Mithat Paşa'nın yakın arkadaşlarındandır. Anne tarafından dedesi Enver Paşa dilci ve eğitimcidir. Babası Hikmet Bey, Mekteb-i Sultani
306 syf.
·
Puan vermedi
·
85 günde okudu
Nâzım Hikmet genç yaşlarından itibaren iyi ve büyük işler yapabilmenin hayalini kurdu, planlarını yaptı. Hep bunu düşünerek yolculuklara çıktı, şiirler yazılar yazdı, zindanlarda yattı. Bu inceleme Nâzım’ın büyük yolculuğuna bir eşlik çabasıdır. *** Büyük dedeleri Müşir Mehmet Ali Paşa ve Mustafa Celâleddin, Alman ve Polonyalı isimleriyle dünyaya
Nazım Hikmet'in Yolculuğu
Nazım Hikmet'in YolculuğuHaluk Oral · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019191 okunma
Reklam
Nazım'ın ailesi
Dedesi Mehmed Nazım Paşa'dır. Mersin, Kayseri, Diyarbakır, Halep, Konya, Si­vas ve Selanik valiliği yapmış bir Mevlevi'dir. Babası Hikmet Bey, İttihat ve Terakki iktidarında Matbuat Müdürlüğü ve Haburg Başşehbenderliği yapmıştır. Annesinin büyük babası Mustafa CeHileddin Paşa, Gagavuzlara mensup Borjens­ki soyadlı Polonyalı bir Türkolog, mühendis ve topograftır. İstanbul'a gelerek müs­lüman olmuş ve Ömer Paşa'nın kızı Saffet Hanım'la evlenmiştir. Annesinin babası Enver Paşa dilbilimcidir. Önemli görevlerle Hindistan, Çin ve Japonya'da bulunmuş, Tiesalya'da Golos kumandanlığı yapmış, son zamanlarında da özel bir lise açarak eğitimle uğraşmıştır. Annesi Celile Hanım ressamdır. Dayısı Mehmet Ali ressam ve şairdir; çocuk yaşta gönüllü olarak Balkan Har­bi'ne katılmış ve Çanakkale'de şehit düşmüştür. Berlin Kongresi'nde Osmanlı Devleti'nin murahhaslığını yapmış olan Müşir Mehmet Ali Paşa da Nazım'ın anneanne tarafından büyük dedesidir. Anne soyundan diğer büyük babası da Mısır ordusunun isyanına karşı kumandanıık eden Dağıstanlı Hafız Paşa'dır. Ali Fuat Cebesoy, annesinin teyzesinin oğlu, Mehmet Ali Aybar, annesinin tey­zesinin torunu, Samih Rifat da eniştesidir.
1849'da imparatorluğu sığınan Macar,Polonyalı subaylar ihtida ettiler ve Türk milliyetçisi oldular. İçlerinden Kostantin Borzecki 1869 yılında (diğer adıyla Mustafa Celaleddin Paşa, Nazım Hikmet'in anne tarafından büyük dedesidir) Türk etnik milliyetçiliğinin dusturu olan "Les Turcs anciens et moderns" adlı kitap yazdı. Buna Türk etnik milliyetçiliğinin ilk teorik denemesi denilebilir.
Sayfa 34 - Kronik kitapKitabı okudu
Kongre’de öğrendiğime göre, günümüzde dünya devletleri yılda 120 milyar dolardan fazla harcıyorlarmış silahlanmaya. Eğer sizlerden her birinize bu para verilseydi onu nereye harcardınız?” Afganistanlı matematikçi Abdül Gaffar Kakar, Polonyalı Dlusskiy, Iraklı genç şair Al Bayati, Andrey Tupolev, Lübnanlı ünlü mimar Antuan Tabet, Fransız gazeteci-yazar Pierre Courtade, Pablo Neruda başta olmak üzere tüm konuklarımız bu parayı ev, hastane, üniversite yapımında ve ekonomileri geri kalmış, fakir halkların yaşam standartlarını iyileştirmede kullanacaklarını söylediler. “Ya sen Miguel, benim eski dostum olmasının dışında Guatemala’nın seçkin yazarı Asturias?” “Dünyanın en büyük sigorta şirketine gider, tüm dünyadaki barışı sigorta ettirirdim.” “Sen Carlo,” diye sordun İtalyan ressam ve yazar Carlo Levi’ye. “Düşün ki cebinde 120 milyar var!” Bir türlü sığamadığı koltukta beceriksizce kımıldanan konuk, içten bir gülümsemeyle verdi yanıtını: “Ben kötü bir yöneticiyim Nâzım. Üstelik ekonomiden hiç anlamam. Bu halimle o parayı alıp dünyaya savursam bile şimdikinden yüz kat daha iyi olur!” O gece en zor durumda olan Mozambikli konuğumuzdu. Anadilinden başka bir dil bilmiyordu.
Sonunda büyük dedesi bir Polonyalı olduğu için'' Nazım Hikmet Borzanski'' adıyla Polonya yurttaşlığına kabul edildi.
Sayfa 60 - İmgeKitabı okudu
Reklam
Piraye'den ayrıldıktan sonra, Bursa cezaevinde yatarken kendisini sık sık ziyarete gelen akrabası olan Münevver Andaç adinda bir kadinla tanışıp evlenmişti. Bursa cezaevinde büyük bir müsamaha gören Nazım Hikmet'i n cezaevinde Münevver'den doğma ve adına MEMET dediği bir oğlu olmuştu. Nazım Türkiye'den Moskova'ya kaçtıktan bir müddet sonra,
Solun 94 Yılı Türk fikir bayatına “İnkar Fırtınası” adlı eseriyle giren Aclan Sayılgan, memleketimizdeki solculuk ve komünizm üzerinde esaslı eserler verdikten sonra nihayet “Sol’un 94 yılı” adındaki büyük kitabını yayımladı, “inkâr Fırtınasında belirttiği gibi, kendisi bir zamanlar komünistlerin arasına girip samimi olarak onlarla çalışmış,
Nitekim Sovyet Rusya, Nazım Hikmet'e Rus pasaportu vermemiştir. Anavatanına ihanet etti, bize de bir gün ihanet edebilir endişesiyle hiçbir zaman kendi pasaportlarını vermemişler. Bir büyükbabasının Polonyalı olduğunu ispat ettikten sonra, ancak Polonya pasaportunu almış ve Polonya vatandaşı olabilmiştir.
43 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.