Bu dünyada her şey ne bayağı, ne beyhude, ne kirliydi!…Bu dünyada güzellik bir hayal, sezgi bir efsane, asalet ve zarafet, insanın üstünde hafif bir cilaydı.
“Hayır, bunların hiçbiri değil, fakat sevmek, daima sevmek!” diyordu. “Sonuna kadar, her şeye rağmen,ezalar,cezalar,hummalar ve gözyaşları içinde ve hastalıklar ve ölümler önünde daima sevmek.”
Benim için artık bir tek sen varsın,-diye ekledi Raskolnikov.-Birlikte gidelim.Bunu söylemek için geldim sana.İkimiz de lanetlenmişiz.Birlikte gidelim.
Bazen Selma’ya karşı içimde uyanan müthiş kinin, beni ondan uzaklaştıran kinin aşk olduğunu biliyorum. Son tahlilinde sevgim onu kendimde veya kendimi onda yok etmek özleşleriyle karışıyor: Aşkın, büyük zıtlıkları birbirleriyle hallü hamur eden temel duyguları bunlardır.
Gökyüzündeki aydınlık ve beyaza çalan mavi duruluğun içinde şimdiki ruh hâli o kadar çok vardı ki, bu yakınlık, ona kendi içinin gökyüzü olduğu zannını bir an kanaat haline vardıran bir aydınlık duygusu verdi.