Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Gurbette, yabancı diyarlarda gibiyim; yerime, evime, kaynağıma dönmek arzusunun bir açlık gibi içimi bayılttığını duyuyorum. Aynı İstanbul'un içinde İstanbul'u arayarak ve artık bulamayacağımı pek iyi anlayarak hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum. Ben İstanbul'un, eski İstanbul'un, o şahsiyetli ve güzel İstanbul'un iç yüzünü afacancasını tanıyan bir evladıydım; onu ben ne iyi anlardım... Sanki o da bana ayrıca, herkese yaptığından fazla yüreğini açardı. İşte ben, bu pek iyi tanıdığım ve pek çok sevdiğim vücudu kaybettim. Ona yanıyorum, onun hasretini çekiyorum."
2/10 puan verdi
Refik Halid Karay'ın bu eserini yarım bıraktım çünkü siyasi yaklaşımı edebiyatının önüne geçmişti: evet sözcükler, cümleler aynı diğer kitaplarındaki gibi etkileyici, canlı, güzel... ama kitap bir karalama zihniyetiyle yazılmış, bu kadar kasıtlı karakter karalamak olmaz zira. Kadınlarla gününü gün etmek için elinden geleni yapan, ama bunu dini kimliğiyle çözüveren, insanların dini duygularını sömürerek aslında cinsi ve diğer hislerini tatmin eden kişi ise Kenan Rıfaî'yi temsil ediyor...
Kadınlar Tekkesi
Kadınlar TekkesiRefik Halid Karay · İnkılâp Kitabevi · 2021144 okunma
Reklam
214 syf.
5/10 puan verdi
Açılışı ben yapayım bari. ismini çok duyduğum ve kütüphaneden roman diye alıp okuduğum kitap. internette kitap satış sitelerinde roman grubunda yer alıyor ama değil. değişik konular üzerinde kısa kısa yazılar yazmış yazarımız. sanırım en doğru ayrımı bu kitabı günce sınıfına sokarak en doğru ayrımı wikipedi yapmış
Makyajlı Kadın
Makyajlı KadınRefik Halid Karay · İnkilâp Kitabevi · 201142 okunma
TARIK TUFAN 1 Franz Kafka dava 2 franz Kafka dönüşüm 3 oguz Atay tehlikeli oyunlar 4 ahmet Hamdi Tanpınar huzur 5 kenzaburo oe kişisel bir sorun 6 albert camus yabancı 7 peyami safa dokuzuncu hariciye koğuşu 8 cahit zarifoglu yaşamak 9 Mantıku T-Tayr Kuşların Diliyle Feridüddin Attar 10 çavdar tarlasında çoçuklar j.d.salinger 11
''Her kalp bir başka ses çıkarır, kimisininki uyandırıcı ucuz saatlerin şamatasına benzer; kuru, ahenksiz ve telaşçıdır; kiminden ses, çok karanlık, yoğunluk,batak bir yere saplanmışçasına arızalı bir derinlikten gelir, korku verir.Bazısı satıhta, derinin hemen altında gibidir; saatinkine asıl böylesi benzer, işlediğini sanki görürsünüz.''
Sayfa 56 - inkılâp yayınlarıKitabı okudu
...İçinden ''Ne tuhaf, diyor, insanın yüreği de meğerse dişleri gibi kamaşırmış!''
Sayfa 242 - inkılÂpKitabı okudu
Reklam
230 syf.
·
Puan vermedi
Refik Halid için Türkçe'nin en iyi yazarı diyenler vardır. Birkaç kitabını okumuştum daha önce ama Sürgün'de gerçek bir Türkçe başarısını hissettiğimi söylemeliyim. Refik Halid'in hayatından izler taşıyan bir roman Sürgün. Kişisel bir sebeple İstanbul'dan Beyrut'a sürülen Hilmi Bey'in iliklerine kadar hissettiği gurbet hissi gayet iyi verilmiş. Yurdundan, ailenden uzaktan kalmak, yabancı bir dilin kuşattığı bir ortam, yıkılan bir imparatorluğun bakiyesinde çaresiz ve umutsuz bir bekleyiş. Üstelik geride bıraktığı eşi ve özellille de kızıyla ilgili türlü endişeleri de beraberinde getirmiştir. Hilmi Bey'in ileride İrfan adlı bir Türk gencin daha katılacağı, Beyrut'tan Şam'a, oradan Halep'e uzanan hazin gurbet hikayesi var Sürgün'de...
Sürgün
SürgünRefik Halid Karay · İnkılap Kitabevi · 2018457 okunma
183 syf.
·
Puan vermedi
Refik Halid, muhalif bir yazar. Asıl kendini ifade ettiği alan gazetecilik. Kirpi takma adıyla Ittihad ve Terakki döneminde yazdığı sivri dilli, ağır eleştirileri sebebiyle iki yıl Anadolu'ya sürgüne gönderilir. Sinop, Ankara gibi farklı şehirlerde kalır. İşte bu sürgün sürecinde kaleme aldığı hikâyeler Memleket Hikâyeleri adıyla kitap haline getirilmiştir. Refik Halid, sade bir Türkçe ile yazar eserlerini, elbette dönemini göz önünde bulundurmak lazım. Inceden inceye kirpiliğini yapmıştır yine de.
Memleket Hikayeleri
Memleket HikayeleriRefik Halid Karay · İnkılap Kitabevi · 20216,5bin okunma
Ödünç verdiğimiz veya aldığımız parayı zihnimizden silip atamamak ömrümüzün ufak, fakat belli başlı azaplarından biridir; Parmağımıza batıp etin içine gömülü kalan bir kıymık parçası gibi her dokunuşta bunun da sertliğini duyar, acısını tekrarlarız.
Reklam
Kadın
Kadın, bazı erkek beyinleri için hakikaten anlaşılmaz bir denklemdir; bazıları için ise ezberlenmesi kolay bir çarpım cetvelinden başka bir şey değildir.
Sayfa 142Kitabı okudu
Bir mektep hocası varmış, lûgat paralamadan konuşan talebesini falakaya yatırır, eşek sudan gelinceye kadar dövermiş; bu sebeple zavallı çocuklar terkipli "seci"li cümleler bulmak için lûgat karıştırmadan, "müsvedde" yapmadan ağız açmaya yanaşamazlarmış. Bir gün, ortadaki mangaldan bir kıvılcım sıçramış, hocanın kavuğuna düşmüş ve sarık yanmağa başlamış. Fakat bunu, düpedüz haber vermek kimin haddi? Sarık yana dursun, talebeden biri, kitaplardan araştıra araştıra hocanın istediği gibi bir cümle düzerek ezberlemiş, ayağa kalkmış, demiş ki: "Ey hacei bimisâl ve ey zikemâl, bihikmeti Rabbi Müteal, narı mangaldan bir şerarei cevval sıçrayarak seri alül alinizdeki kavuğu iş'al eylemiştir!" Hoca elini başına atmış ve yerinden fırlamış: "Ulan sarığın yandı desene!" Düşününüz ki Osmanlı saltanatı, milletine asırlarca bu lisanda yazdırdı... Hem de sarığı yandığı sırada bile! Tan, 26 Şubat 1942
Sayfa 298Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.