Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İlimle meşgul olmak insanı çoğu zaman beyhude, mâlâyâni işlerden korur, haramdan sakındırır. Bir gün olmasa, bir başka gün kalbi yumuşar, nasihat dinler hale gelir. Dolayısıyla ilimle meşgul olan,öğrenen, öğreten, dinleyen kimsenin kalbi devamlı sürülen tarla gibidir. İlimle meşgul olmayan kişinin kalbi ise yıllardır sürülmediği için toprağı sertleşmiş, taşlaşmış tarla gibidir. Bu yüzden Resûlullah Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle nasihat buyurmuştur: "Ya öğrenen ol, ya öğreten ol, ya dinleyen ol ya da ilmi seven ol. Fakat beşincisi sakın olma. Yoksa helâk olursun."
Riyasız İbadet Oruç ibadeti, insanın başkalarına gösteriş yapma (riya) hastalığının en az olduğu bir ibadettir. Çünkü orucun dışarıdan görülebileceği apaçık bir belirtisi yoktur. İnsan, sadece Allah rızası için yemeyi, içmeyi terketmiştir. Bu yüzden sevabı çoktur. Nitekim Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) Rabbimiz’in şöyle buyurduğunu bildirmiştir: “Oruç benim içindir. Onun karşılığını ben vereceğim” (Buhârî). Yine Hz. Peygamber cennette sadece oruç tutanların girebileceği ve adının “reyyan” olduğu cennet, “Kıyamet gününde bu kapıdan sadece oruç tutanlar girecek, oruç tutanlar içeri girince de kapılar kapanacak, onlardan başka kimse içeri alınmayacaktır” sözleriyle biz ümmetine müjdelemiştir. Yine Resûlullah Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: “Kim bu ayda hayırlı bir amel ile Rabb’ine yaklaşırsa, diğer aylarda bir farzı yapmış gibi sevap kazanır. Yine bu ayda bir farzı yerine getiren kimse, diğer aylarda yetmiş farzı yerine getirmiş gibi sevap kazanır” (Beyhakî).
Reklam
144 syf.
10/10 puan verdi
Es-Selam Dostlar! Önce kısaca bir tanım yapalım, Hadis İlmi; Risaletinden vefatına kadar geçen süre içerisinde öncelikle Hz. Peygamber’e, daha sonra İslam olduktan sonraki dönemleri itibariyle sahabilere ve ondan sonra gelen insanlara içerisinde bulundukları anlam dünyasındaki inanç, psikolojik, sosyolojik ve kültürel ortam etkilerinin de yer
Sünnetin İslam'daki Yeri
Sünnetin İslam'daki Yeriİmam Suyuti · Otto · 2016507 okunma
Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:
"İnsanoğluna beş şeyden hesap sorulmadıkça kıyamet günü hiçbir tarafa hareket etmeyecektir. Ömrünü nerede ve nasıl tükettiğinden, gençliğini nerede yıprattığından, malını nerede kazanıp nerede harcadığından, öğrendiği bilgilerle yaşayıp yaşamadığından."
Ebû Berze el-Eslemî ra’nın bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)şöyle buyurmuştur: “Ey dilleriyle iman edip henüz onu kalplerine sokmayanlar! Müslümanların gıybetini yapmayın! Kusurlarının peşine düşmeyin! Zira başkasının kusurlarının peşine düşen kişinin Allah da kusurlarının peşine düşer. Allah birinin kusurlarının/hatalarının peşine düştüğü zaman evinin içinde de olsa onu rezil eder.” Müsned, Ahmed b. Hanbel,16.c
İyinin Başına Gelen İmam Şa‘rânî [kuddise sırruhû] buyuruyor ki: “Ne zaman Allah’a isyan edip gaflette bulunsam, eşeğimden horozuma, kedimden köpeğime kadar bana kızıp düşman olurlardı. Aslında itaatkâr olan hanımım ve çocuklarım bana sert çıkarlardı. Ben eğri isem ev halkı da eğri, ben doğru isem âlem dosdoğru olurdu.” Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: “Âdemoğluna bir değnek ucunun dokunmasından ayağının kaymasına kadar her musibet, muhakkak bir günahı sebebiyledir.” Kur’ân-ı Kerîm’de de Allah Teâlâ, “Kim bir kötülük işlerse onun cezasını görür” (Nisâ 4/123) buyurmuşlardır. Gafil ve günahkârların kesintisiz sevinç ve huzur içinde olmalarının ise onlar için musibet olduğundan endişe edilir. Çünkü Allah Teâlâ, sevdiği kullarını bela, kazâ, hastalık ve musibet vererek gafletten kurtarır. Semerkand Takvimi
Reklam
Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: “Birtakım günahlar vardır ki onları ancak geçim sıkıntısı ve derdi temizler.”
489 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.