Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yuva Kurmanın Önemi
Yüce Allah kullarına evlenmeyi ve yuva kurmayı emretmiştir. Çünkü erkek ve kadın fıtratı buna göre yaratılmıştır. Kulluk, fıtrata uyarak yapılınca güzel ve tamam olur. Yoksa din noksan yaşanır. Din noksan yaşanınca insan da noksan kalır. Kâmil olmak için evlenmek, yuva kurmak, yuva hukukunu ayakta tutmak şarttır. Evlenmek, bir insanlık görevidir. O, bütün peygamberlerin sünneti ile amel etmektir. Edep üzere kurulan bir yuva, insanın şahsına, ailesine ve bütün insanlığa bir hizmettir. Hadis-i şerifte belirtildiği gibi yüce Allah cemiyette herkesi insanlık ve aile yuvasının bir işinden sorumlu tutmuştur. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: “İdareciler, yönettikleri halktan sorumludur. Koca, ailesinin himaye ve terbiyesinden sorumludur. Kadın, kocasının şeref ve nesebini korumaktan sorumludur. Hizmetçi ailenin malından sorumludur. Kısaca herkes üstlendiği şeyden sorumludur” (Buhârî). Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) Böyle Dua Etti “Allahım! Beni çok şükreden, çok sabreden eyle; beni kendi gözümde küçük, başkalarının gözünde büyük kıl” (Heysemî, Ali el-Müttakî).
“Nefs-i emmâre ehlinin çoğunun imansız gideceğini, ebediyen cehennemde kalacağını öğrendin. Nefs-i emmâre ehlinin bazısı da imanla gider, günahı kadar cehennemde kaldıktan sonra cennete gider. Nefs-i levvâme ehli ise cehenneme girmeyip sırattan yıldırım gibi geçip cennete girer. Nefs-i mülhime ehli, kendisiyle birlikte binlerce isyankârı cehennemden kurtarıp Cenâb-ı Hakk’ın izniyle cennete girecektir. Ey aziz, bu sözüm seni hayrete düşürmesin. Zira Hz. Resûlullah [sallallâhu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: ‘Rabbim bana ümmetimin haslarınsan yetmiş bin kişiyi, sualsiz hesapsız cennete sokacağını ve her biriyle de yetmiş bin kişinin cennete gireceğini vaat etti.’ Hz. Resûlullah’ın [sallallâhu aleyhi vesellem] ‘ümmetimin hasları’ dedikleri nefs-i mülhime makamına varanlardır.”
Reklam
Şehidallahu âyeti
Hz. Enes’in [radıyallahu anh] rivayet ettiğine göre, Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: “Kim uyumadan önce bu âyeti (Şehidallahu âyetini) okursa Allah yetmiş bin melek yaratır; kıyamete kadar Allah’a onun için istiğfar ederler.” Bu âyet, Allah’ın kitabındaki en büyük şahadettir. Bir hadiste şöyle buyrulmuştur: “Kim Şehidallahu âyetini sonuna kadar okursa ve sonunda, ‘Ben de Allah’ın şahitlik ettiğine şahitlik ederim, bu şahadetimi Allah’a emanet ediyorum; o, Allah katında benim için bir emanet olarak bulunsun’ derse Allah kıyamet günü o kulu ve şahadetini getirip şöyle buyurur: ‘Bu kulumun benim yanımda bir emaneti vardır; ahdini en güzel şekilde yerine getirecek olan benim; kulumu cennete koyun!’
144 syf.
10/10 puan verdi
Es-Selam Dostlar! Önce kısaca bir tanım yapalım, Hadis İlmi; Risaletinden vefatına kadar geçen süre içerisinde öncelikle Hz. Peygamber’e, daha sonra İslam olduktan sonraki dönemleri itibariyle sahabilere ve ondan sonra gelen insanlara içerisinde bulundukları anlam dünyasındaki inanç, psikolojik, sosyolojik ve kültürel ortam etkilerinin de yer
Sünnetin İslam'daki Yeri
Sünnetin İslam'daki Yeriİmam Suyuti · Otto · 2016507 okunma
Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:
"İnsanoğluna beş şeyden hesap sorulmadıkça kıyamet günü hiçbir tarafa hareket etmeyecektir. Ömrünü nerede ve nasıl tükettiğinden, gençliğini nerede yıprattığından, malını nerede kazanıp nerede harcadığından, öğrendiği bilgilerle yaşayıp yaşamadığından."
Ramazana Doğru “Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç, takvayı elde edesiniz diye size de farz kılındı” (Bakara 2/183) âyetinin “takvayı elde edesiniz diye” şeklinde biten son kısmı, orucun gayesini bildirmektedir. Takva, Allah’a ve O’nun buyruklarına karşı kalpteki derin hassasiyettir. Takva sahibi olmak, Kur’an’ın hidayetinden faydalanabilmenin de şartıdır. Allah Teâlâ, “İçinde hiçbir şüphenin bulunmadığı bu kitap, takva sahiplerini hidayete ulaştırır” buyuruyor. Kur’an’ın hidayet nurlarından faydalanmak isteyen herkes, takvayı elde etmek zorundadır. Bir ramazan ayı daha geliyor ve Allah Teâlâ’nın insanda en çok sevdiği o hassasiyeti elde etmek için bir fırsat daha bizlere sunuluyor. Bize düşen O’nun merhametine sığınıp oruç görevini hakkıyla yerine getirerek takvaya ulaşmayı O’ndan istemek. Bire Elli Resûlullah Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] ashabına şöyle buyurmuştur: “Sizden sonra öyle günler gelecek ki (dinini koruma hususunda) sabırlı davranmak, ateş korunu tutmak gibi olacaktır. O günlerde amellerini yapan kimse, sizin ameliniz gibi amel eden elli kişinin mükâfatına ulaşır.” (Tirmizî; Ebû Davud).
Reklam
Of çok fena… Okuyun…
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] diğer bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü bir adam hesap için getirilir. O, haramdan mal toplamış ve haramda harcamış biridir. Meleklere, ‘Onu cehenneme götürün’ denilir. Bir adam daha getirilir. O da helâlden mal toplamış fakat haramda harcamış biridir. Meleklere, ‘Onu cehenneme götürün’
Sayfa 260 - Zebîdî, İthâfü’s-Sâde, 9/823
Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Kur'an'ın haramını helal sayan kimse, Kur'an'a iman etmemiştir."
Sayfa 21 - Semerkand Yayınları (Tirmizi, Fezâilü'l-Kur'ân, 20 (nr. 2918); Taberânî, el-Mu'cemü'l-Kebir, 8/31 (nr. 7295); Heysemi, Mecmau'z-Zevâid, 1/427 (nr. 828).Kitabı okudu
Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur :
Kişinin ailesi için yaptığı her harcama kendisi için sadakadır. Şüphesiz kişi hanımının ağzına koyduğu bir lokma için dahi sevap kazanır.
Ebû Hüreyre'den (radıyallahu anh] rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: “Yanında adım zikredildiği halde bana salât getirmeyen kimsenin burnu yerde sürünsün."
Reklam
Enes b. Malik'ten (radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Birbirinize buğz (nefret) etmeyin, haset etmeyin ve sırt çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları! Kardeş olun. Bir müslümanın kardeşine üç geceden fazla dargın olması helal değildir."
Sayfa 237 - Semerkand yayınlarıKitabı okudu
(798) Hz.Âişe dedi ki: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) söyle buyurmuştur: "Kur'ânı gereği gibi güzel okuyan kimse, şerefli ve saygılı olan kâtip meleklerle beraberdir, Kur'ân'ı kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye de iki kat sevap vardır." (Buhârî 4937; Ebû Davûd 1454; Tirmizî 2913; İbn Mâce 3779; Ahmed 24721)
Yâ Resûlallah, şeytan bizi ilimle nasıl oyalar?
Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: "Şeytan çok defa, sizi ilimle oyalayarak ameli ertelettirir." Ashap, “Yâ Resûlallah, şeytan bizi ilimle nasıl oyalar?" diye sorduklarında, Allah Resûlü şöyle buyurdu: يَقُولُ: أَطْلب الْعِلْمَ وَلَا تَعْمَلْ حَتَّى تَعْلَمَ، فَلَا يَزَالُ لِلْعِلْم قَالا وَلِلْعَمَلِ مُسَوّفًا حَتَّى يَمُوتَ وَمَا عَمِلَ "Şeytan size, 'Sen ilim öğrenmeye bak, iyice öğreninceye kadar amele bakma!' der. Insan da şeytanın bu sözüne aldanarak, ilmi konularda durmadan laf edip durur, ameli sonraya bırakır ve nihayet amel etmeden ölür gider. "
Sayfa 267Kitabı okudu
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: “Âdemoğlunun kalbi, ateşin üzerinde kaynayan kazandan daha fazla değişkenlik gösterir.”
Riyasız İbadet Oruç ibadeti, insanın başkalarına gösteriş yapma (riya) hastalığının en az olduğu bir ibadettir. Çünkü orucun dışarıdan görülebileceği apaçık bir belirtisi yoktur. İnsan, sadece Allah rızası için yemeyi, içmeyi terketmiştir. Bu yüzden sevabı çoktur. Nitekim Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) Rabbimiz’in şöyle buyurduğunu bildirmiştir: “Oruç benim içindir. Onun karşılığını ben vereceğim” (Buhârî). Yine Hz. Peygamber cennette sadece oruç tutanların girebileceği ve adının “reyyan” olduğu cennet, “Kıyamet gününde bu kapıdan sadece oruç tutanlar girecek, oruç tutanlar içeri girince de kapılar kapanacak, onlardan başka kimse içeri alınmayacaktır” sözleriyle biz ümmetine müjdelemiştir. Yine Resûlullah Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: “Kim bu ayda hayırlı bir amel ile Rabb’ine yaklaşırsa, diğer aylarda bir farzı yapmış gibi sevap kazanır. Yine bu ayda bir farzı yerine getiren kimse, diğer aylarda yetmiş farzı yerine getirmiş gibi sevap kazanır” (Beyhakî).
489 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.