Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Resulullah (s.a.v)Efendimiz şöyle buyurur : İnsanoğlunun iki vadi dolusu altını olsa hemen bir üçüncüsünü ister.İnsanoğlunun gözünü ancak toprak doyurur! Allah(c.c) tövbe edenlerin tövbesini kabul buyurur. (Buhari, Müslim, Tirmizi, Ahmed b.Hanbel)
Bir adam gelerek: "Ey Allah'in Resulu iyi davranip hos sohbette bulunmama en ziyaade kim hak sahibidir?" diye sordu. Hz. Peygamber (s.a.v): "Annen!" diye cevap verdi. Adam: "Sonra kim?" dedi, Resulullah (s.a.v) "Annen!" diye cevap verdi. Adam tekrar: "Sonra kim?" dedi Resulullah (s.a.v) yine: "Annen!" diye cevap verdi. Adam tekrar sordu: "Sonra kim?" Resulullah (s.a.v) bu dorduncuyu: "Baban!" diye cevapladi."
Sayfa 35
Reklam
Resulü kibriya Efendimiz henüz defnedilmemişti bu sırada hazreti Bilal hüzün ve Hasret Aktan yanık sesiyle ezan okundu eşhedü enne muhammeden resulullah dediği zaman ashab-ı kiram hüngür hüngür ağlamaya başladı mescid-i Nebevi ağlama sesleri ile çalkalandı bu Hz bilal'in son ezanı oldu peygamber efendimizin s.a.v vefatindan sonra Hz Bilal birdaha ezan okuyamadı
Fakir sahabiler bir gün Peygamber Efendimiz'e(s.a.v) geliyor,diyorlar ki:"Ya Resulullah!Zenginler zekat veriyor,sadaka veriyor,hacca gidiyor,cihada katılıyor,bir sürü hayır hasenat yapıyorlar. Biz bunlardan mahrum kalıyoruz." Peygamber Efendimiz (s.a.v): "Her namazdan sonra 33 defa Subhanallah,33 defa Elhamdülillah,33 defa Allahu Ekber derseniz siz de onların sevaplarına erişirsiniz."buyuruyor.
Nasil ki Resulullah (s.a.v.) Efendimiz İmanı İslamı İhsanı birbirinden ayırmadıysa bunları bir bütün olarak sahabelerine talim ettirdiyse biz de örnek olarak aldığımız Resulullah (s.a.v.) Efendimiz gibi yaptık ve imanı islamı, ihsanı bir bütün olarak kardeşlerimizin istifadesine sunduk: çünkü bu dinin peygamberi Resulullah (s.a.v.) Efendimiz'dir ve o nasıl yaptıysa en güzeli, en doğrusu odur. Bu yüzden kardeşlerimiz Iman Islam ve Ihsan kitaplarını okuduklarında şu ana kadar kendilerine Islam diye, iman diye sunulan dinin aslında Allah'ın vahyinde buyurduğu din olmadığını görecek ve okudukça Resulullah (s.a.v.) Efendimiz'in sahabelerine anlattığı dinle tanışacaklar. Böylelikle Allah'ın bizim için din olarak neden İslam'ı seçtiğini ve imanın neden çok kıymetli olduğunu, ihsanın nasıl kazanılacağını ayetlerle tek tek öğrenip bu vesileyle rabbini, dinini doğru tanıyan, doğru iman eden, Iman, Islam ve İhsan sahibi kullar haline gelecekler inşallah.
İslam'la ihsan birbirinden ayrı değildir; çünkü İslam ihsanın zahiri tarafı, ihsan da islamın manevi tarafıdır, iman olmadan da bunların hiç biri meydana gelmez. Bunun için bir kulda iman, islam veyahut ihsandan biri eksik olursa dini yarım olur, eksik olur. Mesela; birinin İslamı olursa ama ihsanı olmazsa dini zahirden ibaret kalır ve bu din onun sadece bedenine amel işletir, gönlünü arşa çıkarmaz, onu kemale erdirmez. Aynı şekilde ihsanı olsa; ama islamı olmasa bu sefer de imanı onda amele dönüşmez, maneviyatı onda güzellik olarak tecelli etmez; yani var olan ihsanını da kaybeder. Bu yüzden İslamı İhsanı ve İmanı birbirinden ayırmak doğru değildir, bunları bir bütün olarak görmek gerekir. Eğer böyle olursa dini Allah'ın istediği, Resulullah (s.a.v.) Efendimiz'in de yaşadığı şekilde yaşarız, böylelikle Allah'ın rızasını, dostluğunu ve muhabbetini kazanırız. Bunun için ben mü'minim. Müslümanım diyen herkesin mutlaka imanı, islamı ve ihsanı bilmesi gerekir; çünkü bu, Müslümanın kimliğidir.
Reklam
Bugünkü tatbikatı İslam'ın tatbikatı olarak algılamayalım. Kendini Müslüman zannedenlerin tatbikatı İslam'ın tatbikatı değildir. Bizim için kadın cinsiyle erkek cinsi arasındaki munasebetin yegâne doğru göstergesi Efendimiz Hazretleri'dir. Efendimiz Hazretleri (s.a.v.), kızı Hz. Rukiye, Hz. Zeynep, Hz. Ümmü Gülsüm, Hz. Fatıma (r.a.) huzuruna geldikleri zaman ayağa kalkıyor, "Cennet anaların ayakları altındadır." buyuruyor. Hz. Ayşe'den (r.a.) rivayetle biliyoruz ki: "Resulullah bizden hiçbir şey istemedi. "Su ver.' demedi. "Su verir misin? dedi. 'Karnım acıktı, yemek yiyelim.' demedi. Yiyelim mi?' diye sordu." Nezaketin, inceliğin, zarafetin timsali, Efendimiz Hazretleridir. Yine Hz. Ayşe Validemiz (r.a.) anlatıyor: "Benden su rica ettiği zaman bir kapta suyu takdim ettiğimde, 'Sen iç de ben sonra içeyim." buyururdu. Ben bir yudum içerdim. Mübarek ağzını kabın benim su içtiğim yerine denk getirir, suyu öyle içerdi." Hanımına yaptığı en zarif iltifat değil mi bu?
Sayfa 185Kitabı okudu
Hz.Bilal'in Müslüman olmadan hemen önceki Peygamber efendimiz Hz.muhammed (s.a.v) ile arasında geçen sohbet: Hz.Bilal: "Bugüne kadar herkes benden bir şeyler istedi. Ben onların isteklerini yerine getirmekten bıktım da onlar istemekten bıkmadı. Peki, İslâm benden ne ister? Peygamber efendimiz: "İslâm senin kim olduğuna bakmaz. Efendi, köle, siyah, beyaz olduğunla ilgilenmez. İslâm senin dosdoğru olup olmadığına bakar. İslâm sana nerede ve nasıl öleceğini değil, mutlaka öleceğini söyler. İslâm; insanların, hayvanların ve bitkilerin nasıl yaşaması ve yaşatılması gerektiğini bildirir. Hayatın kaidelerini servet sahiplerinin değil, kâinatın sahibinin hakikatleri belirler, der." "Ey Bilal! İnsan, kendisine bile köle olarak yaratılmışken insanın insana köle olması düşünülemez. O, Allah'a hizmet eden efendinin de efendisidir. Ben seninle kardeşin kardeşle konuştuğu gibi konuşuyorum. Onun için derim ki, kalbinin bütün kederlerinden kurtulmak için kalbini Allah'a aç. 'Hüve Ehad (O birdir)'de. Ne vakit tırnağın acısa, içinden bir şeyler kopsa bu iki kelimeyi kalbine merhem kıl. Kendine öğretici ve efendi olana kadar, her kelimeni bir duaya, her kötülüğü bir sabra çevir. Hidayet verenin selamı ve selameti seninledir Bilal kardeşim." Hafiflemisti Bilal, ferahlamıştı. Elini Resulullah'ın elinin üzerine koydu. "Hüvellâhü Ehad!" dedi, tam üç kez. Ardından "La ilahe illallah Muhammedün Resulullah" dedi ve sarıldılar... Bilal artık Müslüman olmuştu. Bilal artık 'Ol'muştu...
Hz. Peygamber'in (s.a.v.) kendisi için nasıl bir değerde olduğunu çok iyi bilen bir Müslüman, O'nu sevmek için büyük bir gayret ortaya koyar ve sevgi iddiasını ispatlayacak işler yapmanın ızdırabını çeker. Böyle bir Müslüman için en biyük ideal, görmeden sevdiği, aşık olduğu ve sevdası ile yandığı peygamberini bir gün görebilmek ve O'nun bizzat kendisine: "Ya Resulullah! Seni çok seviyorum." diyebilmektir.
1.000 öğeden 661 ile 670 arasındakiler gösteriliyor.